Selaaaaaaaaam. Nabersiniz?
7. Bölümle beraberiz.
Peki hikayeyi beğeniyor musunuz?
***
Buğra ile okula vardığımızda karşı taraftan Sena, Yasemin ve Ahmet'in geldiğini gördüm. Kapının önünde Buğra ile onları bekliyorduk ki Sena ile göz göze geldim. Hızlı bir şekilde bu tarafa doğru gelmeye başladılar.
"Şey, biz Ahmet ile yolda karşılaştık da." dedi Sena.
İnandın mı peki Ceyda?
Tabiki de Hayır iç ses!
"Anladım." diyerek Sena'nın tepkilerini izlemeye başladım.
"Eh hadi geçelim sınıfa." Buğra'nın sesiyle ona dönüp başımla onayladım.
Hep birlikte okula girip sınıfa çıkarken Buğra ve Ahmet önden yürüyorlardı. Fırsattan istifade Sena'ya dönerek "Benden bir şey saklamıyorsun değil mi kardeşim?"
"Evde konuşalım olur mu?" gözlerimi kapatıp açarak onayladım. Bir şeyler sakladığını biliyor ve ne sakladığını az çok tahmin edebiliyordum.
Sena sınıfına girdikten sonra biz de hep birlikte sınıfa girdik. Funda, Dilay ve Yusuf gelmişlerdi bile. "Günaydın." dedikten sonra Yasemin ile sıramıza geçmiştik.
Beş dakika sonra hocanın gelmesiyle en sevdiğim derse; edebiyat dersine başlıyorduk.
Zil çaldığında hocanın beni yanına çağırdığını gördüm, hemen sıradan kalkarak yanına gittim. Gittiğimde oturmuş olan Buğra'yı da yanına çağırdığında pür dikkat hocanın söyleyeceklerini dinlemeye başladım.
"Çocuklar edebiyata ne kadar meraklı olduğunuzu görebiliyorum. Kitap okumayı da seviyor musunuz peki?"
"Çok severim." diye yanıtladım Hilal Hoca'yı.
Buğra "Severim ama pek vakit bulamıyorum." deyince hoca tebessüm ederek ikimize bakıp bir anahtar uzattı.
"Bu kütüphanenin anahtarı. Siz artık kütüphane görevlisisiniz. Kitapları düzenlemek size ait ve saatleri siz ayarlayacaksınız. Size güveniyorum gençler." diyerek anahtarı elime tutuşturup göz kırparak sınıftan çıktı.
Buğra'ya döndüğümde 'Neydi bu şimdi?' bakışı atınca dudaklarımı büzerek 'Bilmiyorum.' demeye getirdi.
Birlikte kütüphaneye inip kapıyı açtık. Gördüğümüz manzaraya ikimizde dehşet içinde bakıyorduk. Burası nasıl bu kadar dağılabilirdi ki?
Buğra "Bu ne hal böyle?" diyerek sitem etti.
"Burayı biz mi toparlayacağız şimdi?" sorar gözlerle Buğra'ya bakıyordum.
"Başka şansımız var mı?" dediğinde oflayarak etrafa göz atmaya başladım. Etraf tozlu değildi ama çok dağınıktı. En az iki saatimizi alırdı burası. Buğra'nın sesiyle ona doğru döndüm.
"Bence çıkışta burayı halletmemiz lazım ki yarın okula geldiğimizde açalım."
"Haklısın. O zaman çıkışta burada buluşalım." başıyla onaylandıktan sonra kapıyı kilitleyerek sınıfa doğru yol aldık.
Sınıfa girdiğimizde "Dehşet." diyerek kütüphaneden onlara da bahsettim.
***
Çıkış zili çaldığında Sena'nın yanına giderek durumu anlattım. Onlar Yasemin ile döneceklerdi, ben de Buğra ile kütüphaneyi düzenleycektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURU
Teen FictionKitap gençlik kitabıdır. ✔️ • Bir yaz yağmuruna yakalanmak insanı en fazla nasıl bir şeyin içine sürükleyebilirdi ki? Hadi gelin, buna birlikte bakalım :)