15. Bölüm

154 24 15
                                    

"Nereye gideceğimi bilmiyorum.
Bu dünyanın benim için yaratıldığını düşünmüyorum. Bulutların arkasında, gökyüzünde bir kale var.
Ve sadece beni oraya götürmeni istiyorum.Ve sonra özgürüm, o zaman seninle özgürüm."



   Hizmetçilerim bana verilmiş ödül gibiydiler. Şişmiş gözlerim ya da gözyaşlarıyla ıslanmış yastıklarım hakkında soru sormadılar. Sadece toparlanmama yardım ettiler. Bana çekidüzen vermelerine izin verdim, gördüğüm ilgiye minnettardım. Bana harika davranıyorlardı. Eğer Hyunjin kazanmayı başarır ve onlara sahip çıkarsa, ona da böyle hoş davranırlar mıydı acaba?

   Kendime tartışırken onları izledim ve aralarında gerginlik olduğunu fark ettiğimde şaşırdım. Jae, genel anlamda iyi görünüyordu, belki biraz endişeli olabilirdi. Fakat Linchen ve Dudu, sanki birbirleriyle göz teması kurmaktan ve gerçekten mecbur kalmadıkça konuşmaktan kaçınıyorlardı.

   Neler olduğu hakkında tahmin yürütemiyordum ve sormam normal karşılanır mı bilemiyordum. Ben üzgün ya da sinirli olduğumda asla karışmamışlardı. Benim de onlara aynı şekilde davranmamın uygun olacağını düşündüm.

   Erkekler Odası'nda geçireceğim uzun gün için saçımı yapıp, takım elbisemi giydirdiklerinde sessizliğin canımı sıkmasına izin vermemeye çalıştım. Chanyeol'ün, cumartesi günleri giyebilmem için verdiği lüks pantolonlardan birini üzerime geçirmek için can atıyordum ama şu anda kötü bir zamanlama olurdu.

   Eğer yarışmada geri kalırsam, durumu beyefendi gibi idare etmeliydim. Gösterdiğim çaba için ekstra puan.

   Çay ve kitaplarla geçirilecek bir diğer gün için yerime yerleştiğimde, diğerleri dün geceyle ilgili sohbet ediyorlardı. Eh, Jae-hyun'u ise okunacak dedikodu dergileri bekliyordu. Elinde tuttuğu dergide, benim hakkımda bir şeyler yazıyor muydu diye merak ettim.

   Elinden almayı düşündüm, Chae-rin eli kolu kâğıt dolu bir vaziyette içeri girdi. Harika. Daha fazla iş.

   Chae-rin, ''Günaydın beyefendiler!'' diye öttü. ''Cumartesi günleri genellikle misafir beklediğinizi biliyorum ama bugün, kraliçe ile birlikte sizin için bir görev hazırladık.''

   Kraliçe, bize doğru yürüyerek ''Evet,'' dedi. ''Önceden haberdar etmediğimizi biliyorum ama gelecek hafta misafirlerimiz olacak. Ülkeyi gezecekler ve sarayda mola verip hepinizle tanışacaklar.''

   ''Bildiğiniz gibi, böyle önemli misafirleri karşılama görevi kraliçeye düşüyor. Swendway'den gelen arkadaşlarımızı güler yüzle ağırladığını hepiniz gördünüz.'' Chae-rin, ölçülü bir şekilde gülümseyen Kraliçe Young-mi'yi gösterdi.

   Chae-rin, ''Fakat Alman Federasyonu'ndan ve İtalya'dan gelecek misafirler, Swendway kraliyet ailesinden daha önemliler. Ve son zamanlarda diplomatik konulara yoğunlaştığımız için bunun sizin için mükemmel bir alıştırma olacağını düşündük. Takımlar halinde çalışarak, kıymetli misafirleriniz için yemek, eğlence ve hediyelerden oluşan bir resepsiyon düzenleyeceksiniz,'' diye açıkladı.

   Anlatmaya devam ederken yutkundum.

   ''Diğer ülkelerle ilişkiler kurmak kadar sahip olduğumuz ilişkileri yönetmek de bizim için çok önemli. Bu misafirlerimizle etkileşime geçerken göstereceğiniz adabı muaşeret kurallarını içeren taslaklarımız olduğu gibi bir araya gelindiğinde yapılmaması gereken şeyleri belirten rehberlerimiz de var. Fakat bunları uygulamaya koyacak olan sizsiniz.''

    Kraliçe, ''Olabileceği kadar adil olmasını istedik,'' dedi. ''Sanıyorum ki hepinizi aynı sahaya koyma konusunda iyi bir iş çıkarttık. Jae-hyun, Taeil ve Mark, siz bir resepsiyon hazırlayacaksınız. Hyunjin ve Baekhyun, siz de birbirinize destek olacaksınız. Ve siz bir kişi eksik olduğunuz için fazladan bir gününüz daha olacak. Alman Federasyonu'ndaki misafirlerimiz Çarşamba günü gelecekler ve İtalya'dan misafirlerimizi de Perşembe günü ağırlayacağız.''

꧁ELITE꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin