İyi okumalar asklar❣️
(Birde okuyan herkes oy verse keske 😫)Fısıltı gibi çıkan mırıldanmanı hiç beklemediğim bir anda duymak irkilmeme neden oldu. Uyanıktın? Ve burada olduğumun farkındaydın?
Uykunda sayıklamış olma ihtimaline sığınarak odadan çıkmak için birkaç adım daha attım. Hızla bedenini benim olduğum tarafa çevirip "Sana gitmemeni söylemiştim." diye sözlerini yeniledin.
Siktir.
Çaresizce kapıdan birkaç adım uzaklaşıp tekrar sana döndüm. Gözlerimiz buluştu.
Bahçemizde yanan birkaç ışığın pencereden sızarak hafifçe aydınlattığı odada bile gözlerindeki parıltı rahatça seçilebiliyordu.
"Yanıma gel." dediğinde bir an duraksadım.
"Ne?" diye cevap verebilmiştim.
"Yanıma gel dedim." diye kendini yineledin sakin çıkan sesin ile.
Sesin çok durgundu. Hislerini saklamaya çalışır gibiydi.Yavaş adımlarla hala yatakta uzanan bedenine yaklaştım. Tam yanında durduğumda doğrularak oturur pozisyona geçtin ve bir elini bana uzattın.
Ne oluyordu böyle?Tanrım, bu bir rüya ise lütfen beni bu rüyaya hapset!
Boş boş bir senin yüzüne birde bana uzattığın eline bakarken "Her şeyi benim mi söylemem gerek?" dediğinde hafifçe elini bana doğru sallamıştın.
Onu tutmamı mı istiyordun?Elimi eline uzattım ve onları birleştirdim.
İtiraf etmeliyim beni kendine çekmeni beklemiyordum, ne beklediğimi bende bilmiyorum.Bu hareketin hafifçe yatağa düşüp tam yanında ve dizlerimin üstünde oturmamı sağlamıştı.
Bir elim senin elindeyken yüzlerimizin bu kadar yakın olması duygularımı daha da yoğunlaştırmıştı.
"Carmen, benden ne istiyorsun?" dediğinde sessizce yutkundum.
Sadece seni. Tabi ki bunu yüzüne karşı söyleyemedim. Belki de söylemeliydim.
Yüzünü imkanı varmış gibi yüzüme daha çok yaklaştırıp derin bir nefes aldın ve "Beni çok zorluyorsun." diye ekledin.
Sanırım ölüyordum, ruhum bedenimden çıkmıyorsa kalbim neden bu kadar hızlı atmaya başlamıştı?
Evet, evet cevabı ikimizde biliyoruz."B-ben hiç bir şey yapmıyorum, sadece hala bizde olup olmadığını merak etmiştim" dedim. Sesim o kadar kısık ve titrek çıkmıştı ki...
"Sorun da bu zaten, neden beni merak ediyorsun? Neden benimle bu kadar ilgileniyorsun bebeğim?"
"Bebeğim." kelimesi kulağımda yankılanıyordu. Bu sözcük bana uzak kaldığım şevkati hissettirdi.
Biraz duraksadıktan sonra
"Sadece senin etrafta olmanı seviyorum" diyebildim. Bu senin hafifçe gülmene neden oldu. Hızlı bir hamle ile beni kucağına aldığında ağzımdan çıkan ufak çığlık gülümsemeni genişletti."Sessiz ol güzelim, bizi bu halde bulmalarını istemeyiz değil mi?" dediğinde hızla kafamı onaylar anlamda salladım.
"Şimdi söyle bakalım, bugün o odada 'abim olsaydın hiç bir şey yaşayamazdık' derken kastettiğin şey neydi?"
Göz gözeydik, ellerim göğsünde dinlenirken sen ellerini belime yerleştirmiştin.
Hadi ama neyi kastettiğimi çok iyi biliyordun.
