Emir'den
Vurulduğumda kendi canım için zerre endişelenmedim, ölümden korkmazdım. Bi canım var ölür giderdim işte. Endişelendiğim şey Toprak'tı. Onunla yeterince yaşayamamaktı. Sevdiğimi gözü yaşlı bırakmaktı. Onu üzdüğüm için lanet ettim beni vuran kişiye. Kesin Koray Sönmez'in işidir. Benimle olan derdini böyle kapatacağını biliyordum. Şükür ki aileme dokunmadı. Hele Toprak'ıma bi şey olsaydı gözümü kan hırsı bürürdü, celladı olurdum o pisliğin. Şu yataktan bi kalkayım peşindeyim şerefsiz döl israfının.
Boynumda uyuyan Toprak' a baktım. Sanırım ben uyanana kadar doğru düzgün uyumamış, göz altı çökmüş, bitkin düşmüştü. Kıyamam ki ona aşkım benim.
Kapı tıkladı, bi süre bekleyip içeri giren Şükrü'ydü. Yanımda rahatsızca kıvrılan Toprak' a gözucuyla bakıp çekinerek
" Ağam geçmiş olsun, bi isteğin vardır?" dedi.
Onun sesi ile Toprak gözünü araladı hemen. Yataktan doğrulup kendine çeki düzen verdi. Ateşimi ölçmek için elinin tersini alnıma koydu, Şükrü burada olduğundan tereddüt etti ama sonra emin olmak için bi de dudaklarıyla ölçmek için eğildi. Tüm hareketlerini izleyen ben ise halini komik bulup gülecektim neredeyse. Öp ulan öp utanma ama dudağımdan olsun, dedim içimden. Her haline yükseliyorum ben bu adamın.
Ateşimin olmadığını anlayınca kalkıp odadaki banyoya girdi. Dudağım kıvrıldı ardından bakarken. Şükrü' nün yalandan öksürmesiyle ona döndüm. Ona ancak cevap verebildim yüzümü ciddileşrirerek.
" Saol Şükrü, iyiyim merak etme. Sen Toprak' ı al eve götür kendine gelsin, dinlensin, hali kalmamış baksana. Niye izin verdiniz bu hale gelmesine? "
" Ağam, Toprak Ağam hiçbirimizi dinlemedi, affet Ağam." Şükrü'nün Toprak' a ağam demesi hoşuma gitti, daha önce hiç dememişti.
Toprak odaya tekrar girdiğinde
" Şükrü Abi evden benim için kıyafet, ayakkabı, şampuan, havlu; Emir' e de gecelik takım, terlik getir. Çamaşırları Hatice annem ayarlasın, sen çalışma odamdaki laptopla bikaç film, bi de gitarımı getirirsin olur mu? Evdekilerle de söylersin kemik çorbası yapsınlar, tuzsuz olsun. Seni yoruyorum hakkını helal et abi ama hemen gitsen olur mu?"
" Hemen Ağam, başım üstüne" der demez bana bakan Şükrü bi an afalladı bakışımla ama
" Ağam tekrar geçmiş olsun, ben gideyim" der demez çıktı. İlk defa benim sözüm üstüne söz söylendi onu da o güzel ağzıyla yiğidim söyledi.
Beş gün içinde bi şeyler olduğu belli de sonra öğrenirim nasılsa. Yanımdaki sandalyeye oturup elimi tuttu Şükrü çıkınca, kaşımı çatıp
" Eve gidip dinlenseydin keşke paşam gerçi ağam demeliydim dimi" dedim.
Toprak dalga geçtiğimi anladı hemen yanımdan ayrılmak istemeyeceğini adım gibi biliyordum zaten ben de yanımda olsun istiyordum ama kıyamadım işte
" Aşkım ne ağası yaa:) Bakma sen Şükrü abiye sen, hem niçin gitcekmişim, iyiyim ben sen iyileş de başka bi şey istemem "
" Yok yook Şükrü ağam dediğine göre var bi şeyler anlat bakıyım bana"
" Hepsi sana verdiğim söz yüzünden oldu, ağlamadım, dik durdum, ailemize sahip çıktım. Bi de seni vuranı buldum falan işte. Ağa oluverdim Şükrü abinin gözünde."
Yaşadıklarını çok kolay bi şeymiş gibi anlatırken şaşkınlığım son cümlesinde arttı. Ne dedi o, beni vuran mı bulmuş.
" Ne diyosun Toprak, beni vuranı mı buldun, niye kendini tehlikeye attın ha"
" Seni bu hale getireni elimle yakalamasaydım yüzüne nasıl bakardım asıl, sinirlenme lütfen aşkım"
" Tamam kızmıyorum anlat hadi kimmiş, nasıl buldun o iti?"
" Sen ameliyattan çıktığında emniyet müdürü geldi, güvenlik önlemleri alındı. Düşmanın varmış, onu anlattılar. Düşmanını onlar halletti, yakalandı pislik. Bense tetiği çekeni buldum."
Beni vuranın benim adamım olduğunu hatta adamın bana aşık olduğunu, Toprak'la evlendiğim için çok kıskandığından beni vurduğunu söyledi. Duyduklarımla şaşkınlığım arttı iyice. Hain içimizdeymiş meğer.
" Toprak ben bilmiyordum böyle bi şeyi fark etmedim hiç, sen nasıl anladın onun yaptığını. "
" Eve giderken belime silah almıştım, bence hain içimizden biri olabilirdi ancak çünkü senin her gün o saatte arazimizde koşuya çıktığını bilmesi gerekiyordu, o herifin gözünden anladım. Bana gizli bi tiksintiyle baktığında alnına silahı dayadım, çok geçmedi itiraf etti yaptığını. Sonra emniyette iyice çözüldü. Meğer arkasında da Koray Sönmez varmış. Ardından da o pislik azmettirme suçundan yakalandı."
Gurur duyarak baktım kocama. İyi ki onunla evlendim, iyi ki benim oldu.
" Sevgilim yanıma gelsene seni öpeyim azıcık"
Yanıma uzandı yarama dikkat ederek. Önce alnından öptüm. Sonra gözündeki yaşından...
Çok seviyorum seni Toprak Ağam
(Mrb. Değerli okurlarım. Bölüm geç geldi kusura bakmayın. Bu aralar kafamı toparlayıp yazamadım, hikaye çok okununca iyi olması için ayrı bi özen gösterdiğimden yaz sil ancak yayınlayabildim. Umarım beğenirsiniz. Yorum atarsanız da musmutlu oluyorum:) Bir de bu hikayeyi Mpreg yapmadığıma pişman oldum. Yeni öğrendim bu kavramı. Toprak hamile olsa ne güzel olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Neyse kendinize iyi bakın:))
