Maalesef sona geldik 🥺
Yakında yeni bir kitap yayımlacağım
ve o kitapta da Harry ile Victoria'nın
önceden yaşadıkları her şeyi konu
edineceğim.OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 🖤
İyi okumalar asklarım <3
Carmen şaşkınlık içinde Jesse'e bakarken Jesse ona biraz daha yaklaştı.
"Neden geldin?" diye sorduğunda kadın sadece Carmen'in uzandığı yatağın ucuna oturdu ve kızın elini tuttu.
"Eğer o gece günlüğünü babana vermeseydim bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Ben çok üzgünü-" Jesse konuşurken Carmen hızla elini çekti ve kızın sözünü kesip lafa daldı.
"Hayır, bir kişinin daha pişmanlığını dinleyemem. Karşımda ağlamayı kes Jesse, sakın üzgün olduğunu da söyleme!"
Kadın ağlayarak "Ben böyle olacağını bilemezdim." dediğinde Carmen sesini iyice yükseltmişti.
"Sen ne olacağını sanmıştın ki?! O günlüğü babama verdiğinde işlerin ne kadar büyüyeceğini tahmin edemeyecek kadar salak olmadığını ikimizde biliyoruz. O yüzden sesini kes çünkü Harry'nin ölümünde hepinizin suçu var. Hepiniz en az Louis kadar suçlusunuz!"
Carmen, Harry'nin ölümünde en çok da kendisinin suçu olduğunu düşünüyordu. Hissettiği suçluluk duygusu tarifsiz bir acının anahtarıydı.
Kız içini çeke çeke ağlarken bu konuşmaya daha fazla devam edemeyeceğini anladı ve Jesse'i odadan kovdu.
Harry ile yaşadıklarını düşünmeden tek bir an bile geçiremiyordu. Annesi ona psikolojik destek almayı kabul etmesi için yalvarsa da Carmen bunu istemiyordu.
İstediği tek şey Harry ve bebeğiydi.
Kabus dolu birkaç günün ardından artık yürürken çok daha rahat hissedebilir duruma gelmişti.
Bunu fırsat bilip Harry'nin mezarını ziyaret edecekti. Elbette annesine sadece dışarıda dolaşmak istediğini söyledi, mezara gideceğini kimse bilmiyordu.
...
O sabah Carmen'a bir kutu teslim edildi, annesi bunların ona iyi geleceğini düşünse de kız gördükleri ile daha da çok üzülmüştü çünkü içerisinde Harry'nin bazı eşyaları vardı.
Onları görmek tüm acısını daha derinden, daha taze bir şekilde hissetmesini sağladı. Yine de yanında Harry'e ait bir şeylerin olduğunu bilmek hoşuna gitmişti.
Kızın dikkatini çeken ilk şey haç işaretli kolye oldu, Harry onu asla boynundan çıkarmazdı.
Abisi ve Harry'nin 'arkadaşlıkları' çok eskiye dayandığından Carmen onu küçüklüğünden beri tanıyordu ve Harry'i neredeyse her görüşünde boynunda bu kolyeyi görmüştü.
O kolyenin nereden geldiğini hiç sormamıştı, sormaya cesaret edemedi. Çünkü düşündüğü cevabı duymak istemiyordu.
Avucunun içine hapsettiği kolyeye birkaç öpücük bıraktı ardından onu kendi boynuna geçirdi.
Sonra saatlerce Harry'nin yüzüklerini eline aldı ve kutuyu dolduran diğer şeyleri izledi. Başka hiçbir şey yapmadan sadece onları izleyip ağlayarak saatler geçirmişti.
Zavallı kız, daha önce zamanı geri alabilmeyi hiç bu kadar çok istememişti.
O gün içerisinde Carmen annesine Hazel'ın nasıl olduğunu sorduğunda onun tüm bu olanlardan sonra yeni bir hayat kurabilmek üzere bir süreliğine yurtdışına çıktığını öğrendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Us //Harry Styles
FanfictionHikaye yaş farkı ve cinsel ögeler içeriyor ⚠ Abisinin en yakın arkadaşı Harry'e aşık olan ve aşkı hiç beklemediği bir şekilde karşılık bulan Carmen, abisi Louis'nin de Harry'den hoşlandığını nasıl tahmin edebilirdiki? -Larry kurgusu değildir.-