"Bir şey kastetmedim, sadece birden ağzımdan çıktı işte" dedim sessizce.
Akşam üstü yaşananları, daha doğrusu benim aptallığımı hatırladığımda yine kendimden utanmıştım.Ellerini boynumda birleştirip dudaklarıma yaklaştın. Narince dudaklarını benimkilere bastırıp geri çektikten sonra "O halde neden sana bunu yapabiliyorum?" diye sordun.
Ama benim kafam cevap veremeyecek kadar yoğundu, seni tekrar öpme isteği ile. Öyle de oldu.
Hiç bir şey demeden ellerimi omuzlarına dayayıp seni öpmeye başladım, şaşırsan da bana karşılık vermen uzun sürmedi.
Eğer cennetin dudakları olsaydı hiç şüphesiz bunlar olurdu.
Ellerin tekrar belime oradan da kalçama inerken öpüşümüz sertleşti. Ellerimi saçlarına daldırdığımda beni kalçalarımdan tutup kendine bastırdın.
Dudaklarıma bir inleme bıraktığında o sırada daha fazlası için sana yalvarabilecek durumdayım.
Hatta bir an için fazlasını yapacağımıza emindim. Ama sen yapmadın.
Dudaklarını dudaklarımdan çektin, bir elin saçlarımı okşarken diğer elini yanağıma yerleştirdin. Baş parmağın ile elmacık kemiğimi narince okşarken söze girdin "Bak Carmen, sen çok güzelsin, tahmin edemeyeceğin kadar. Bir hayal kadar güzelsin."
Yutkundun ve söze devam ettin "Ama ben, bunu yapamam. Aramızda ki yaş farkına bir bak, ailenin ve en önemlisi de Louis'nin vereceği tepkiyi düşün. Ne demek istediğimi anlayacaksın."
Sonlara doğru sesin iyice kısılmıştı. Üzgün görünüyordun. Ben daha önce seni hiç böyle görmemiştim.
Birkaç saniye sonra kendime geldim, söylediklerin kulağıma iğne ile kazınmışcasına canımı acıttı.
Çünkü sen haklıydın.Kucağında kıpırdandım, burası üstünden kalkıp seni terk etmem gereken yerdi ama ben bir türlü kendimi gitmeye ikna edememiştim.
"Ben tüm bunları zaten düşünmüştüm, sadece senin duygularının benimkilerle aynı olamayacağını düşünememişim." dedim titrek sesimle.
Zorlukla kendimi gitmeye ikna ettikten sonra tam kucağından kalkmak için bir hamle yaptığımda kollarımdan tutup beni kendine çektin. "Benim sana olan hislerimi tahmin bile edemezsin. Aynı zamanda tahmin edemeyeceğin diğer şey ise
Louis'nin-" sözünü yarıda kestin."Louis'nin ne?" dedim hızla.
"Her neyse Carmen. Bunu unut gitsin." dediğinde kollarımdaki ellerini gevşettin.
Söylemen için diretecek durumda değildim.
Bu yüzden sessizce kalkıp odadan çıkmayı seçtim.Zaten dolmuş olan gözlerime yaşlarımı serbest bırakmaları için izin verdim.
Ve odamın olduğu kata indim.Pekala, Louis neden odamın kapısının önünde dikilmiş bana bakıyordu?
Bölüm Sonu 💞💞
Bir sonraki bölümde biraz Louis'nin hislerine yer vereceğim 🖤
Sonraki bölümde görüşmek
üzere bebislerr 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Us //Harry Styles
FanfictionHikaye yaş farkı ve cinsel ögeler içeriyor ⚠ Abisinin en yakın arkadaşı Harry'e aşık olan ve aşkı hiç beklemediği bir şekilde karşılık bulan Carmen, abisi Louis'nin de Harry'den hoşlandığını nasıl tahmin edebilirdiki? -Larry kurgusu değildir.-