17.bölüm

2.1K 156 47
                                    

Gözlerimi açtığımda Salih hocanın evindeydim. Dün gece çağanla konuştuklarımız bir bir düştü Zihnime ,telaşla ayağa kalktım ama evde hiç ses yoktu. Telefonumu çıkarıp Ozan abiye mesaj attım işe hastalandığım için gidemeyeceğimi yazdım. Bahçeye indim.

Kahvaltı sofrası kurmuşlardı. Yağız beni farkedince hemen ayağa kalktı. Yanıma geldi. Herkes bize döndü gülümsedim.
" günaydın kusura bakmayın." Dedim. Leya ve Ülkü ayağa kalktı, hızla gelip aniden beraber sarıldılar. Ellerim şaşkınlıkla havada kaldı. Salih hocalara baktım. Tereddüt Etsemde bende ikisine sarıldım.
" özür dileriz her şey için." Dedi Leya.


İkisine de sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım.
" bende hepinizden özür dilerim."
Ayrıldığımızda yağız kolumdan tutup çağanın yanına oturtturdu. Bi tek orası boştu yutkunup çağana baktım. Gülümsedi. Bende gülümsedim. Salih hocayla göz göze geldik.
" artık sokakta kalmanı istemiyoruz. Benimle kalmanı istiyorum" dedi şaşırdım.
" gerek yok, zaten dün gece de beni keşke getirmeseydiniz. Ceza olurdu."

" saçmalama, uzatmaya gerek yok artık Salih hocada kalacaksın ."diyen Mete'ye baktım. Gülümsüyordu bende gülümsedim. Kahvaltı yaptıktan sonra eşyalarımı Salih hocaya getirdim. Artık burda kalacaktım. Eşyaları yukarı koyup tekrar bahçeye indim. Bahçeye indiğimde kimse yoktu. Odaklanıp dinlemeye başladım.
Yağız " ya bakın şimdi su balonları hazır çağan tuanayı tutuyor çıkınca atıyoruz." Dedi. Sırıttım. Biraz daha ilerledim. Çağanı arkamda hissedince arkamı döndüm.
" o kadar kolay değil." Dedim gülerek. Tam bana doğru gelince hemen koşmaya başladım. Kovalamaya başladım
" ya bırak Peşimi ıslanmak istemiyorum." Diye bağırdım. Resmen evin etrafında dönüyorduk. Yorulmuyordu da... bi anda kollarını belime sardı. Çığlık attım. O şekilde kaldırdı. Ön tarafa götürmeye başladı
" bak çok fena olucak. Çağan ıslanmak istemiyorum. Bak cidden sevmiyorum yapmayın." Dedim gülüyordu ön Tarafa geldik. Tam leyalar su balonlarını atacakken korkuyla bağırdım
"Ya daha yeni iyileştim, valla ölürüm." Dedim. O anda Çağan önüne geçti. Kollarını sırtıma sarıp beni göğsüne çekti. O ıslanıyordu.
" bi daha hasta olma." Dediğinde gülümsedim.
" sen hasta olucaksın."
Kalbim çok hızlı atıyordu. Gözleri gözlerimdeydi.
" bişey olmaz bu sefer sen bana bakarsın" Dedi. Güldüm.
" kendini benim gözümden görsen keşke tuana...."

Öksürme sesi duyunca hemen Çağanı ittim. Mavi ay sırıtıyordu.
" gülmeyin sizde." Dedi çağan.
" allahtan hava çok sıcak hemen kurursun." Dedim gülerken.


Gidip sandalyeye oturdum. Diğerleri kendi aralarında eğlenirken çağan yanıma oturdu.
" niye geldin buraya  oturdun?"
Yüzüne baktım
"  yorgun hissediyorum yeni iyileştim sayılır ondandır herhalde." Dedim. Yüzüme öyle bir bakıyordu ki hep baksın istedim.
" dün gece çok sayıkladın." Dedi merakla yüzüne baktım.  Özel çocuk olduğunu bana söylediği için pişman mıydı ?
" pişman mısın?" Dedim.  " yani özel çocuk meselesi için."

         İliklerime kadar  Korku hissettim. Bana yaklaştı, yutkundum.
" pişman değilim. Hem özel çocuk meselesi için, hemde dün konuştuklarımız için."
" dünde söyledim,Ben ne zaman kötü bişey yapsam yada kurallara uymasam hep ceza verirlerdi. Size ihanet ettim, sende  ceza ver ama beni yalnız bırakma."dedim. Avuç içi yanağıma tırmandı. Sıkı sıkı sarılmak istiyordum.
" kimse kimseyi bırakmayacak." Dedi inanmak istedim.

    " sen yine bana sıkı sıkı sarılacak mısın?" Dedim kafa salladı
" ama sadece bana sarılacaksın." Güldü. Kafa salladı
" yine yaralarımdan öper misin? Ama sadece benim." Gülüşü ömrümü uzatıyordu.  Beni onayladı
" hasta olsam yine beni bulup iyileştirir misin? Yine sadece ben."
Beni kendine çekip sarıldı bende sarıldım dudaklarını omzumda hissettim. Öyle duruyordu.
" sadece sana sarılıcam , sadece senin yaralarını öpücem. E Sadece seni iyileştiricem." Dedi. Kollarını belime sarmıştı. Biraz uzaklaşıp yüzüne baktım.

      Birbirimize gülümsüyorduk. Kafamı boynuna koydum
" çok korkum var. Aslında bilincim yerinde değilken saçmaladığımı yada hissettiklerimi söylediğimi biliyorum. Bi kere daha hastalanmıştım. Ceren söylemişti" Dedim  kıkırdadı.
" bilincim yerinde değilken gerçek hislerini anlayabiliyorum.kedi gibi oluyorsun." Dedi.  Dik oturup yüzüne baktım
" sence diğerleri sadece hastalandığım için mi böyle davranıyor?"

      "Gerçekten pişmanlar, seni dinlemedikleri için, anlamadıkları için, hepimiz pişmanız." Dedi gülümsedim

Kuzgun ve Tozkoparan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin