33. Our Last Happy Days ¬

206 18 75
                                    


Bu bölüm bu kadar soft ve olaysız olmayacaktı ama madem sona
az kaldı, bari Carmen ve Harry için
son kez mutlu bir bölüm yazayım
dedim.

Yorumlarınızı bekliyorum,
iyi okumalar asklar <3

Şehirden uzakta, yalnızca birbirimize odaklanabileceğimiz birkaç gün geçirmek bize çok iyi gelecekti.

Ya da biz aptallar öyle sanmıştık.

Eşyalarımızın büyük bir kısmını yerleştirdikten sonra kalanları sabaha bırakma teklifini reddedemedim ve uzun bir uyku çekme umudu ile yatağa yöneldim.

Ben senin kollarının arasında uykunun kapımı çalmasını beklerken, geceyi açık teras kapısından sızıp bize ulaşan ağaç yapraklarının hışırtı sesleri süslüyordu.

Birde senin ağır nefes alış verişlerin ve ara sıra çıkardığın küçük hırıltılı sesler.

İşte, al sana; huzurun tablosu.

O an huzurun somut bir kanıtıydı. Aslında ne kadar somut olduğu tartışılır ama şimdi bunun üstünde duramayacağım.

~

Sabah uyandığımda sen hâlâ yanımda uyuyordun. Yavaşça doğrulup terasa çıktım ve derin bir nefes aldım.

Ciğerlerimin burnuma dolan temiz hava yüzünden bana minnet duyduklarına emindim.

Kısa bir süre sonra hafif esen yel içimi ürpettiğinde yalın ayaklarım ile parkenin üzerinde seke seke yanına ulaştım ve tekrar yatağa, sıcak örtünün altına girdim.

İyice sana sokulup başımı çıplak göğsüne yasladığımda yeni uyanmış olmanın verdiği uykulu tınıdan dolayı boğuk çıkan sesini işittim.

"Sana da günaydın bebeğim."

Başımı hafifçe kaldırıp gözlerine baktım, hâlâ tam olarak uyanamamıştın. Gözlerini ovuşturup etrafına boş bakışlar atarak kendine gelmeyi beklerken ufak bir çocuğu andırıyordun.

Kim derdi ki 'Bu adam bir katil?' Bu kadar sevimli bir katil olabilir miydi hiç?

Ellerimi yanaklarına yerleştirip yüzünü sevmeye başladım. Yüzündeki her bir detayı dikkatlice incelerken güzelliğinden kafayı yemek üzereydim.

Çenene minik bir öpücük kondurdum ve "Uyan artık Harry, çok uykucu biri olmaya başladın." diye mızmızlandım.

"Sadece biraz daha uyumama izin versen?"

"Of pekala, ben buralardayım." diyip evin aşağı katına indim.

Orayı çok sevmiştim, diğer tüm kötülüklerden uzakta yalnızca sen, ben ve bebeğimiz vardık.

Keşke ömrümün sonuna kadar o evde sizinle yaşayabilseydim.

Her neyse.

Evin dış kapısını açtığımda tam arkamda hissettiğim beden ile irkildim.

"Bensiz nereye gidiyorsun?"

Back To Us  //Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin