Kuzgun ve Tozkoparan

13.bölüm

Öyle uyumuşum. Sabah kalktığımda karnım açtı. Gidip simit falan aldım ve yedim. Okula gidip kaydımı sildirmem gerekiyordu. Halimi umursamadan okula geldim. Ders saatiydi ama zilin çalmasına az kalmıştı. Hemen müdürün odasına çıktım.
" hocam ben kaydımı sildirmek için gelmiştim." Dediğimde şaşırdı .
" başka bir okula Mı kayıt yaptıracaksın?" Dedi kafa salladım. Yalan söyledim. Bi kaç dakika bişeylerle uğraştı sonra elime bir kağıt verdi.
" koridordaki nöbetçiye ver sizin sınıfa götürsün yeni sınıf listesi." Dedi gülümseyip kağıdı aldım ve çıktım.

Nöbetçi sinemdi yanına gittim.
" Sinem bunu bizim sınıfa götürecekmişsin." Dedim merakla bana baktı
" kaydımı sildirdim de yeni listeymiş." Dedim. Şaşırdı
" neden sildirdin? Ayrıca bu halin ne her yerinde sargı var?"Dedi gülümsedim. "Öyle olması gerekiyordu. Neyse yada ben kağıdı götürürüm son kez girmiş olurum." Dedim Gülümsedi

Bizim sınıfa gelip kapıyı çaldım içeri girdim. Hoca beni görünce şaşırdı
" tuana bu ne hal?" Dediğinde sadece ona bakıyordum
" hocam ben yeni sınıf listesini getirmiştim." Dedim. Sınıf listesini elimden alıp inceledi.
" iyide burda adın yok." Dediğinde kafa salladım
" kaydımı sildirdim ben." Dedim
" gel tuana dışarda konuşalım." Dediğinde durdurdum.
" hocam öyle bişey değil yani kendi kararımdı. Bu halimde kaza sadece." Dedim inanmadı ama kafa salladı.

Sınıfa baktım ama mavi aya bakmadım.
" çokta bi zaman olmadı geleli, ama yine de sevmiştim burayı. Her zaman insanlar yaptığı şeyin cezasını çeker lafını savunmuşumdur. Sizde hakkım yok ama yinede helal edin." Dedim. Sonra boşluğa daldım gözlerim dolmuştu.
" bende ceza çekmeye gidiyorum ." Diye fısıldadım.
Farkına varınca hemen kendimi toparlayıp gözlerimi sildim.
" neyse iyi dersler hepinize." Dedim hocaya gülümseyip hızla sınıftan çıktım.

Karakola gitme vaktiydi. Yürümeye başladım. Ne ara sürekli ağlayan biri olmuştum anlamıyorum. Kafam çok doluydu. Vazgeçip gidip bi parka oturdum. Saatlerce orda oturdum. Hava kararmıştı. Ben ağlamayı bırakmıştım. Ayağa kalkıp tekrar karakol doğru yürümeye başladım. Karakolun önüne geldiğimde öyle binaya baktım. Yapacaktım kararlıydım.
" yapacak mısın?" Diyen birini duyunca irkildim. Kafamı çevirdim. Tüm mavi ay burdaydı yan yana Dizilmiş ayakta karakola bakıyorduk.
"Yapacağım." Dedim.
" siz ne arıyorsunuz burda?" Diye sordum birden.
" tahmin ettik burda olduğunu sonra Ülkü yerini buldu." Dedi esat.

Kafa salladım hepimiz binaya bakıyorduk. Kafamı eğdim sonra kaldırdım.
" hadi gidin burdan. Bende içeri geçicem." Dedim ve yürümeye başladım.
" tek çözümün bu mu yani kendini ihbar etmek ." Diyen çağanın lafıyla durdum.
" uzatmaya gerek yok ,hadi gidin burdan." Dedim.
" o adamın anlattığı şeylerle acımanıza ihtiyacım yok sizinde başınız yansın istemiyorum hadi gidin burdan."

Hızla karakola girdim. Biri kolumdan tuttu. Çağandı.
" yapma ." Dedi yüzüne baktım
" ihanet ettim ben size, oyun oynadım, neden tutuyorsun?" Dedim
" çünkü  biz seni gördük. Nasıl değiştiğini bu hale geldiğini gördük." Dedi hayır anlamında kafa salladım.
" yine söylüyorum hadi gidin burdan." Dedim çağan kolumu daha sıkı tuttu. Derin bi nefes aldım.
" izin vermem." Dedi sanki bakışları gücümü çekiyordu
" istesem kurtulurum kolundan biliyorsun canını yakmak istemiyorum lütfen." Dedim. Kafa salladı
" yakabilirsin bırakmam." Dedi diğerleri susuyordu. Uzun zaman sonra Mete'ye baktım. Nefretle bakıyordu gülümsedim. Sonra Ülkü sonra esat sonra Leya , hepsi aynı bakıyordu. Yağıza baktım. Nefret yoktu.

     Mete'nin gözlerinin içine baktığımda anladı esatı dürttü. Çağana döndüm.
" özür dilerim ." Dedim anlamadı tam o anda Mete'yle esat kollarından tuttu.
" Mete bırakın , delirdiniz mi hayatı biticek bırakın." Diyordu çırpınıyordu. Çağana baktım
" gerçekten özür dilerim ." Dedim ve hızla karakola girdim. Çağanın hala çırpındığının farkındaydım.