Selamlar selamlar.
Evet farkındayım, bölüm biraz geç geldi ama dizi izliyorum, unutuyorum.
Sizler neler yapıyorsunuz?
Neyseeeee geçelim bakalım bölüme..
***
Kızların acil bir şekilde beni kafeye çağırmaları ile hızlı bir şekilde hazırlanıp kafeye gelmiştim. Yaklaşık on beş dakikadır ise onların gelmesini bekliyordum. Merakta etmiştim doğrusu.
"Kızım neler gördük inanamayacaksın!" dedi Yasemin hızla karşı sandalyeye oturarak.
"Sakin olun!" Funda da Yasemin'in yanına oturup o da gözlerini belerterek bana bakıyordu.
"Soluklanın da anlatın ne gördünüz?" dedim parmaklarımla oynamaya başladığımda. İstemsizce stres olmuştum.
"Soluklandık, soluklandık." dedi Funda Yasemin'e bakarak.
Yasemin konuşmaya başladı. "Şimdi biz alışveriş yapmak için Funda ile buluştuk. Dedik ki ilerideki mağazada indirim varmış oraya gidelim. Ah sonra ne olsun?" dedi ellerini birbirine vurarak.
"Ne olsun?" dedim merakla.
"Kafamı çevirmemle kuyumcuda tektaş bakan-" tam o sırada garson yanımıza gelerek konuşmaya başladı.
"Bölüyorum ama ne alırdınız?" dediğinde sinirle başımı kaldırdım.
"Beyefendi siz bize üç sade kahve getirin yeter." dediğimde başıyla onaylayıp gitmeye başladı.
Yasemin'e tekrar merakla döndüm.
"Ee?"
"Neyse işte, bi baktım Buğra kuyumcuda tektaş bakıyor." dediğinde hızla elimi kalbim götürdüm.
"Ne?" dedim şok içinde herkes dönüp bize baktığında utanç bir tebessümle tekrar Yasemin'e döndüm.
"Emin misin? O Buğra mıydı?" dedim emin olmak istercesine.
"Ay tabi ki eminiz ayol." Funda'nın cümlesi ile ellerimle kendime hava vermeye çalıştım. Garson kahvelerimizi önümüze koyup gitmişti.
"Ay evlilik teklifi mi edecek yoksa?" dedim böyle bir şey olmasını umarak.
Funda "Yani, öylesine almadığına göre." dediğinde otuz iki diş heyecanla sırıtmaya başlamıştım.
Çoğu kızın hayaliydi bu, sevdiği adamdan gelen evlilik teklifi...
Kızlar ile kafede bir saate yakın oturmuştuk, ben o bir saat içerisinde bin kere o kişinin Buğra olup olmadığını sormuştum.
Odanın içerisinde elim ağzımda bir o tarafa bir bu tarafa doğru sürüklenirken mırıldanıyordum.
"Ay acaba nasıl evlilik teklifi edecek?"
"Ne zaman eder ki?"
"Bak çok stres oldum şuan."
"Acaba arayıp sorsam mı?"
"Ah yok art-" cümlemi bitiremeden cebimdeki telefonun çalması ile heyecanla ekrana baktım. Arayan Buğra'ydı. Boğazımı temizleyerek telefonu açtım.
"E-efendim."
"Ne yapıyormuş benim güzel sevgilim?"
"Öyle oturuyordum sen?"
Eve geldiğinden beri bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturan kız mı söylüyor bunları?
Çaktırma(!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURU
Teen FictionKitap gençlik kitabıdır. ✔️ • Bir yaz yağmuruna yakalanmak insanı en fazla nasıl bir şeyin içine sürükleyebilirdi ki? Hadi gelin, buna birlikte bakalım :)