29 🐺

4.2K 220 3
                                    

Keyifli okumalar.

_____

Peşimi bırakmayacağını anlayınca mecbur eve gelmiştim. Gecenin dördünde Akın, Kayra, Alparslan ve ben salonda oturmuş birbirimize bakıyorduk konuşmadan. "Eh yeter ya! Uykum var lan benim. Konuşmayacaksanız defolup gidiyorum, yatıp zıbaracağım." Kayra durdurdu. "Abla dur, tamam." Kolumu ondan kurtardım. "Çocuk, bu aralar sana ayrı bir ayarım. Gece dikkatli uyu." Gerçekten korkmuş gibi bir ifade vardı yüzünde. "Abi- pardon enişte. Bu harbi gece seni de beni de boğar." Kayra'nın aksine yüzünde rahat bir ifade vardı. "Ölümüm onun elinden olacaksa sorun değil."

"İyice eski Türk filmlerine bağladınız ha. Adam gibi anlatın her şeyi, tek bir soru dahi sormayacağım sonra da uyumaya... Gidemiyorum. Uyumaya Gidemiyorum çünkü karargaha gitmeliyim!" Sinirle yüzümü ovuşturdum. 3 günde yarım saat uyudum. Mükemmel! "Tamam. Her şeyi en baştan olabildiğince hızlı anlatacağım sen de yarım saat de olsa uyumaya gideceksin tamam mı?" Elimi başla der gibi salladım. "O gün vuruldum, gerçekti. Fakat orada gittiğim hastanede öldürmeye çalıştılar, Albaydan daha öncesinde sizin gibi gizli bir operasyon emri almıştım. Kabul ettim.

Aynı senaryo, kalbim durdu. Ölü olarak kayıtlara geçtim ve gömüldüm. 4 yıl boyunca Karan denen itin peşindeydim. Köstebek olarak düşün, oradaki bilgileri buraya iletiyordum. Sonunda açığa çıkmaya yakın bir zamanda görevimin başarıyla bittiğini söylediler fakat o zaman açığa çıktım. Türkiye'ye döndüğümde peşime takılmışlardı, senin yanına gelmek istiyordum lakin bunu yaparsam sen de tehlikeye girecektin. O gün seni aradığımda peşimi bıraktıklarını düşünmüştüm, yanılmışım.

Seni öğrendiler, yanına gelemezdim çünkü onları halletmeliydim. Aptal kafam, çareyi yine yok olmakta buldu. Kayra'ya durumu anlattım, evde o koruyacaktı, operasyona beraber çıkarsanız Pars, onun dışındaki olaylarda Akın. Ben ise uzaktan izliyordum seni. Beni görüyordun çünkü artık yanına gelmek istiyordum. Bu sana daha fazla zarar verdi, sana hayal gördüğünü söylediler. Pars çoğunlukla olayı kurtardı fakat sen eminim ki inanmamışsındır."

Bir süre durdum. "Soru sormayacağım dedim ama bunu sormazsam uyuyamam." Merakla bana baktı. "Bana güvenmedin mi hiç?" Ağzını açtı, bir şey diyemeden kapattı. "Anladım." Ayağa kalkıp odama gittim, kimsenin diyecek bir şeyi kalmamıştı. Yorgunlukla yatağa yattım, uyuyamayacağımı biliyordum. Yine de denemekten zarar gelmezdi...

Uykumun en derinlerinde hafifçe sarsılmamla uyandım. "Asena. Kalk hadi." Gözlerimi ovuşturdum. "Saat kaç?"

"5:36" Yerimden fırladım. "Şimdi mi uyandırıyorsun beni? Geç kaldım!" Aniden kalkınca başım dönmüştü. Dengemi sağlamaya çalışırken Alparslan kolumu tuttu. "İyi misin?" Başımı salladım. "İyiyim, iyiyim. Hazırlanmam lazım, duş alacaktım! Daha çok geç kalırım. Motorumu da alamadım ki geri." Alparslan gülerek izliyordu beni. "Ne gülüyorsun ya?"

"Bu halini özlemişim. Uykuyu çok seviyorsun ve bunu kimse bilmiyor." İşaret parmağımı kaldırdım. "Kayra ve senden başka kimse bilmiyor." Diye düzelttim onu. "Ha evet, unutmuşum onu." Parmağımı tehditkarca salladım. "Kardeşime düzgün davran."

"Ne zaman kötü davrandığımı gördün? Vallahi iftira." Onaylamaz bakışlar attım. "Yemin etme bari, çarpılacaksın. Ne zaman düzgün davrandın ki?" Saate takıldı gözlerim. "Ya niye oyalıyorsun beni? Çık dışarı! Daha üzerimi değiştireceğim." Yandan bir gülüş attı. "Burada dursam?"

"Oyarım seni Alparslan!" Ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Sadece şakaydı." Arkasını dönmüş gidiyordu ki geri döndü. "Ben götürürüm seni." Hiç tartışacak vakit yoktu. "Çık, çık, çık." İttire ittire dışarı çıkardım. Hızlıca üzerimi değiştirip dışarı çıktım. "Gidelim mi?"

Kızıl Kurt -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin