5

29.4K 1.2K 105
                                    

Bugün cumartesi olduğu için okulum yoktu ve pazartesi günü rehberlik hocama cuma günü neden gelmediğimi de söylemeliydim.

Otomatik olarak erken kalkan bir kişi olduğumdan dolayı saat yedi buçuk gibi uyanmıştım. -saati duvardaki saatten öğrenmiştim- Kalkıp üstümü değiştirmiştim. Şort ve tişört giymiştim çünkü Kaya Bey veya Dila Hanım'dan izin alabilirsem Kerem'le görüşmeye gidecektim. Tabii Kerem'in bundan haberi yoktu fakat beni reddedeceğini sanmıyordum.

 Tabii Kerem'in bundan haberi yoktu fakat beni reddedeceğini sanmıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayağıma beyaz bileksiz Converse'lerimi giymiştim. Saçımı da tarayıp üstten dağınık bir topuz yapmıştım. Üstüme ceket veya başka bir şey almamıştım hava gayet güzel duruyordu.

Odamdan çıkıp zemin kata kadar merdivenden inmeye karar vermiştim, hâlâ uyuyor olabilirlerdi ve kimseyi de uykusundan uyandırmak istemiyordum. Sessizce merdivenlerden indikten sonra verandaya açılan kapıya baktım. Bahçeyi turlayabilirdim.

Bahçeye çıktığımda dizaynını aşırı beğenmiştim. Çok büyük bir bahçe değildi ama aşırı bakımlı ve düzenliydi.

Bahçenin bir köşesinde köpek kulübesi gördüğümde heyecanla o tarafa yöneldim. Kulübenin önüne vardığımda kafamı eğip köpeğin olup olmadığına baktım. Ve gördüğüm Alman Kurdu ile gözlerimin ışıldadığına eminim.

Beni görünce kulübesinden hemen çıkıp etrafımda daireler çizmeye başlamıştı. Heyecanı aşırı şeker duruyordu ki ister istemez ben de heyecanlanmıştım. Üzerime zıpladığında dengeyi sağlayamamıştım ve ikimiz de -neden orada olduğunu bilmediğim- çamur birikintisine düşmüştük. Kirlenmemiz ikimizin de keyfini kaçırmamış tam tersine daha çok eğlenmemizi sağlamıştı. Kulak arkalarını severken bana sırnaşması hoşuma gitmişti ve kırkırdamıştım. Tasmasına bakmak aklıma yeni geldiği için elimi onun boymuma uzatıp isminin yazılı olduğu gümüş parçasını kendime doğru çevirmiştim. Tasmasında 'Gufi' yazıyordu.

"Hadi canıım! Gufi mi?" Gülümseyip; "Gözümde bir artı puan daha kazandın Gufi Bey'ciğim." Onun hakkında güzel bir şeyler söylediğimi anlamış gibi bir anda yüzümü yalayınca kahkaha atıp tüylerini okşamaya devam ettim. "Bak sen şu Koca Oğlan'a!" Kafasının üstünden öpüp ona sarılmıştım. Hayvanları aşırı seviyordum ve sevgimi onlara göstermekten çekinmiyordum.

Gufi'yle bir süre daha vakit geçirdiğimde üstümü değiştirmem gerektiğini düşünüp son bir kez göbeğini sevip kalkmıştım. "Şimdi ben bir gideyim, şu üstümü başımı değiştireyim. Ee, sen nasıl yıkanacaksın?" Dudağımı büzüp ne yapacağımı düşünüyordum. Tamam, normalde kendisini temizleyebilirdi ama fena kirlenmişti!

Aklıma dün eve gelirken ve Emir'le yürüyşe çıkarken kapının oradaki koruma ağabeyler gelmişti. Belki de onlara sorabilirdim. Gufi'ye gelmesi için ıslık çaldığımda beni ikiletmeden gelmişti. Ön bahçeye geldiğimizde koruma ağabeylerden birisi bizi fark etmişti.

hissiz' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin