Kalbimin üzerinde bişey yanıyordu sanki. Azrail kulağıma fısıldıyordu. O an hiç tanımadığım bilmediğim annemi görmek istedim. Her yer zifiri karanlıktı. Bi köprüdeyim , burası Araf mıydı?
"Anne!" Diye bağırdım ses yok. Kimsesizdim.Birinin bana dokunduğunu hissettim. Bi eli saçımdaydı.
" iyi olacaksın." Dedi. Sesin kime ait olduğunu seçemiyordum. Gözlerimi açmaya çalıştım
Hiç bişey algılayamıyordum.
" anne sen misin?" Ses yok
Kalbimdeki acıyı hissettim. Kendimi vurmuştum.
Biri beni üstüne çekti. Hala yerdeydim.
" iyi olucaksın, kurtarıcaz seni." Dedi.
Beni kimse kurtaramazdı ki..." her şey biticek demiştim." Diyebildim zar zor. Kimin kucağındaydım, kokusundan anlamıştım, çağandı... gözümden bir yaş uzanır durumda olduğum için yana doğru düştü. Birinin elini hissettim. Göz Yaşımı sildi.
" tuana bana bak." Diyip kafamı ona doğru çevirdi. Göz Yaşımı silen ülküydü.
" iyiki doğdun Ülkü." Dedim. Ağlıyordu gülümsedi.
"Dayan lütfen..." diyebildi. Gözlerimi kapatıp zar zor yutkundum. Sonra gözlerim boşluğa takıldı. Söylenenleri algılayamıyordum.
" üşüyorum. Kalbim yanıyor ama ben üşüyorum." Diyebildim.Konuşmak işkence gibi geliyordu. Çağan beni iyice kendine çekti. Tam kulağıma doğru fısıldadı.
" ısıtırım ben seni sen yeterki dayan." Dedi.
" yurttayken ordaydım. Herşeyi Duydum ." Dedim şaşırdı gözlerine baktım.
" uyudun sen, ben her şeyin böyle olacağını biliyordum. Son kez.."
" son kez ne?" Diye sordu.
" son kez öptüm seni, hissetmedin." Kalbimin acısıyla yüzümü buruşturdum. Algılarım kapandı. Çağanın dudaklarını dudaklarımın üstünde hissetim. Beni öptü... onun son kezi de buydu. Elimi kaldırıp ensesine koydum. Açımı unutmak istedim o an , karşılık verdim.Algılarım kapandı. Elim Benden bağımsız yana düştü. Bilincimin kapandığını anladım kendimi karanlığa bıraktım. Ölüm bu muydu? Kalp atışlarının durması... insanlar bi çok durumda ölmüş gibi hissediyordu, benim kalbim çürüyordu.
(Çağanın anlatımıyla)Saçlarındaki eli aşağı düştüğünde ayrılıp yüzüne baktım. Gözleri kapanmıştı
" hayır, hayır tuana uyan hadi." Ağlıyordum sarstım ama uyanmıyordu. Ambulans sesi duyduk. Ağlamam şiddetlendi. Mete koşarak kapıya çıktı.
Algılarım kapandı sanki kucağımdaki tuanaya baktım. Cansız gibiydi.
" ne olur uyan? Beni bırakma." Dedim bağırarak. Birileri girdi içeri, yağızla Mete beni tuttuklarında tuanayı bırakmak istemedim ama kucağımdan aldılar onu.
" Mete bırakın beni almasınlar, rahattı burda." Dediğimde esat yağız ve Mete bana sarıldı..
Hemen onlardan ayrılıp dışarı koştum.
" ambulansın peşinden gitmemiz lazım." Dedim(1-2 saat sonra)
Hepimiz ameliyathane önünde bekliyorduk. Salih hocada gelmişti. Duyduğunda inanamadı. Hepimiz bitmiş haldeydik. Ordan çıkmasını istiyordum. Doktor çıktığında hemen yanına koştuk. Konuşmadı bakışları beni öldürdü.
" başınız sağ olsun." Dedi ama sanki beni öldürdü.
Algılarım kapandı hıçkıra hıçkıra ağlıyorduk hepimiz kötüydük. Ameliyathane kapısı açıldı. Sedyeyle Dışarı çıktılar Üstüne beyaz bir örtü örtmüşlerdi. Hemen durdurdum. Örtüyü açtım.
" ne olur yapma kalk, lütfen gitme ." Dedim ama duymadı. Çok yalvardım. En sonunda bizimkiler beni sedyeden ayırdı. Götürdüler onu, bi daha bakmayacaktı, gülmeyecekti, sinirlenmeyecekti....(Seneler sonra )
Seneler geçti hepimiz okulu bitirdik. Cesur ve kaderi ben evlat edindim. Cesur 15 kader 7 Yaşında , kadere her şeyi anlatmıştık. Cesur ona abilik ediyordu. Tuanayla tanışamamıştı ama sürekli mezarına gidiyorduk. Kızlarla çok iyi anlaşıyordu. Onları da teyzesi yerine koymuştu. Erkeklere amca diyordu. Cesur ve Kaderi evlat edineli 2-3 sene oluyor. Cesur herşeyi yaşayarak görmüştü zaten.
Mavi ay ve çocuklarla beraber mezarlığa geldik. Kader mezara yaklaşınca koşup önden gitti, mezar taşına sıkı sıkı sarıldı. Tuananın onu kurtardığını biliyordu. Evimde Tuananın fotoğraflarını gördü, büyüyünce onun gibi güzel bir kız olmak istediğini söyledi.Herkes mezar başında bi süre durduktan sonra biraz uzaklaştı kader ve ben tek kaldık.
" sence bizi görüyor mudur?" Dediğinde gülümsedim
" görüyordur." Dedim . Gülümsedi
" keşke sende burda olsaydın yanımızda olsaydın tuana."
Gözlerim doldu. Kader bana sarıldığında bende sarıldım
" ben senin yanında olurum, siz bana ailemin yapmadığını yaptınız, ben bi tek burda kendimi güvende hissediyorum... baba....i" Dedi kader. Şaşırdım ama daha sıkı sarıldım
" sen bana Tuananın emanetisin, kurban olurum sana ." Diyip saçını öptüm.Biraz daha durduktan sonra mezarlıktan çıktık. Tuana adına bi yetiştirme yurdu açmıştık.
(Yazardan)
Leya ve Ülkü kaderi alıp sahile geldi. Sanki kader onlardan bir parçaymış gibi davranıyorlardı. Küçük kader Tuananın kızı olmasa bile tuanayı sürekli mavi Aydan dinlediği için bazen istemsizce onun gibi davranıyordu. Kader ve kızlar eğlenirken Tuananın ruhu uzaktan onları uzaktan izliyordu. Gülümseyerek onlara bakıyordu.Bi hayatı kurtarıp onu güvene almıştı. Bu hikayede cesur ve kader haricinde kimse şanslı değildi.
Tuana kurtulmuştu ama genç adam onu çok özlüyordu. Arkadaşlarından destek alıyordu. Bide artık cesur ve kader için yaşıyordu.
Genç kız hayatı boyunca acı çekmişti ama şimdi yukardan onları izlerken mutlu oluyordu.
Bu hikayenin sonunda tuana iki küçük çocuğa yepyeni bir hayat vermişti.Salih hoca kızını kaybetmişti ama ondan kalan emanetlere sahip çıkıyordu. Cesur ve kader sanki onun kanındanmış gibiydi onun içinde , ikisini de çok seviyordu. Tuana öldüğünde İnsanların onu kötü hatırlamasından korkuyordu ama herkes onu iyi hatırlıyordu özlüyorlardı. Onun için mutlu oluyorlardı ki o da üzülmesin.... her şeyin bi sonu vardı, bazı hikayelerin sonu ölümle bitebiliyordu, bu da hayattaki kaderimize bağlıydı....
-SON-
(Yeni kurgu veda hançeri yayında , profilimden bakabilirsiniz . Oy vermeyi unutmayın ❤️)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgun ve Tozkoparan
FantasyYeni kurgun kuzgun ve Tozkoparan , bu hikayede kim iyi kim kötü bilemezsiniz 👍🏼