7. Invite ¬

436 24 57
                                    


İyi okumalar luvs <33


Carmen'in ağzından :

Ertesi gün erkenden kalkıp hazırlandım. Binicilik dersim için babam beni at çiftliğine götürürken yolda uykusuzluğumu babama çaktırmamaya çalıştım. Herhangi bir şey, en ufak bir detay bile babamın istediği gibi gitmezse hiç çekilmeyecek biri oluyor.
Bu kuralcılığından nefret ediyordum...

İstediğim tek şey uyumakken at üstünde hakimiyet kurmam oldukça zordu.
Bunu fark eden eğitmenim günü kısa kesip beni eve gönderdi. Attan düşmem onun işine gelmezdi sonuçta.

Eve vardığımda annemden senin gittiğini öğrendim. Ben yokken kaçmıştın.

Oysa ben seni görmek için hala çok hevesliydim, yol boyu tüm kalbimle seni evde bulacak olmanın heyecanını yaşamıştım. Ama seni bulamamıştım.

Bu bir yandan beni hayal kırıklığına uğrattı ama zaten ne bekliyordum ki? Evimize yerleşip benimle gizlice flörtleşeceğini falan mı?

O gün tüm vaktimi odamda şarkı dinleyip kitap okuyarak geçirdim. Bir kaç saatimi tatil ödevlerime ayırdım. Ve sık sık seni düşündüm. Günüm böyle geçip gitti.

Seni aklımdan çıkaramamanın verdiği yenilgi beni kelimenin tam anlamı ile mahvediyordu. Muhtemelen ben senin aklında bile değildim. En azından o zamanlar öyle düşünüyordum.

~

Sensiz geçen 18. güne uyandım,
On sekiz gün boyunca evimize hiç gelmedin, ara sıra yemek masasında kısa kısa ismin geçti ama kaydadeğer değillerdi.

Seni özlemiştim.

Seni tekrar öpmenin hayalini kuruyordum.
Kırılmış umudumun seni görmediğim günlerde iyice solması gerekirdi ama tam tersi oldu. Umudumu tekrar yeşerttim.
Hala umudum vardı. Umut etmek güzeldi.
Seninleyken daha da güzeldi. Kendimi canlı hissetmemi sağlıyordu...

Okuldan arkadaşlarım Eleonor ve Cara'nın uzun süren ikna çabaları sonunda onlar ile tenis oynamak için arka bahçeye indim.

Bir yandan tenis oynayıp bir yandan da birbirimizle uğraşıyorduk. Cara espritüel olmanın ekmeğini yiyor, bizi sıklıkla güldürüyordu.

Biz gülüşürken annemi gördüm. Yüzüne gelen hafif güneş ışıkları yüzünden bir eli alnında, gözlerini kısmış bir şekilde bize baktı. "Carmen, akşam yemeğine birkaç saat kaldı. Misafirlerimiz var, şimdiden hazırlanan gerek." dedi.

Ne? Ne misafiri şimdi bu?

Ben anneme "misafire gerek var mıydı şimdi?" diye söylenirken o beni umursamadan kızları da yemeğe davet etti.

Onlar bu daveti yapmaları gereken ödevleri bahane ederek kibarca reddettiler, arkadaşlarım ile vedalaştıktan sonra eve girdim ve anneme misafirlerimizin kim olduğunu sordum.

"Blake, Jesse ve Harry birlikte gelecekler. Şu tatil meselesini kesinleştirmişler, iki gün sonra yola çıkıyorsunuz." şoku atlatmama izin vermeden peş peşe konuştuğunda yapabildiğim tek şey onu dinlemek oldu. Sen bize geliyordun ve iki gün sonra birlikte İtalya'da tatile mi çıkacaktık?

Annem beni öldürmek için uğraşıyor ise tebrikler, çok yakında kalp krizi geçirebilirim.

Koşar adımlarla odamdaki duşa gittim, banyo yaptıktan sonra rutin işlerimi halledip giyindim.

Carmen'in Kombini :

Carmen'in Kombini :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Back To Us  //Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin