7.bölüm

2.3K 151 18
                                    

Ertesi gün akşam yolda yürürken yanımda birinin yürüdüğünü hissedince kafamı çevirdim. Çağandı.
" naber ?" Dediğinde yürümeye devam ettim önüme bakıyordum
" iyidir sen?" Dedim.
" bende iyiyim." Dedi biraz sessizce yürüdük. Sonra yolda bir kalabalık gördük.
" ne oluyor ya orda?" Diyip gözlerimle kalabalığı gösterdim.

Herkes endişeliydi. O tarafa doğru yürümeye başladım.
" abla ne oluyor?" Diye bi kadına sordum
" çöpte büyük bir valiz bulmuşlar ama içinde ne olduğunu bilmiyorlar ses geliyormuş bomba olabilir ."dediğinde içimi korku kapladı. Çağana baktım bana bakıyordu. Gözlerimi kapatıp odaklandım dinlemeye başladım. Bebek sesiydi. Şokla gözlerimi açtım çağana baktım.
" Bebek." Diyebildim sadece .

Hızla insanları deler gibi geçip çöp kutusuna yaklaştım. Millet bağırıyordu ama umrumda olmadı. Korku tüm vücuduma yayılmıştı. Çöpün içine atlayıp valizi çıkardım çağanda yardım etti. Çöp olması umrumda olmadı. Ağlıyordum
"Çağan aç çabuk."dedim çağan valizi açarken bende çöpten çıktım.
" hayır hayır ne olur dayanmış ol." Dedim hızla valizi açtık. Bebekti. Hemen kucağıma aldım.
" şşş tamam bak bulduk seni" dedim sallamaya başladım.

Nefessiz kalmamıştı. Çağana baktım gözlerimden yaşlar akıyordu.
" yine çöp." Diyebildim sadece, çağan yanına oturdu. Bana baktı.
" ama onu kurtardık ve bırakmayacağız , bi gözümüz hep onda olucak." Dedi
" nasıl olucak?" Diye sordum.
" onu güzel bir yurda vereceğiz. Polisi aramalıyız belkide ailesini bulurlar." Dedi kafa salladım.

(Çağanın anlatımıyla)

Şuanda karakolda Bebek için bekliyorduk. İfademizin alınması gerekiyordu. Tuana bebeği bi dakika bile bırakmamıştı. Salih hocaları ve bizimkileri arayıp haber vermiştik. Tuana karşımızda sandalyede oturmuş bebeği de yatırmış oyun oynatıyordu.
" Bebek için çok korktu." Dedim " direk çöpe girdi."
Hepimiz tuanayı izliyorduk
" aynı kaderi yaşamasını istemiyor. Baksanıza bir dakika bile tek bırakmadı. Temas etmeyi bile kesmedi. Sağ elini tutuyor sürekli." Dedi Salih hoca.
Mete Salih hocaya baktı
" ilk defa onu böyle görüyorum. Yüzünde tek bir sert bakış bile yok. Tam tersine gülüyor." Dedi

" tuana da farklı bişeyler var hoşuma gitmeyen.... ama bu sefer farklı, saf bakıyor. Bebeklere karşı zaafı olduğu belli." Diye yağıza baktım.
" polis arabasıyla gelirken bebeği bi saniye bile bırakmadı. Güvenliğinden emin olmak istiyor. Bebek bir araya ağladı nerdeyse o da ağlayacaktı." Dedim
Komiser odasından çıktığında benle tuananın ifadesini aldılar. Sonra hep beraber komiserin odasına gittik.
" sokaklara düşmez değil mi? Ailesi bulunana kadar yada ailesi istemezse orda iyi bakılır ona." Dedi tuana. Korkuyordu komiser gülümsedi
" seninle anlaştığımız gibi, senin numaranı görevlilere vericem . Ne zaman istersen gidip görebilirsin. Kim bilir büyüdüğünde Beraber vakit bile geçirirsiniz belki." Dedi.

Tuana Gülümsedi kucağındaki bebeğe baktı.
" çok güzel bir kız olucağıne Eminim ve yalnız olmayacak ." Dedi. O an anlamıştım ki tuana sadece çocuklara karşı böyleydi. Kapı açıldığında yurttan bebeği almak için geldiklerini anlamıştık. Tuana gülümseyip kucağındaki bebeğin boynuna yaklaştı öptü.
" seninle daha çok karşılaşıcaz. Adın ne bilmiyorum ama düşünücem." Dedi kulağına doğru sonra ayağa kalktı. Bebeği görevlilere uzattı.


Komiser ayağa kalktı.
" tuana bulmuş onu, kurtarmış. Sürekli görüşmek istiyor , ben numarasını size vereceğim." Dediğinde kadın gülümsedi.
" her zaman gelebilir tabi ki. Ayrıca bu gÜzele güzel bir isim bulacağından Eminim." Dedi hepimiz gülümsedik. Komiserle vedalaşıp karakoldan çıktık.
" bi hayat kurtulmuş oldu" dediğinde tuanaya baktım
" kurtarılmak istenen hayatlar ne olucak? Vurulduğunda ben kötü yerlere düştüm biri beni kurtarsın demiştin,nereye düştün tuana?" Dedim.


     Zar zor nefes aldığını hissettim.
" ben kurtulamam artık." Dedi. " ama kurtarılmasını istediğim bişey olsaydı bu çöp kutusuna bırakılan tuana olurdu. O küçük Bebek olurdu. Aynı benim bugün kurtardığım gibi. Salih  hoca bana sahip çıksın, ben o kötü yerlere düşmiyim isterdim."
Diğerlerine döndü.
" hepinize iyi günler ." Dedi ve yanımızdan ayrıldı dedikleri içime oturdu. Kurtarılmayı hep beklemişti ama kimse kurtarmamıştı.

                   ( tuananın anlatımıyla)
    Düşündüm bi an , birbirilerine olan bağlılıkları canımı yakıyordu. Hiç bu kadar bağlı insanlar görmemiştim. Leyanın bana olan şefkati bile canımı yakıyordu. Sonra vazgeçtim bana bu öğretilmemişti.

Ertesi gün hiç bişey olmamış gibi okula geldim. Derslere girmek istemiyordum bende arka bahçeye gittim. Yerde oturan Mete'yi görünce şaşırdım yanına gittim.
" oturabilir miyim?" Dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı sonra kafa salladı yanına oturdum
" hayırdır tek başınasın?" Dediğimde bana baktı.
"Erken geldim o yüzden." Dedi. Bi kaç saniye sessizlik oldu.
" hayata karşı Nasıl bu kadar umursamaz oluyorsun?" Demesini beklemiyordum
" yaşım küçük olmasına rağmen o kadar çok şey gördüm ki sokaklarda ve insanlarda, artık bişey olduğunda onu yadırgamıyorum." Dedim.

    " nereye düştün tuana?" Dedi. " seni bu hale getirecek kadar nereye düştün?"
" düştüm işte bir yerlere, Salih hocanın  sahip çıkmadığı o Bebek masumluğunu kaybetti. Hep mecbur bırakıldım Mete , hep yapmak zorundaydım." Dedim. Ona baktım.
" çaldım, yapmak zorundaydım. Yalan söyledim yapmak zorundaydım. Bıçak çektim, yapmak zorundaydım, ben o kadar çok şey yapmak zorundaydım ki bilemezsin. Ya ölmemek içinde ya aç kalmamak için, yada başkasını korumak içindi."

    " bişeyler sakladığının farkındayız hepimiz, bilinmesini istemiyorsun." Dedi. Güldüm.
" benim hakkımda bilmenizi istemediğim o kadar çok şey var ki Mete. Çünkü eğer bilirseniz, bana yaklaşmazsınız." Dedim sonra ayağa kalktım.
" ben artık gideyim. Derslere girmeyeceğim. Bari ormana gidiyim. Kafa dinlerim ." Dedim ve yanından ayrıldım.

    

Kuzgun ve Tozkoparan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin