20. Bölüm

994 84 3
                                    

Selam arkadaşlaaaaar.

Günleriniz nasıl geçiyor?

***

Hep birlikte yazılıdan çıkmış bahçedeki kamelyada oturuyorduk.

"Aga ben sınava girmedim, o bana girdi." dedi Ahmet sinirle önündeki küçük taşa ayağını vurararak.

"Al benden de o kadar." Yusuf da Ahmet'i onaylamıştı.

"Eh siz de çalışsaydınız." dedim Buğra beni kollarının altına alırken.

Funda bana 'Gerçekten mi?' bakışı attığında Buğra "Sevgilim haklı bakmayın öyle." diyerek saçıma öpücük kondurmuştu.

"Üf bu neydi be?" dedi Sena sınavdan çıkmış pert bir halde yanımıza otururken.

"Kötü mü geçti?"

"Kötü değil, BERBAT." dedi yanımızdaki çeşmeden yüzüne su vururken.

"Hangi ders?"

"Fizik."

"Şaşırmadım." dedim omuz silkerek.

"Selam." sesin geldiği tarafa döndüğümüzde Emir bana bakarak gülümsüyordu.

"Selam." dedim.

"Sınavın nasıl geçti?"

"İyi." dediğimde Buğra'nın çocuğa öldürücü bakışlarını görmüyor değildim.

"Benimki de iyi geçti." gözü Buğra ile kenetlenmiş ellerimize değmişti. Kaşlarını çatılmış bir şekilde "Sevgilin değildi diye hatırlıyorum." dedi patavatsızca.

"Sorun mu var?" Buğra lafa atladığında kıskançlık çanlarının çaldığını hissediyordum.

"Seninle konuşmuyorum."

"Öyle mi?" Buğra ayağa kalkacağı sırada elinden sıkıca tutup "Emir, sen git sonra konuşuruz." dedim. Emir başını sallayarak yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Bu çocuk sevgili olmadığımızı nereden çıkarmış?" diyerek dağılan saçlarını düzeltti.

"Ben kütüphaneye indiğimde oradaydı laf arasında geçti öyle."

"Anladım." diyerek bizimkilere döndü.

Bulut ortamın havasını değiştirmek için "Kaç yazılı daha olacağız bugün?" diye sordu.

"4 tane olduk bitti." Yasemin Bulut'un sorusunu yanıtladığında Bulut Yasemin'in yanağını ısırmıştı.

Evet öpmemişti, ısırmıştı.

***

Akşam yemekten kalkmış annem ile bulaşıkları yıkıyorduk.

"Anne?" dedim söyleyeceğim şeyden biraz çekinerek.

"Efendim?"

"Biliyor musun bizim sınıfta kim var?"

"Kim var?" dedi merakla ama bir o kadar da meraksızca.

"Buğra."

"Buğra kim?" dedi anlam vermeye çalışarak.

"Anne Müberra teyzenin oğlu Buğra." annem birkaç saniye afallamış bir şekilde yüzüme baktığında gözlerinin dolduğu bariz bir şekilde belliydi.

"Anne iyi misin?"

"İyiyim." diyerek bulaşıkları durulamaya devam etti.

"Ben gerçekleri de öğrendim." dediğimde son tabağı da durulayıp ellerimizi yıkamıştık.

YAZ YAĞMURU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin