Back To Us //Harry Styles

15. The Victoria Thing¬

Bu bölüm Victoria'nın kim
olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

İyi okumalar luvs <3

İtalya tatilim hayatımda geçirdiğim en tuhaf tatil olma yolunda süratle ilerliyordu. Kendimi bildim bileli resmen takıntılı derecede hoşlandığım abimin "arkadaşı" ile -yani seninle sevgilim- sevişmiş, bundan neredeyse bir saat sonra seviştiğim kişi hakkında her şeyi öğrenmeye başlamıştım.

Başına gelenleri senden, senin açından dinlemek tercihimdi. Fakat, senin bunları benimle paylaşmayacağına adım gibi emindim.

Abim Victoria'dan bahsetmeye başladı.
"Tüm bu olanlardan sonra Harry iyice kendi dünyasına çekilmiş bir şekilde birkaç yıl geçirdi ve biz üniversitenin son yılına geldik. O sıralar zaman zaman Harry üstü kapalı bir şekilde liseye giden bir kız ile tanıştığını ve ona çok iyi geldiğinden, Sarah'ın yokluğuna alışmasında kızın ona çok yardımcı olduğundan bahsetmişti. Aralarında güzel bir arkadaşlık hatta belki abi-kardeş bağı vardır diye düşündüm. Böylece Harry kendini avutur ve daha iyi hisseder diye umuyordum.

Fakat Harry, bir gün Victoria'ya (biz ona kısaca Vic derdik) aşık olduğunu ve beni onun ile tanıştırmak istediğini söyledi. 'Bu durum biraz tuhaf gelebilir, yine de yemin ederim kötü bir niyetim yok. Onu tamamen saf duygularım ile seviyorum.' gibi şeyler sayıkladı.

O kötü biri demiyorum Carmen ama o her ilişkisinde kaybettiği kardeşinin yerini dolduracak bir kız çocuğu arayan ve karşısındaki kişiye istemeden de olsa zarar veren biri.

O gün Victoria ile tanıştım. Gerçekten de çok güzel, samimi ve güler yüzlü biriydi.

Harry kıza tüm aile hikayesini anlatmış, birlikte fazlasıyla vakit geçirmişler. Karşımda aralarında yaş farkı olan iki insan değil de birbirini çok iyi tanıyan ve çok aşık bir çift var gibiydi. Enerjileri çok uyumluydu ve en önemlisi Harry Vic'e bakarken gözleri parlıyordu. Vic'in her hareketini hayranlıkla izliyordu. Neredeyse ona tapacaktı.

Vic, bana bile Sarah'ı anımsatmışken Harry'nin ne halde olduğunu tahmin etmem daha kolaydı. O kızın elini hiç bırakmıyor, gözlerini ondan ayırmıyor, o ne derse desin çok mutlu bir şekilde gülümsüyor ve sürekli minik kahkahalar atıyordu." Gözlerimin dolduğunda emindim, Victoria bana kendimi hatırlattı. Ve o gün, benden Victoria'ya benzediğim için hoşlandığına ikna oldum. İkna olduğum diğer şey ise şuydu; sen kimseyi Victoria gibi sevemezdin.

Abim anlatmaya devam ederken düşüncelerimden sıyrılıp ona yetişmeye çalıştım "Uzun bir süre sonra onu böyle mutlu görünce bu mutluluğa kıymak istemedim. Zaten istesem de buna gücüm yetmezdi. Harry Vic için karşısına çıkan herkesi ezer geçerdi, Vic'in kendisini bile..." bir an duraksadı, yutkundu ve devam etti.

"Bir süre ikisi beraber zaman geçirmeye devam ettiler. Artık önceden baş başa gittiğimiz yerlere üç kişi gidiyorduk. Harry Vic'i her yere peşimizden getiriyordu. Böyle geçen ayların sonunda biz üniversiteden mezun olduk. Harry ve Vic yaklaşık iki yıl beraber oldular. Sonra bir gün, işte zor kısıma geldik Carmen. Bir gece Harry beni aradı. Telefonda sadece ağlayıp bağırıyordu." anlık merakım ile "Ayrıldıkları için mi?" diye sorarak abimin lafını böldüm.

"Ah, hayır Carmen. Çok daha kötüsü. Harry hiç yapmaması bir şeyi yaptı ve-" derken kapı tıklatıldı ve abim lafını tekrar kesip kapıya yönelmek zorunda kaldı.

"Hayır, hayır en heyecanlı yerinde anlatmayı öylece bırakmaz." diye düşündüm Ama gelenin sen olduğunu gördüğümde ona hak verdim.