Özel Bölüm 2

2.4K 99 2
                                    

21.07.2004

"Asena! İyi misin?" Endişeyle bana bakan Ateş'e gülümsedim. "İyiyim Ateş, ufak bir sıyrık sadece." Kolumu tutup iyice inceledi. "Gerçekten iyi misin? Hareket ettir bakayım elini." Parmaklarımı oynattım, kolumu kıvırdım, biraz acımıştı tabii. Gerçekten iyi olduğumu anlayınca rahatla nefes verdi. "Peki öyleyse. Ben sana demiyor muyum dikkatli ol diye! Senin ne işin var ağaçta?" Başımı kaldırıp gökyüzüne uzanan koca ağaca baktım. "Elma almak istemiştim." Derin bir nefes aldı. "Bana söylesene sen. Ben veririm sana." Beni kenara çekti, bir kaç hareketle ağaca tırmandı. Her hareketini dikkatle izliyordum, uzanmaya çalışırken düştüğüm elmaya uzanıp kopardı, sevinçle gülümsedim. "Yakala." Elmayı bana attı. "Teşekkür ederim!" Gülümsedi. En alt dala inip oradan aşağı atladı. "Etme. Dikkatli ol. " Elini saçlarına geçirip geri attı. "Söz ver." Anlamsızca baktım. "Ne için?" Derin bir nefes aldı. "Kendini tehlikeye atacak bir şey yapmayacaksın." Gülümsedim. "Peki... Söz."

Anılar gözümün önünden kayıp gitti...

28.09.2008

"Hadi Abla! Hazırlanamadın mı daha? Ateş abi ağaç oldu." Gömleğimi düzeltip odadan çıktım. "Geldim! Ateş, beklettim, kusura bakma." Başını olumsuz anlamda salladı. "Sorun değil, sonsuza kadar beklerim seni." Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. "Saçmalama ya." Utanıp bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Halime gülümseyip bana sarıldı. "Hadi gidelim." Başımı sallayıp peşinden ilerledim. "Bilet kaçaydı? Çok geç kalmadık değil mi?" Saatine baktı. "Daha yarım saat var. Anca gideriz." Otobüse binip gittik, tam vaktinde sinemaya gelmiştik. Ne ben, ne Ateş romantik komedi sevmediğimiz için bir aksiyon filmine girdik. Bir tane patlamış mısır almıştık, filmi gözlerimi ayırmadan izlerken mısır almak için uzandığımda ellerimiz birbirine değmişti. Elbette ki filmlerde olduğu gibi utanıp elimi çekmemiştim, aksine bir kaç tane alıp ona yedirmiştim. Film boyunca şakalaştığımız için hiçbir şey anlamamıştım. "Bugün için teşekkür ederim Ateş. Gerçekten çok eğlendim." Elini kalbine koyup eğildi. "Sizi mutlu etmeyi başarabildiysem hanımefendi, ne mutlu bana." Gülüp omzuna vurdum. "Ateş ya!" O da gülüp elini omzuma attı. "Daha günümüz bitmedi..."

07.02.2011

"Off belim koptu!" Ateş kendini yanıma atmıştı. "Ne oldu Asena Asteğmen? Yoruldun mu?" Zorluklarla nefesimi düzenleyip konuştum. "Ne münasebet Ateş bey? Hiçte bile." Sırıttı. "Bugün yeni biri geliyormuş." Bakışlarım istemsizce kapıya döndü. "Duydum. Allah vere de gıcık biri çıkmasın." Benim gibi o da kapıya baktı. "Hemen hemen şu ara gelmiş olması gerekiyordu. Aha geldi!" Yeni gelen kişinin yüzünü net görebilmek için biraz daha öne çıktım. Bakışları o kadar sertti ki, baktığın kişi bir insan değil bir duvar gibiydi. Kendinden emin adımlarla karargaha gidiyordu, etrafına bakınırken saniyelik olarak bakışlarımız buluştu. Nedensizce nefesimi tuttum, mideme kramp girdiğinde gözlerimi ondan çekip Ateş'e baktım. "Al işte! Senemiz baştan zehir olacak." Anlamazca bakmaya devam ettim, boş boş baktığımı görünce açıkladı. "Tipini görmedin mi? Kendini beğenmiş ukala birine benziyor." Açıklamasına güldüm. "Ateş... Minicik kıskanmış olabilir misin?" Hayretle bana baktı. "Neyini kıskanacağım acaba? Bir kere ben ondan daha yakışıklıyım." Omzunu sıvazladım. "Kesinlikle." Gülüp başını dikleştirdi...

21.07.2013

Buluşma yerine gelmiş 15 dakikadır Ateş'i bekliyordum. "Geldim! Ah Asena, kusura bakma. Trafik vardı." Başımı iki yana salladım. "Sorun değil, ben de yeni geldim sayılır." Sarıldım. "Hayırdır? Kötü bir şey yok değil mi? Apar topar çağırdın beni." Gergin duruyordu. "Ha? Yok. Şey... Gel, gelsene otur." Kolumdan tutup tabir-i caizse sürükleyerek banka oturttu. "Ateş! Bir sakin ol. Ne oldu?" Başını kaşıdı. "Özür dilerim. Özür dilerim. Biraz... Gerginim." İstemsizce güldüm. "Fark ettim." Derin bir nefes aldı, elimi tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu. "Asena ben senden hoşlanıyorum. İlk başta bu duyguların ne olduğunu anlamadım, sana her zaman kardeş gözüyle baktım ama... Ama duygularıma engel olamadım. Biliyorum, sen bana hiçbir zaman o gözle bakmadın fakat bir şans versen? Eğer... Eğer istemezsen anlarım, sadece arkadaş olarak kalabiliriz. Yemin ederim tüm duygularımı unutmaya çalışırım, sırf bu yüzden seni kaybetmek istemiyorum." Korkuyla bana bakıyordu. Sakince ellerimi geri çektiğimde endişeyle bana bakmaya devam etti. "Ateş... Sen de diyorsun, ben sana karşı hiçbir zaman böyle duygular beslemedim. Senin gibi bir dostu kaybetmek istemiyorum, senin için gerçekten bir sorun olmayacaksa arkadaş kalalım. Olur mu?" Anında başını salladı. "Evet, evet. Tabii. Elbette. Öyleyse arkadaş olarak bir soru sorabilir miyim?" Onayladım. "Başka birinden mi hoşlanıyorsun?" Alparslan'ın bakışları gözümün önüne gelince yüzümde bir gülümseme oluştu. "Sanırım ben cevabımı aldım..."

21.07.2015

"Asena Üsteğmen." Alparslan'nın sesiyle topuklarım üzerinde arkamı döndüm. "Evet?" Bakışlarını yere eğip ayaklarını sürtmeye başladı. İlk defa kendinden emin tavrı gitmişti ve bu beni şaşırtmıştı. "Sorun nedir Alparslan?" Başını kaldırıp etrafa baktı, birinin olup olmadığını kontrol ediyordu. "Korkmalı mıyım?" Anında başını iki yana salladı. "Hayır, hayır. Ben... Sadece...." Sabırsızca yerimde kıpırdandım. "Alparslan Üsteğmenim, fazla zamanım yok. Söyleyeceğiniz şeyi hızlı söyleyin lütfen." İç çekti. "Hiçbir şey söylemeyeceğim. Vaktinizi çaldım." Başını eğip gidiyordu ki sinirle ayağımı yere vurdum. "Alparslan!" Çıkan sesime ben de şaşırmıştım, adeta kükremiştim. "Daha ne kadar kıvranacaksın?" Şaşkınlıkla ağzını açıp kapadı. "Söylemeli miyim?" Derin bir nefes alarak başımı göğe kaldırdım. "İstersen söyleme." Sesim tehditkarca çıkmıştı. Gülümsedi. "Sana ışık olmama izin verir misin? Her karanlıkta kaldığında ışığın olacağım. Yaşadığım süre  boyunca karanlıkta kalmana izin vermeyeceğim." Nefesimi tutmuş devam etmesini bekliyordum. "Asena... Ben sana ışık olacağım fakat benim ışık kaynağım olur musun?" Kalbim deli gibi çarpıyordu. "Evet..."


















🦅

🦅

🦅

Özlemişim bee...

Kızıl Kurt -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin