10 🐺

7K 339 15
                                    

Keyifli okumalar.

_____

Bizi tanımasının imkanı yoktu! "Siz bizi birileriyle karıştırdınız herhalde?" Midemi bulandıran bir gülümsemeyle bakıyordu. "Hayır! Sizi çok net hatırladım. Siz eskersiniz!" N'olur bu bir rüya olsun Allah'ım! Pars'a bakıyordum bir şey yapması için fakat o da aynı gülümsemeyle bakıyordu. Neler oluyor? "Hayır! Hayır! Hayır!"

Yerimden ani sıçramamla Pars kolumu tuttu. "İyi misin Rojin?" Kendime gelmek için derin nefesler aldım. Etrafıma göz attığımda bir mağarada yatıyordum. "Rüya mıydı lan hepsi?" Başını salladı. "Sanırım kabus gördün. Dün bir anda bayıldın atış alanında." Çok şükür... Ayağa kalkıp kendime gelmek için dışarı çıktım, karanlıktı. "Şu anda sırası değil, hatta burası hiç yeri değil fakat belli ki ikimizi de uyku tutmayacak." Merakla baktım. "Teklifin nedir?"

"Birbirimiz hakkında ne kadar az şey bilirsek o kadar iyi, aynı zamanda kötü de." Başımı salladım. "Merak ettiğimiz soruları soralım diyorsun yani? Doğru mu?"

"Evet." Onayladım. "Sen başla o zaman." Düşündü bir süre. "Biraz... Özel bir konu lakin adını çok duydum, haliyle merak ettim. Alparslan. O kimdi?" Dudaklarımı birbirine bastırdım, kafamı kaldırdım hafifçe gökyüzüne ve gülümsedim. "Alparslan benim canımdı. Her şeyimdi. İllaki duymuşsundur, 4 yıl önce Hakkari'de şehit düştü. Biliyor musun? O gün onunla birlikte ben de gömüldüm toprağa. İnsanlar sevgiyi o kadar basitleştirdi ki, en ufak bir gösteri de göklere çıkıyorlar.

Sevgi böyle değil ama... Sevgi sadece birini sevmek değil benim için. Bir şeyleri paylaşmak, beraber ağlayabilmek, beraber gülebilmek, bir olabilmek. Onun canı yandığında senin de canın yanmalı mesela, onun acısını hissedip merhem olmalısın. Şaka yapacağın zaman 'acaba ciddiye alır mı?' Diye düşünmeden eğlenebilmelisin. Biz böyleydik işte. O, ben, değildik. Bizdik." Gözümden bir damla yaş akınca hemen toparlanıp sildim.

"Beni yanlış anlamanı asla istemem, ben de birini sevdim ama hiç senin anlattığın gibi değildi. Çok güzel sevmişsiniz birbirinizi..." Kalbim acıyordu, yine de gülümsedim. Ruhum parçalanıyordu, yine de gülümsedim. Bir gülüşe çoğu şeyi sığdırabilirsin aslında, sadece bunu kimse fark etmez. "Gülüyorsun... Ama gözlerinde acı var." Fark etmişti. Alparslandan başka kimse fark etmezdi oysaki bunu, çünkü gözlerimde yalan söylerdi.

Sadece gülüşe bakar herkes, o gülüşün içinde ne fırtınalar vardır aslında. Derler ya, bir gün canın ne kadar yanarsa o kadar güzel gülermişsin... İnsanlar buna kandı işte. "Bunu sormam, size büyük bir saygısızlık olsa da, başka kimseyi sevmez misin? Sevemez misin?" Olumsuz anlamda kafamı salladım. "Yapamam... Ona ihanet etmiş gibi hissederim kendimi."

"Fazla tanışıklığımız yok, fakat eminim ki hayatına devam etmeni isterdi. Bir başkasını sevmeni, en azından ben öyle isterdim." Omuz silkti.

"Biliyorum. Yine de... Sanırım başkasını seversem onu da kaybetme korkusuyla yaşarım." Başını salladı. "Konuyu kapatma zamanı geldi öyleyse."

"Bana hayatımın çoğunu değiştirecek bir şey demişti; karanlıktan korkma, ben yaşadığım sürece ışığın olacağım. Eğer bir şey olur yanında olamazsam da, seni karanlıkta bırakacak birini değil, sana ışık olacak birini bulmalısın..." derin bir nefes aldım. "...Ve dediğini yaptı da. Yanımdan gidene kadar bana ışık oldu, ne zaman karanlıkta kalsam yanıma geldi ve elimi tutup beni aydınlığa çıkardı." Burukça gülümsedi. "Buna bakınca... Hiç gerçek bir sevgiyle karşılaşmadığımı fark ettim. Kimi sevsem sadece çıkar için yanımda oldu. Sürekli bir şeyler bekledi, hep onu sevmemi istedi ama o beni hiç sevmedi."

Kızıl Kurt -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin