29. The Birthday Gift¬

254 17 61
                                    


Hepinize iyi okumalar
asklar <3

Bu bölüm çok büyük bir
kaosun başlangıcıdır!

O gün beraber biraz daha vakit geçirdikten sonra akşama doğru eve gitmiştim.

Birkaç gün sonra nihayet 18. yaş günüm geldiğinde sabah erkenden uyanıp binicilik dersimi tamamladıktan sonra eve geri geldim.

Her ne kadar bunu istemesem de annem o akşam için eve bir sürü kişiyi davet etmişti.

Hani şu koca parası yiyen, görgüsüz kadınlar ve onların en az üç metresi olan samimiyetsiz kocaları var ya işte davetli listemiz öyle insanlarla doluydu. Ve birde okuldan arkadaşlarım ile.

Madem benim doğum günüm neden davetliler yalnızca bana özel değildi?

Neyse ki sen de davetliler arasındaydın. Bu yüzümü güldüren tek şeydi.

18. Yaş günümü atlattıktan sonra ilişkimizi ve en önemlisi, bebeğimizi aileme söyleme kararı almıştık. Eh, evren her planımızı batırdığı gibi elbette bunu da batıracaktı.

Bir sürü çalışan ikramlar ve süslemeler ile uğraşırken eve bir kaos havası hakimdi.

Kendimi odama kapatıp derin bir nefes aldım.

Annem beni önemsiyormuş gibi yapıp böyle büyük bir davet hazırlamıştı ama benim ne istediğime biraz bile önem verseydi bu organizasyonu çoktan iptal ederdi. Onun tek derdi başkalarına gösteriş yapmaktı.

Odamın terasında boş boş oturup gökyüzünü ve ön bahçemizde süren ışıklandırma çalışmalarını izlerken Cara'nın geldiğini gördüm.

Hızla odama ulaştığında hâlâ hazırlanmamış olmama sızlandı. Aslında gece boyu kendimi odama kilitleyip orada kalmak isterdim ama senin geleceğini hatırlayınca kalkıp hazırlanmaya başladım.

Nihayet bebek mavisi, kısa elbisemin içine sığabildiğimde Cara beni önüne oturttu ve saçlarıma şekil vermek için uğraşmaya başladı.

Bu sırada çalan telefonuma baktım.

"Harry, nasılsın?"

"Ben iyiyim güzelim, sen nasılsın? Bebeğimiz nasıl?"

"Eh, biraz midem bulanıyor ama yine de iyiyiz. Şimdi Cara yanımda, saçlarımı yapıyor." dediğimde Cara hızla telefonu elimden kapıp sana selam verdi. Sen de ona selam verdikten sonra telefonumu onun ellerinden çekip tekrar kendi kulağıma götürdüm.

"Akşam geleceksin değil mi?"

"Elbette. Sence bunu kaçırır mıyım?" söylediklerin her zaman kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyordu.

Bu akşamı baş başa geçirmeyi tercih ederdim diye yakındığımda bana özel bir gece düzenlediğinden söz etmiştin.

Bu durumdan pek ipucu vermeyerek üstü kapalı bir şekilde "Bizim günümüz yarın olacak sevgilim. Yarın baş başa kutlama yapabileceğiz." diye söz etmiştin.

Bu beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.
Artık günün hemen bitmesini ve sonraki akşama ışınlanmayı diliyordum.

Telefonu kapattıktan sonra yüzüme hafif bir makyaj yaptım. Biliyorsun, abartı makyajları sevmiyorum. Sanki makyaj beni olduğumdan daha büyük gösteriyor gibi geliyordu. Bu yüzden pek tercih etmezdim.

Biz Cara ile odamda bir şeyler atıştırıp sohbet ederken arkadaşım Eleonor'da yanımıza gelmişti.

O henüz her şeyden habersizdi. Elbette onu da çok seviyorduk ama o bu durumu Cara kadar sakin karşılayamayabilirdi. Bu yüzden hiç risk almamayı tercih etmiştik.

Back To Us  //Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin