11. Bölüm

1.3K 97 30
                                    

Selamm. Naber?

Bugün burçlara takmış durumdayım. Hadi herkes kendi burcunu yazsın aynı olanlar tanışsııııın 🙊😍

Benimki aslan 🦁

***

Buğra ile biraz kaldırımda oturduktan sonra Yasemin'in evine gelmiştik. Şu an karşımda oturmuş ve bana gülümseyerek bakıyordu.

"Film mi açsak ya ben çok sıkıldım?" Sena'nın isyanıyla elimdeki telefonu bıraktım.

"Film de sıkıcı olur." deyip Sena'ya baktığımda aynı anda "Doğruluk ve Cesaretlik?" dedik.

Herkes onaylandıktan sonra Yasemin beni mutfağa şişe almaya göndermişti. Çekmeceden şişe alıp arkamı döndüğümde kapının önünde olan Buğra'yı gördüm.

"Ne işin var burada?"

"Geldiğimizden beri gözlerimin içine bakıyorsun merak etme iyiyim." diyerek yanıma yaklaştı. Her adımında kalbim daha da hızlanıyordu.

"Anladım." diyerek başımı diğer tarafa çevirdiğimde Buğra aramızda mesafe olacak şekilde yanıma gelmişti.

"Bana iyi geldin." gözündeki parlama ve dudaklarındaki gülümsemeyle bunu söylediğinde kalbim duracak gibiydi.

Neler oluyor Ceyda?

Bilmiyorum iç ses, bilmiyorum!

"Her zaman." diyerek nazikçe yan tarafa geçtim. Kapıya doğru ilerlediğimde "Hadi gel." diyerek oturma odasına doğru yol aldım.

Ahmet masayı ortaya taşıdığına herkes etrafına düzüldü.

"Şimdi ilk ben şişeyi çeviriyorum." dedi Dilay şişeyi eline alarak.

Şişenin dönmesi yavaşlayınca sorması gereken Ahmet cevaplayan ise Buğra'ydı.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?"

"Doğruluk."

"Çocukluk aşkın var mı?" Ahmet'in sorduğu soru karşısında Yusuf gözlerini belerterek Ahmet'e bakmıştı.

"Var." Buğra cevap verdiğinde Funda hemen şişeyi eline aldı.

"Sıra bende."

Şişe tekrar çevrildiğinde bu sefer Sena Ahmet'e soruyordu.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?"

"Cesaretlik güzelim, biz korkmayız."

Sena ve ben birbirimize bakıp güldüğümüzde Buğra bana dönerek "Hayırdır?" diye sordu.

"Şimdi görürsün." diyerek göz kırptım.

Sena Ahmet'e dönerek "Hiçbir şeyden mi korkmuyorsun?"

"Hayır korkmuyorum." bu cevabı verirken yüzündeki gülümsemenin gitmesiyle Sena'nın ne diyeceğini düşündüğünü anladım.

Sena "Bir şey yaptıracaktım ama vazgeçtim." dedi ve devam etti "Telefonunu şifresini aç ve bana ver."

"Bu muydu?"

"Aslında değildi ama evet bu."

Ahmet cebinden telefonu çıkarıp şifresini açıp Sena'ya verdi. Sena telefonun altını üstüne getirirken bizde oyunu oynamaya devam ettik.

Yasemin şişeyi çevirdiğinde bu sefer soran kişi Buğra cevaplayan ise ben olmuştum. Bu beni çok az bir şey strese sokarken daha o sormadan hemen "Doğruluk." demiştim. Başını onaylarcasına sallayıp gözlerimin içine baktı.

YAZ YAĞMURU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin