YAZ YAĞMURU

9. Bölüm

Merhabalar.

Nasılsınız? Napıyorsunuz?

Bakalım bu bölüm neler olacak.

***

Buğra babasının yanından geleli 15-20 dakika kadar olmuştu ama yüzü sirke satıyordu. Kimse de ne olduğunu sormadığı için benim sormam doğru olur mu olmaz mı bilmediğimden dolayı soramıyordum.

On beş dakika sonra zil çaldığında Sena sınıfa girdi.

"Akşam lunaparka gidelim. Lütfen lütfen lütfen." gelir gelmez dudaklarını büzerek bu cümleyi kurmuştu.

Dilay "Ay çok iyi olur." deyince Funda ve Yasemin onu onaylamışlardı.

Ahmet ve Yusuf da onlar için bir sorun olmayacağını belirtince ben de onaylamıştım ama tek bir kişi sadece susuyordu.

"Buğra sen gelmez misin?" gözlerinin içine bakarak sorduğum soruya başını iki tarafa sallayarak "Çok yorgunum siz gidin." demişti.

Sena "Neyin var senin?" diye sorduğunda Yasemin hemen olaya müdahale edip Sena'ya lunaparkı sormaya başlamıştı.

Bu halleri fazlasıyla dikkatimi çekerken merakım da artıyordu.

"Ama hepimiz gideceğiz sende gelsen olmaz mı?" diyerek bir daha ikna etmeye çalıştım.

"Gerçekten yorgunum." başını sıraya koyarak gözlerini kapattı daha fazla üstüne gitmemek amaçlı susmuştum.

Sena ile Yasemin bize döndüğünde "Eh şimdi kimler geliyor?" diye sordu Sena.

"Buğra hariç herkes."

"Peki."

Ahmet "Saat kaç gibi?" diyerek Sena'ya döndü.

"Bence saat 20.30 da herkes lunaparkın önünde olsun ben konum atarım." diyerek sınıftan çıktı.

***

Dolabının karşısına geçmiş ne giyeceğimi düşünüyordum. Askılıkta gözüme değen boyundan bağlamalı pudra renk, üstünde siyah çiçekler olan cropu en son ne zaman giydiğimi hatırlamayınca hemen askılıktan çıkartıp giyindim. Bunun altına çok güzel giden yırtık kot şortumu da dolaptan çıkarıp giydiğimde çok spor ve çok güzel olduğumu fark ettim.

Çekmecelerimden üçlü, yuvarlak, gri renk bilekliklerimi takıp kulağıma da çok güzel kahve tonda, sallanan küpe taktım. Kapının arkasında asılı olan elips detaylı kemerimi de taktıktan sonra her şeyin birbiriyle uyumlu olması beni rahatlatırken her zaman ki tercihim olan sade makyajımı yapmak için aynanın karşısına geçip oturdum. Çok açık pembe bir ruj, hafif bir allık ve rimelimi sürdükten sonra parfüm ile kremimi de kullandım. Saçlarımı da düzleştirip siyah boyundan asmalı çantama da birkaç bir şey attıktan sonra tamemen hazırdım.

Odamdan çıkıp kapıyı örttüm. Oturma odasına geçerek Sena'yı beklemeye başladım. Babamdan izni annem koparmıştı zaten.

Yaklaşık beş dakika sonra Sena da hazır bir şekilde oturma odasına geldiğinde "Nasıl olmuşum?" diyerek etrafında bir tur döndü.

Beyaz askılı diz hizasına gelen sade sportif bir elbise giyip kot ceketini beline bağlamıştı. Parmağına en sevdiğim kelebekli yüzüğünü takmıştı. Saçlarına da hafif dalga bırakarak çok sade ama çok güzel olmuştu.

"Çok güzel olmuşsun benim güzel kızım."

Sena annemin övgüsüne karşılık öpücük atarken babam bana dönerek "Masanın üzerine para bıraktım." diyerek gazetesini okumaya devam etti.