Dün bir bölüm daha attım ona bakmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar. 🌸
Sonradan eklenen not: Arkadaşlar diğer bölümlerin okunma sayısı bu bölümden ( attığım son bölüm bu) çok az. Lütfen bir dakikanızı ayırıp diğer bölümlere de bakın. Okumamış olabilirsiniz.
Yıldızı parlatalım. ⭐Sabah uyandığımda saat 11.00'e geliyordu. Çok geç uyandığımın farkındaydım ama kazadan olsa gerek kendime biraz taviz gösteriyordum. Tabii bu durum böyle sürmez. Sürmemeli yani. Sonuçta bu sene üniversite sınavım var. Çok çalışmam gerekiyor.
Yataktan kalkıp banyoya gittim ve rutin işlerimi hallettim. Üstümü değiştirmeden ,pijamalarımla, mutfağa gittim. Babam evde yoktu, işe gitmişti sanırım. İyi ki de gitmişti. Rahatça kahvaltımı yapardım. Annem de kahvaltısını yapmış çayını yudumlayarak telefonla uğraşıyordu. "Günaydın annem." diyerek yanağına öpücük kondurdum. "Günaydın güzel kızım benim." Sandalyeme oturdum, ve kahvaltımı yapmaya başladım. "Nasıl hissediyorsun canım?" annemin sorusuyla ona döndüm. "Bir şey hissetmiyorum anne. Boşlukta gibiyim. Bu kaza beni çok etkiledi. Geçen seneye dair en ufak bir an yok kafamda. Nereye, kiminle ne zaman gidiyordum bilmiyorum. Anne, ben sana önceden sormuştum ama sen bir şey söylememiştin. Ben de o günleri tekrar hatırlatmak istemediğimden bir şey dememiştim. Sahi sen o günle ilgili bir şey biliyor musun?" Annemin suratında sanki bana ihanet ediyormuş gibi bir surat ifadesi vardı. "Hayır anneciğim, bilmiyorum." sandalyesinden kalktı. "Ben butiğe gidiyorum canım. Bir şeye ihtiyacın var mı?"
"Yok anne. Sağ ol." Al işte. Bir şey saklıyordu benden. Ama neden?Kahvaltıdan sonra evde biraz oyalandıktan sonra odama gidip üstümü değiştirdim ve evden çıktım. Otobüs durağına kadar yürümek istemediğimden bir taksiye atlayıp kafenin önüne gelmiştim.
İçeriye girdiğimde gözlerim Baharları aradı.
Hah, işte oradaydılar. Yavaş adımlarla yanlarına gittim. Hepsi buradaydı. "Merhaba." dedim gülümseyerek. Beni görür görmez Bahar ayağa kalkıp bana sarıldı. Şaşırmıştım, yani fazla samimiydi. Ben de ona karşılık verince Mete'nin de ayağa kalktığını gördüm. Bahar beni bıraktıktan sonra Mete sarılmıştı. Ne oluyordu böyle. Barın'ın yanına gidip onunla da görüştükten sonra Demir'in ayağa kalktığını gördüm. Hafif utançla yanına gidip elini sıkarak kısaca sarılmıştım. İçim bir tuhaf olmuştu.
Görüşme Faslı bittikten sonra geçip masaya oturdum. "Biz bir şey sipariş etmedik, seni bekledik." diyen Mete'ye döndüm. Gülümseyerek "Beklemeseydiniz keşke." dedim. Garson kız geldiğinde Demir'e bakarak "Hoş geldiniz. Ne alırsınız?" dedi ağzı gülmekten yırtılırken. Siparişlerimizi verdikten kısa bir süre sonra gelmişti zaten.
Onlar kendileri hakkında konuşuyorlardı. Demir ve ben dinliyorduk. Bahar bir anda bana dönüp "İz bir şey soracağım. Tabii cevaplamak sana kalmış. Alnında yara izi var. Ne oldu? Ya çok merak ettim de." Diye sordu. "Yaklaşık bir ay önce kaza geçirdim. Hafızamdan son bir yılım silindi. O yara da kazada olmuştur." dedim. "Ay gerçekten mi? Çok üzüldüm. Umarım tekrar hatırlarsın her şeyi. Bir yıl sonuçta. Çok geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim." Daha sonra biraz suskunlaştı herkes. Sebebini bilmediğim bir şekilde.Kafeden ayrılmıştık. Kendimiz hakkında konuşmuştuk. Zaten Barın'da bizi bunun için çağırdığını söylemişti. Şimdi de sahilde yürüyorduk. Sebebini bilmediğim bir şekilde hepsine kanım kaynamıştı. Çok iyilerdi hepsi de.
Biraz yürüyüş yaptıktan sonra evlere dağılma kararı aldık. Diğerleriyle vedalaştıktan sonra eve gitmek için bir taksiye bindim.
Eve gelir gelmez odama geçtim ve her tarafı didik didik aramaya başladım. Küçüklükten beri günlük tutuyordum. Geçen sene de tutmuşumdur öyle değil mi?
Yarım saat boyunca bütün odayı aradım. Bakmadığım yer kalmadı. Dış kapının açılma sesini duyar duymaz hızlı adımlarla kapıya gittim. Annem eve gelmişti. Nefes nefese sordum, "Anne ben küçüklüğümden beri günlük tutarım. Geçen sene de tutmuşumdur büyük ihtimalle. Nerde o?"
"Kızım bir sakin ol. Önce bir hoş geldin de annene.-
"Hoş geldin anne." dedim bir çırpıda.
Annem güldü. Ve pek bilmediğim kiler gibi bir odaya girdi. Ben de arkasından gittim. Kapıyı açtığında buraya ne kadar uzun zamandır gelmediğimi fark etmiştim. Eline sandık gibi küçük bir kutu alıp içini açtı. Ve üstünde papatya resimleri olan bir defter verdi bana.(İz'in defteri temsili)
Anneme teşekkür edip tekrar odama döndüm.
Kendi kendime konuştum, bakalım neler yazmışsın buraya İz.Aman amann nerelere geldik. Eveet 9. Bölümü de geçtik. Umarım kitap istediğiniz gibi ilerliyordur. Ve umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.
Açıkçası benim kafamda soru işaretleri var. Ya kitabı anlamayanlar olursa diye.
Kafamda çok güzel ve şaşırtıcı bir kurgu var elbette ama işte yine de şüpheleniyorum.
Neyse oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayınız.
Bu arada Attığım en uzun bölümdü.
Kendinize iyi bakın.
Hoşça kalın.🪐🤍
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defter
RomansaBir şehre rastgele bırakılan defterler. Aynı defterleri bulan beş ayrı kişi... Bu beş kişi defterlerin ve içinde yazan şeylerin sırrını bulabilecek mi? Hazırsanız başlıyoruz. 24.07= #defter 1. 31.07= #iz 1. 20.08= #paranormal 5. 28.10= #psikoloj...