17

16.3K 913 87
                                    

"His, uyan. Yola çıkıyoruz." Duyduğum cümle ile gözlerimi açıp başımda dikilen Emre'ye baktım. "Ne yolu? Nereye gidiyoruz?" 

"Yengem erken doğuma alınmış, Ankara'ya gidiyoruz. Herkes orada olacak. Dedemler, amcamlar falan." Şaşırmıştım. kafamı sallayıp ona odadan çıkmasını söylerken; "Bu arada birkaç gün orada olabiliriz o yüzden yanına yedek kıyafet almayı unutma." "Tamam." Dediğimde odadan çıkmış ve kapıyı kapatmıştı.

Hızlıca yıkanıp üstümü giymiş ve orta boy bir sırt çantasına bir-iki kıyafet tıkmıştım.

Hızlıca yıkanıp üstümü giymiş ve orta boy bir sırt çantasına bir-iki kıyafet tıkmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağıya indiğimde herkes çok endişeli duruyordu. Evden çıkıp, arabalara binmiş ve havaalanına gitmiştik.

İki saat sonra uçağa binmek için ilerlerken tam yanımda Eren Ağabey vardı.

Uçakta kendi koltuğumu bulduğumda diğerlerinin aksine tanımadığım kişilerin tam ortasında olduğunu gördüğümde şansıma tükürmeyi unutmadım. İki tane amcanın ortasındaki koltuğa sıkıla sıkıla yaklaştığım sırada bilediğimi saran elle arkama döndüm. 

Tahmini olarak benimle yaşıt gibi gözüken çocuğa tek kaşımı kaldırıp bakmaya başladım. Elini geri çekip; "İki tane dedikoducu teyzenin ortasına oturmayı istemiyorum, bence sen de amcaların yanında oturmayı istemezsin. Yer değişelim mi?" Doğru söylüyordu, istemezdim. "Yer değiştirirsek kızmazlar mı?" Dediğimde kısaca gülüp, "Anaokulu mu burası? Niye kızsınlar? Kızmazlar." Omuz silkip; "Olur." Dedim ve demin gözleriyle işaret ettiği koltuğun yanına gidip oturdum. Kemerimi takarken teyzeler konuşuyordu. 

İçlerinden kızıl saçlı olan; "Nurgül, Hikmet'i çiçekçi kadınla basmasın mı?! Almış eline bir buketi içinden gülün iğnesini çıkarıp kadının yanağına batırmış, kavga etmeye başlamışlar. Tabii Hikmet ne yapmış?! Topuklamış, arkasına bile bakmadan!" Sarışın Teyze, "Ayıp ayıp. Yazıklar olsun o Hikmet'e, Nurgül onun için saçını süpürge etti! Vah vah." 

Kızıl Teyze kaşlarını çatmış kaşlarını kaldırıp; "Ne yazığı ayol! O Nurgül yok mu, Nurgül. Sabah akşam adamcağızın başının etini yiyormuş. Adam da dayanamamış, ne yapsın?"

Yine Sarışın Teyze. "Saçmalama Fadik! Böyle bahane mi olur Allah Aşkına? Ayrıca Nurgül'ün dırdırını çekemeyecekse niye evlenmiş? O haysiyetsizi savunma bana! Kadıncağız daha yedi ay önce oğlunu şehit verdi, Hikmet Bey'in de aklı başı şeyde- Tövbe tövbe!"

Dayanamayıp ben de sohbete katıldığımda Sarışın Teyze'ye destek verdiğim için Sarışın Teyze-yani Melek Teyze- beni çok sevmiş hatta numarasını bile vermişti. Ben de ona kendi numaramı vermiştim.

Sonunda uçak iniş yaptığında uçaktan -nasıl başardığını bilmiyorum- ilk başta Özgür Ağabey inmişti. Biz de bir beş dakika sonunda uçaktan indiğimizde Özgür Ağabey tuvalete gideceğini söyleyerek koşar adım yanımızdan ayrılmıştı. İlker Ağabey; "Özgür'ü uçak tutuyor." Dediğinde başımı sallamakla yetinip bavullarımızı almak için bandın oraya gidip beklemeye başladık.

Gerçi benim bavulum yoktu ama annem sağ olsun getirdiği eşyalarla hepimizin valiz hakkını doldurmuştu.

Geçen gün gerçekleşen garip telefon görüşmesinden sadece Kerem'e bahsetmiştim, numarayı sorgulamıştık fakat henüz bir sonuca ulaşamamıştık.

Telefonum çalınca annemlerin yanından biraz uzaklaşmış ve arayan kişiye bakmıştım, Kerem'di. "Alo?" 

"His arayan kişinin kim olduğunu öğrendim..."

,,

Evet günlerdir bölüm atmayan şahıs benim. Yoğun olacağımı söylemiştim o yüzden pek bir sorun olduğunu düşünmüyorum. 💗 Bugün bir bölüm daha atmayı planlıyorum, bu bölüme nazaran daha uzun bir bölüm <3.

27K 😳🤧💗💖

hissiz' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin