Bugün her gün gibi sıkıcı. Kendimi wattpad de buldum tabiki de.
Hadi herkes bu bölümü saat kaçta okuyor yazsın bakalım.
Ben 09:48 de yazıyorum.
Hadi başlayalım.
***
YASEMİN ÇALIŞ
Kızlarla bahçede oturmuş nescafe içiyorduk. Evet evet, bu sıcakta nescafe içiyoruz. Çünkü canımız çekti.
Dün akşam lunaparkta binmediğimiz şey kalmadığı için eve geçer geçmez uyuyakalmıştım. Sabah uyanmakta zorlansam da bu ders uyumuştum zaten. Şimdi de nescafe içip ayılmaya çalışıyordum.
Bahçede insanlara göz gezdirdiğimde bahçeye birinin çantasıyla girdiğini gördüm. Siması bana tanıdık gelse de uzakta olduğum için anlayamıyordum. Okula yeni gelmiş olmalı çünkü etrafa hiç görmemiş gibi bakıyordu.
"Kızlar şu gelen yeni mi? Çok garip bakıyor etrafa." diye sordum hala o kişiye bakarak. Güneşten gözlerim kamaşınca geri kızlara döndüm.
"Yeni galiba, okulun sahibi sizsiniz kızım biz nereden bilelim." dedi Sena kahvesini içip oraya bakarak.
"Buraya doğru mu geliyor o, yoksa bana mı öyle geliyor?" Ceyda'nın cümlesiyle kahvemi içerken kapıya tekrar bakmamla ağzımdaki kahveyi yere püskürtmem bir oldu.
"B-bu o." diyerek ayağa kalktım. Yanımıza geldiği anda "Yasemin." dedi ve devam etti. "Yasemin'di değil mi?"
"Şey evet, sen de Bulut?"
"Aynen öyle." diyerek kızlara döndü.
"Selam, ben okula yeni geldim. Yaseminle de kütüphanede tanışmıştık."
"Ha sen oooo." dedi Sena 'o' harfini uzatarak.
"Anlamadım." Bulut bana bakarken "Ben kızlara biri bizim okula gelecek demiştim ondan bahsediyor." dedim Sena'ya gözlerimi belirterek.
"Tabi canım başka ne olabilir." Kızlar gülerken Sena gülmesini bastırarak konuşmuştu.
"Her neyse memnun oldum." Bulut'a karşılık hepsi tebessümle başını salladı.
Bulut bana dönerek "Ben 12/C ye gidecektim de kaçıncı kat acaba?"
"Bizim sınıf orası." Dilay'a döndüğümde bana göz kırpmıştı.
Daha fazla stres olmamak amaçlı "Aynen bizim sınıf, ben sana göstereyim." diyerek kapıyı işaret ettim.
Merdivenlerden çıkarken "Arkadaşların değişik biraz."
"Hayır aslında değiller, sana öyle gelmiş." dediğim sırada sınıfa doğru ilerliyorduk.
"İşte burası." mimiklerimle karşımızda olan sınıfı gösterdiğimde içeri girdik.
"Buğra."
"Ooo kardeşim." Bulut Buğra'nın yanına gidip sarılınca ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
"Nerelerdesin lan sen?"
"Buğra babamın işleri biliyorsun istanbuldaydık bu sene."
"Anladım, buradasın galiba öyle görünüyor."
"Buradayım buradayım."
"Siz tanışıyor musunuz?" diye sordum ikisine bakarak.
"Bulut benim ortaokul arkadaşım." Buğra'nın cevabına şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURU
Novela JuvenilKitap gençlik kitabıdır. ✔️ • Bir yaz yağmuruna yakalanmak insanı en fazla nasıl bir şeyin içine sürükleyebilirdi ki? Hadi gelin, buna birlikte bakalım :)