''Seninle karanlıkta tanıştım, beni aydınlattın. Bana yeterli olduğumu hissettirdin. Seni sevdiğimi biliyordum ama sen asla bilmiyordun. Çünkü havalı çocuğu oynadım, bırakmandan korkarken... Biliyorum sana ihtiyacım vardı ama asla belli etmedim. Seninle kalmak istiyorum, gri ve yaşlı olana kadar. Bana sadece bırakmayacağını söyle.''
Chae-rin, ''Özel dersler mi?'' diye sordu. ''Yani, haftada birkaç defa?''
''Kesinlikle,'' diye yanıtladım.
Buraya geldiğimden beri ilk kez Chae-rin'den gerçekten memnundum. Her kelimesine uyan birini reddetmeyeceğini biliyordum ve eğer bana fazladan iş yaptıracaksa, bu kendimi oyalayabileceğim anlamına gelirdi.
Şu anda Chanyeol'ü ve Jongin'i ve günlüğü ve erkekleri düşünmek, yapabileceğimden çok daha fazlasıydı. Protokol siyahtan ve beyazdan oluşuyordu. Yasa önerisi sunmanın belli başlı yolları vardı. Bunlar uzmanlaşabileceğim şeylerdi.
Chae-rin bana baktı, hâlâ biraz şaşkındı, sonra yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu. Bana sarılarak haykırdı, ''Ah bu harika olacak. Sonunda aranızdan biri bunun ne kadar önemli olduğunu anladı!'' Kolunu uzatarak beni tuttu. ''Ne zaman başlamak istiyorsun?''
''Şimdi?''
Neşe patlaması yaşıyordu. ''Gidip bazı kitaplar getireyim.''
Derslerine daldım, kafama doldurduğu kelimeler ve bilgiler ve istatistikler için ona minnettardım. Chae-rin'in yanında olmadığımda, Erkekler Odası'nda geçirdiğim sayısız saat boyunca ödev verdiği bir şeyi okuyor, diğer erkeklerin sesini zihnimde bastırıyordum.
Çalıştım ve beşimizin tekrar ortak bir derse gireceği an için heyecanlandım.
O an geldiğinde, Chae-rin hangi konuya meraklı olduğumuzu sorarak sözlerine başladı. Ailemi, müziği ve daha sonra, sanki yazılmak için direniyormuş gibi görünen adalet kelimesini yazdım.
''Bunu sormamın sebebi, kraliçenin genellikle bir tür komitenin, ülkemizin yararına olan bir şeyin başında bulunuyor olmasıdır. Örneğin; Kraliçe Young-mi, zihinsel ve fiziksel açıdan güçsüz olan insanların ailelerini kapsayan bir eğitim programına başladı. Aileler onlarla baş edemeyecek duruma geldiklerinde, bu insanların çoğu sokaklara terk ediliyorlar ve Sekizlerin sayısı baş edilemeyecek kadar artıyor. Son on yılın istatistikleri, onun programı sayesinde bu sayıda düşüş olduğunu ve böylece, genel nüfusun da güvence altına alındığını gösteriyor.''
Mark, gergin bir ses tonuyla ''Bunun gibi bir program hazırlamamız mı gerekiyor?'' diye sordu.
Chae-rin, ''Evet, bu sizin yeni projeniz olacak,'' dedi. ''İki hafta içinde gerçekleşecek Başkent Raporu'nda, fikrinizi sunmanız ve nasıl başlamak istediğinizi anlatmanız istenecek.''
Taeil çığlık atar gibi bir ses çıkarttı ve Jae-hyun gözlerini devirdi. Hyunjin, sanki şimdiden bir şeyleri hayal ediyor gibi görünüyordu. Aniden çok istekli görünmesi beni gerdi.
Chanyeol'ün yakınlarda yapılacak bir elemeden bahsettiğini hatırladım. Hyunjin ile ikimizin birazcık avantajlı olduğumuzu hissettim ama yine de durum aynıydı.
Jae-hyun, ''Bu gerçekten işe yarıyor mu?'' diye sordu. ''Gerçekten kullanabileceğimiz bir şeyleri öğrenmeyi tercih ederim.''
Endişelenmiş gibi çıkan ses tonundan, aslında bu fikirden şimdiden sıkılmış ya da yılmış olabileceğini seziyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꧁ELITE꧂
Teen Fiction꧁SELECTİON꧂kitabının devam serisidir. Birinci kitabı okumadan ikinci seriyi anlayamazsınız. "Babamdan gelen mektubu ellerimde tuttum. Jongin'in prens olamayacağımdan emin oluşu aklıma geldi. Halk oylamasında en sonuncu olduğumu hatırladım. Chanye...