20/Sevmedi...

172 20 96
                                    

Diğer bölüme bakmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar.♡

Neydi hayat?

Bir adamın, eşini pazara götüremediği için intihar etmesi mi?

Bir kadının, sırf boşanmak istediği için eşi tarafından insafsızca öldürülmesi mi?

Bir çocuğun tecavüze uğramasına rağmen susmak zorunda olması mı?

Bir kızın okula gitmesi gereken yaşta ailesi tarafından, dedesi yaşındaki adama satılması mı?

Bir annenin çocuklarını doyurmak için aç yatması mı?

Bir çocuğun oyun oynaması gereken yaşta çocuk doğurması mı?

Bir annenin, kızının gözü önünde boğazı kesilerek öldürülmesi mi?

Yoksa bir kızın, babasına baba diyememesi mi?

Hepsi...

Lanet olsun ki hepsi...

Baba...
Benim bu kelimeyle aramda aşılamayacak bir mesafe var. Ne kadar yürürsem yürüyeyim bitmiyor, bu kelimeye giden yol...
Babam, insanın moralini anında bozabilme kapasitesine sahip bir insandı. Çok iyi hatırlıyorum, insanların yanında beni ne kadar utandırdığını. Ama ona rağmen içimde bir umut vardı. Derdim ki 'Beni şu an sevmiyor olabilir. Sonuçta kimse kimseyi sevmek zorunda değil.
Ama elbet bir gün sevecektir.'.
Sevmedi...
Ben o umudu kendi içimde yok edeli de çok oluyor aslında ama yine de üzülüyorum.

Üç gün geçmişti. Demir ile apar topar geldiğimiz günün ardından Baharlar da gelmişti hemen. Yanımda oldu hepsi. Sağ olsunlar. 

Şu an da Demir ile deniz kenarında oturuyorduk sessizce.

Başımı omzuna yaslayınca kollarını doladı hemen belime.

"Okul da açılıyor." dedim farklı bir şey düşünmek istediğimden.
"Evet. Bir hafta kaldı sanırım."
"Öyle." dedim iç çekerek.

Birden sol tarafıma bakma isteği duymuştum sebepsiz yere. Aniden kafamı o tarafa çevirdiğimde bir adamın bize baktığını görmüştüm. Rahatsız olduğumdan hemen Demir'e dönüp "Demir attım gidelim mi? Hem annem de merak etmesin." dedim.
Gülümseyerek "Gidelim." dedi.

Evin önünde durduğumuzda Demir'e dönüp "Teşekkür ederim, her şey için." dedim, ve yanağını öptüm. Bana sımsıkı sarıldı. Sonra yanağımı ve boynumu öptü. Yüzümü incelemeye başlamışken tekrar konuştum. "Sen de git, dinlen biraz. Çok yoruldun." Ellerimi öptükten sonra "Beni merak etme. Sen iyi olduğuna eminsin değil mi?" dedi.
"Eminim. İyi geceler."
Tekrar yanağımı öptükten sonra kısık bir ses tonu ile "İyi geceler kelebeğim."

Eve girdiğimde annemin oturma odasında olduğunu fark etmiştim.

"Hoş geldin kızım." dedi kısılmış sesiyle.

"Nasılsın annem?"

"İyiyim." Ama gözlerin öyle demiyor anneciğim.

"İz, bunu babanın odasında buldum. Çalışma masasının üstündeydi." Annemin uzattığı zarfı aldığımda, üzerinde İz'e yazdığını görmüştüm.

İçimden bir ses içinde hiç de iyi şeylerin yazdığını söylemiyordu...

Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız?
Benim için hüzünlü bir bölüm oldu. Biraz kısa ama...
Beğenmişsinizdir umarım.

Kendinize iyi bakın.
Hoşça kalın.

♡🦋

DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin