Yarın bayram nedeniyle şehir dışına çıkıyorum ve iki hafta kadar olmayacağım. O yüzden sizlere şimdiden mini bir bayram hediyesi olarak bölüm bırakmak istiyorum. Bugün ikinci bir bölüm daha gelecek. Hatalarım varsa affola. Keyifli okumalar.
Kraliçe Young-mi, kahkaha atarak ''Hayır, hayır,'' dedi. ''Sadece üç nedimem vardı, gerçi Sung-jin'in annesi daha fazla nedimem olmasını tavsiye etmişti. Bense sadece kız kardeşlerimin ve tesadüf eseri Seçim'de tanıştığım en iyi arkadaşımın nedimem olmasını istemiştim.''
Gizlice Yohan'a baktım ve onun da bana baktığını görünce mutlu oldum. Saraya gelmeden önce, ucunda böylesine yüksek bir ödül olan yarışmada hiçbir erkeğin dost canlısı olabileceğini düşünmemiştim. Yohan, ilk tanıştığımız anda bana sıcak davranmıştı ve o andan itibaren birbirimize destek oluyorduk. Sadece bir kere kıyısından döndüğümüz tartışmayı saymazsak, hiç tartışmamıştık bile.
Birkaç hafta önce Yohan, Chanyeol ile birlikte olmak istemediğinden bahsetmişti. Açıklaması için zorlayınca da suspus kesilmişti. Bana kızmamıştı, bunu biliyordum ama birkaç gün boyunca süren sessizlikte yalnız kalmıştım.
Huynjin, ''Ben yedi nedime istiyorum,'' dedi. ''Yani, Chanyeol beni seçerse ve büyük bir düğün yapabilirsem.''
Jae-hyun, Hyunjin'e karşılık, ''Eh, benim nedimem olmayacak,'' dedi. ''Sadece dikkat dağıtıyorlar. Ayrıca, televizyonda yayınlayacakları için tüm gözlerin üzerimde olmasını isterim.''
Bir anda sinirlendim. Kraliçe Young-mi ile birlikte oturup konuşabilme fırsatını sık sık elde edemiyorduk ve şimdi de Jae-hyun edepsizlik yaparak bu anı bozuyordu.
Mark sessizce, ''Düğünüme, kültürümüzde yer alan bazı öğeleri eklemek isterdim,'' diye belirtti. ''Yeni Asya'daki erkekler, düğünlerinde kırmızı tonlarını bolca kullanırlar ve gelin de damadın arkadaşlarına, evlenmelerine izin verdikleri için hediye vermek zorundadır.''
Hyunjin hemen atıldı. ''Hatırlat da düğününe ben de geleyim. Hediyelere bayılırım!''
''Ben de!'' diye bağırdı Yohan.
Kraliçe Young-mi, ''Beyefendi Baekhyun, son derece sessiz kaldınız,'' dedi. ''Düğününüzde ne isterdiniz?''
Kızardım, çünkü yorum yapmak için hazırlanmamıştım.
Hayalini kurduğum tek bir düğün vardı ve o da Carolina Bölgesi Hizmet Binası'nda bir dünya evrak işi çıkartacaktı.
''Şey, ilk olarak babamın beni damada takdim etmesini isterdim. Bilirsiniz, elinizi tutar ve evleneceğiniz insanın avucuna bırakır ya hani? İşte bu gerçekten istediğim tek şey.'' Utandırıcı olsa da doğruydu.
''Ama herkes bunu yapıyor,'' diye yorumladı Jae-hyun. ''Hiç özgün değil.''
Bana seslendiği için sinirlenmem gerekirdi ama sadece öylesine omuz silktim. ''Babamın onayının gerçekten önemli olacağı o günde, yaptığım seçimi tamamen onayladığını bilmek isterim.''
Taeil, camdan dışarı bakarak çayını yudumlarken ''Bu çok hoş,'' dedi.
Kraliçe Young-mi usulca kahkaha attı. ''Gerçekten umuyorum ki onaylar. Tercihin kim olursa olsun.'' Kendini bir anda seçimimin Chanyeol olabileceğini düşünürken yakalamışçasına, son kelimelerini hızlıca ekleyivermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꧁ELITE꧂
Jugendliteratur꧁SELECTİON꧂kitabının devam serisidir. Birinci kitabı okumadan ikinci seriyi anlayamazsınız. "Babamdan gelen mektubu ellerimde tuttum. Jongin'in prens olamayacağımdan emin oluşu aklıma geldi. Halk oylamasında en sonuncu olduğumu hatırladım. Chanye...