18. Have You Ever Been In Love Before? ¬

292 17 30
                                    


İyi okumalar asklar <3

Carmen'in Ağzından:

Ben üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup yatağıma yatmış, başımıza gelebilecek en kötü ihtimalleri düşünürken hafifçe kapımın tıklatıldığını duydum.

Yerimden doğrulup kapıya adımladım ve "Hey oradaki, sen kimsin?" diye sordum.

Gecenin o saatinde üstelik üstümde sadece iç çamaşırlarım varken tanımadığım birisine kapıyı açma fikri oldukça gericiydi.

Fakat "Benim bebeğim, Harry." diye duyduğum ses kulaklarıma dolduğunda yine o kolay kolay silemediğim gülümseme yüzümdeki yerini alırken hafifçe kapımın kilidini çevirip seni içeri aldım.

Sen içeri girer girmez ellerini belime doladın ve kafanı boynuma eğip kokumu içine çektin. Bu haldeyken sana olan soğuk tavrımı devam ettirmem çok zordu.

Ellerimi sana dolarken "Harry, iyi misin? Her şey yolunda gitti değil mi?..." diye ard arda birkaç soru sorduğumda gülümseyerek bedenini benden birkaç adım uzaklaştırdın ve keyifli bir ifade ile yarı çıplak bedenime kısaca göz gezdirdin. Bu biraz utandırmıştı ama daha çok hoşuma gitti. Her zaman ki gibi.

"Endişelenme güzelim, ben her şeyi hallettim." dediğinde derin bir nefes verdim. Fakat sonra aklıma gelen şey ile verdiğim nefesi hızla geri alıp söze girdim. "Özel yeteneklerin olmadığına göre abim ve Jesse'i ikna etmekte epey zorlanmışsındır."

Bu öyle görünse de bir çeşit tahminden ziyade soruydu.

Yüzündeki hafif sırıtma ile "Belki de özel yeteneklerim vardır." diye ekledin ve yatağıma yönelip oraya oturdun.

Bende senin yanına gelip otururken kolunun altına girdim. Yenemediğim merakım beni yine soru sormaya itti. "Onlara ne dedin Harry?"

"Aslında evet, epey zor oldu. Abine gün boyu yaptıklarımızı anlattım. Sevişmelerimiz hariç." bir an gülümseyip lafa devam ettin "Sadece iyi anlaşan iki kişi olduğumuzu söyledim. Ona göz göre göre yalan söylemek berbat hissettiriyor." dediğinde iyice sana sokuldum ve "Başka çaremiz yok Harry." dedim.

Sen ise "Biliyorum, biliyorum güzelim." dedikten sonra çok geçmeden tekrar anlatmaya devam ettin "Jesse ise daha zor oldu. Gün boyu bizi izlemiş ve birkaç samimi fotoğrafımızı çekmiş. Fakat merak etme onları elinden aldım."

Jesse'in iyi biri olduğunu düşünerek hata yapmışım. O bencil bir sürtüğün teki.

"Fotoğrafları sana verdiğine göre ya onun istediği bir şeyi yaptın ya da ölümden dönmesini sağladın." sesim yine soru sorar gibi çıkmıştı.

Sen hafif şaşkın bir ifade ile "Ah Carmen, beni yeterince iyi tanıyamamışsın. Onun istediğini yapmam asla bir olasılık bile olamaz." dediğinde gülümsedim ardından devam ettin "Fotoğrafları almak isterken onunla biraz boğuşup canı ile tehtid etmem gerekti ama sonuca gelirsek, fotoğrafları yok edebildim."

Bu sözlere karşılık "Artık bizi köpeğim Darwin'den başka biri de biliyor." dedim.

Bu seni gülümsetti, gülüşün yavaşca son bulduğunda "Bu gece birlikte uyuyabilir miyiz Carmen?" diye sordun.

Bu tatlı soruyu "Elbette." diye yanıtladım.

Ayaklanıp tişörtün ile pantolonunu çıkardın, tıpkı benim gibi sadece iç çamaşırın ile kaldığında yatak örtüsünün altına girip beni izlemeye başladın.

Gece lambasının ışığını kapatıp üzerimdeki sütyenden kurtuldum ve senin yanına, yatağa girdim.

Başımı çıplak göğsün ile buluşturduğumda bir elin saçlarımı okşarken saçlarıma sürekli minik öpücükler konduruyordun.

Back To Us  //Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin