4/Defter

504 34 34
                                    

Yaklaşık bir saattir defter hakkında konuşuyorduk. Ortaya ne fikirler atılmıştı tahmin edemezsiniz. En saçma olanı Mete'den gelmişti. Tahmini aynen şu şekildeydi:
"Bakın oğlum, ben bunu kimin yaptığını az çok tahmin ediyorum. Bunu kesin bizim apartmanda oturan Sedef yaptı. Ayıptır söylemesi kendisi bana biraz aşıktır da, e tabii bu mükemmel yüze ve vücuda kim aşık olmaz orası ayrı konu. Ben de buna yüz vermeyince aklınca bana böyle bir ceza vermeye çalışıyor. Ama ben yer miyim, siz söyleyin ben yer miyim bu oyunu arkadaşlar."

Hepimiz şaşkın bir şekilde söylediği şeyin saçmalığını düşünüyorduk ki lafı Barın aldı. Yüzünü biraz ekşiterek,
"Ya bu ne saçma bir fikirdir yaa. Oğlum hadi diyelim bu kız ,ki varlığından bile şüpheliyim, seni cezalandırmak istedi orayı anladık. Ama biz ne alaka yani? "
"Doğru tamam biraz abartmış ve saçmalamış olabilirim. Ama bana aşık yani orası net."
Ve bu saçma fikri de bu şekilde çöpe atmıştık.

"Ya oğlum o zaman kim ya, kim niye böyle bir şey yapsın?" dedi Mete.
"Sabahtan beri aynı şeyi sorduğunun farkında mısın acaba? Ya bilsek söyleriz herhalde. Saçma sapan konuşmayı kessen mi artık?" dedi Demir. Resmen aklımdan geçenleri söylemişti.
"Aynen yaa. Yeter artık. Sabahtan beri aynı şeyleri konuşuyoruz." dedim dayanamayarak. Mete ağzına hayali bir fermuar çekerek sustu. Çok şükür.
"Peki defterde yazan şeyleri yapacak mıyız?"
"Ne yazıyor ki?"
"Cidden bakmadınız mı?"
"Ben bakmadım."
"Ben de."
"Ben de bakmadım."
"Ben de."
"Oğlum hiç mi merak etmediniz?"
"Ben merak ettim etmesine ama, bir sayfada söylenilen şeyi atlayıp oraya bakmanın saçma olacağını düşündüm." dedi Bahar.
"O zaman dördüncü sayfaya bakalım. Ne duruyoruz?" Mete'nin söyledikleriyle herkes defterini çıkarıp dördüncü sayfayı açtı.

Son durum nedir? Ah, keşke yanınızda olsaydım da neye karar verdiğinizi kendim duyabilseydim. Hoş fazla seçeneğiniz yok ama...

"Oğlum seni bulursam var ya ben geberteceğim ulan seni." diyen Demir'e döndüm. O da bana bakınca çatılı kaşları indi.
"Arayacak mısın onu?" diye sordum.
"Arayacağım. Ve onu bulacağım. Bulursam da ona şakanın âlâsını yapacağım."
"Şaka olduğunu nereden biliyorsun?" dedim.
"Böyle bir şey gerçek olamayacağına göre?"
"Belki de deli falandır. Yani şaka değildir."
dedi Mete.
"Abi var ya aşırı merak ettim ben de bu kişiyi. Ben de arayacağım seninle Demir." dedi Barın. "Benim neyim eksik oğlum ben de varım." bunu diyen Meteydi.
"Ya ben de varım sanırım." dedi Bahar. Söylediğiyle gözler Bahar'ı buldu. Barın tek kaşını havaya kaldırarak "Sanırım?" dedi.
"Yani ben de varım demek istedim."
Barın kafasını anladım dercesine salladı. Hepsinin gözleri benim üzerimdeydi bu sefer. "İz, sen ne diyorsun?" diye sordu Mete. "Şey... Ben bilmiyorum." Demir omzuma elini atarak "Korkuyor musun?" dedi. Omzumdaki eline bakınca indirdi hemen.
"Bilmiyorum." dedim kafamı yere eyerek. Biraz sessizlikten sonra aniden "Ben de varım." deyiverdim.

Şu anda bir grup kurmaya karar vermiştik. Herkes birbirinin numarasını kaydettikten sonra Mete grubu kurmuştu bile.

Mete 'Defter' adlı grubu kurdu.

"Yalnız grup ismi aşırı orijinal değil mi?"
"Baya orijinal" diye yanıtladım Mete'yi.
"Oğlum saat 18.13 olmuş benim eve gitmem gerek." Bahar söyleyince fark etmiştim saatin bu kadar geç olduğunu. "Cidden o kadar geç olmuş mu?" dedim şaşkınca.
"Olmuş maalesef ki."
"E hadi o zaman evli evine köylü köyüne. Numaralarımız birbirimizde var zaten. Bir şey olduğunda yazarız."
"Aynen hadi görüşürüz."
Bir şey demeden ayrıldım oradan ve otobüs durağına doğru yürümeye başladım.

Herkese merhaba. Dördüncü bölümü de geride bıraktık. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Kafanıza yatmayan, anlamadığınız bir şey olursa sorun lütfen.
Bu arada Dördüncü bölümü de okuduğunuz için teşekkür ederim.🤍🤍🤍

(Bölüm=507 kelimeee)

DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin