23.bölüm

1.9K 150 97
                                    

       Son teneffüs bizimkiler hiç bi yerde görünmedi derse de girmedikler aradım ama açan olmadı okul çıkışına kadar hiç birini görmedim. Eve geldim hava karardı ama hala yoklardı. Salih hoca da bilmediğini söyledi . Proje ödevlerimi tamamlarken telefonum çalınca ekrana baktım. Yağızdı . Hemen açtım.
" yağız siz nerdesiniz ya ?" Dediğimde sarhoş bi sesle onu duymayı beklemiyordum
" tuana, özür dileriz." Dedi içmiş miydi? Konuşamıyordu bile.
" yağız yanında kim var nerdesin ?" Dediğimde hıçkırığını duydum.
" göl kenarındayım. Kimse yok. Biz mahvettik seni." Dedi içime bir korku tohumu ekildi .

 
   Hemen evden çıkıp koşarak göl kenarına gittim. Yağız ağaca yaşlanmış oturuyordu yanına çöktüm
" yağız iyi misin?" Dediğimde baygınca bana baktı.
" yapmak istemedim ama onlara da ihanet edemedim." Dedi anlamadım . Sadece onu dinlemek istedim ama korkuyordum. Sanki o konuşursa  ölecekmişim gibi hissetmeye Başladım.
" herkes yalancı, herkes iş çevirdi, kimse madur değil, biz kandırdık, Leya Ülkü Mete esat hatta çağan bile, hepimiz seni kandırdık. Çağan senin bize yapacağını sana yapmak istedi. Sen  ajan olarak geldin çağanı öğrenseydin kuzgunlara verecektin, çağanda planını tersine çevirmeye çalıştı. Senin kuzgunlara ihanet etmeni istedi  acı çekmeni istedi öyle de oldu. Ülkü benim senden hoşlandığım yalanını uydurdu, Leya bilmiyormuş gibi yaptı. Herkes oynadı." Dediğinde kendimi yere bıraktım. Ağzımdan bi hıçkırık koptu ağlamaya başladım.

     " sen bugün Çağanın teklifini kabul ettin, ben zaten vicdan azabı çekiyordum. Salih hoca bilmiyordu. Ben sabaha bunları hatırlamam ama  ayıkken anlatmazdım. Gruptaki hiç kimse sana gerçek sevgiyle yaklaşmadı bugün hiç birimiz ortada yoktu senin için büyük bişey planlıyorlar."
Yağız anlatıyordu ama ben kilitlenmiş gibiydim. Beklemiyordum , gerçekten güvenmiştim, sevmiştim.
Ben onlar sayesinde içimdeki karanlığı Yeniyorum sanıyordum ama onlar  her seferinde beni daha da kötü birine çeviriyordu. Yağız yarı ayık şekilde fısıldayarak konuşuyordu. Kendi kendine  bişeyler diyordu.

       Nefes alışverişim hızlanıyordu bu iyi değildi. Ayağa kalktım yağız umrumda olmadı hızla koşmaya başladım . Bugün o yüzden ortada yoklardı. Yağız'ın cümlesi kafamda yankılanıyordu
" senin için büyük bişeyler planlıyorlar." Bu cümle beni daha da öfkelendiriyordu.
Saat gece yarısını geçmişti Salih hocaya dolaştığıma ve beni beklememesine dair mesaj attım. O da hiç bir şey bilmiyordu. Artık ağlamak yok, üzülmek yok.


     Ulu kuzgun karargahına geldim. Kimseyi umursamadan içeri girdim
" haberlerim var." Dedim öfkeden deliye dönmüştüm. Ulu kuzgunun yarım taktığı maske sayesinde sırıttığınj görebiliyordum.
" intikam istiyorum. Özel çocuğu buldum. Hepsi oyun oynamışlar bana, size ihanet etmemi İstemişler. Salih'e bile oynamışlar, Salih'in başına bişey gelmesini istemiyorum ama diğerleri umrumda değil. Önce kendi intikamımı alıcam, sonra özel çocuğu size getiricem. Söz veriyorum ama intikam istiyorum." Dedim.

     İçimdeki öfke savaşa duyduğum öfkeden bile fazlaydı bunu hissedebiliyordum
" aferin tuana, özüne dönmene sevindim." Dedi ulu kuzgun
" sana itimadım sonsuz biliyorsun,  bu zamana kadar hiç yanlışın olmadı. Sana bir şans daha , istediğini yap, intikamını al ama özel çocuğu istiyorum." Dedi kafa salladım
" hepsinin geçmişini kabus gibi önlerine sericem. Sonrada özel çocuğu size getiricem." Dedim. Hemen karargahtan çıktım. Bu saatten sonra durmayacağımı artık herkes anlasın istiyorum.

     Ben bir Tozkoparan değilim. Ben kuzgunların en güçlü ve en genç üyesiyim. Bunu tekrar ve tekrar onlara hatırlatıcam , beni unutamayacaklar... intikamımı aldığımda iliklerine kadar hissedecekler.

     Salih hocayı hep korurum ama diğerleri umrumda değil. İlk hedefim Ülkü , Yağız'ın sözde benden hoşlanması fikri onunmuş, kartlar açıldı hamle sırası bende , Ülkü hanım geçmişindeki en büyük korkusuyla yüzleşecek, ve bi daha asla unutmayacak...

    Uçurum kenarına geldim. Rüzgar esiyordu. Telefonumu çıkardım. Bi numara tuşladım
" beni dinle, ulu kuzgundan onayım var bana  hemen Saffet çiftçinin  Bilgilerini bul, onu ara ve Ülkü hilal çiftçinin ev adresi ve okul adresini var, yeğenini özlemiştir bi ziyaret etsin." Dedim tehlikeli bir ses tonuyla. Sonra telefonu kapattım. Ülkü'nün en büyük geçmiş korkusu Saffet'ti. Saffet Ülkü'ye takıntılıydı, hemde akrabasıydı , Ülkü öğrendiğime göre Zar zor izini kaybettirmişti.  Eve geldiğimde Salih hoca ortalıkta yoktu demekki uyuyordu hiç bişey olmamış gibi telefonumun arama kayıtlarını temizleyip yatağıma girdim ve uyudum. Yarın hepsi  için cehennem başlangıcıydı...

( hepinizin " sıçtık ." Dediğinizi duyar gibiyim  kitabın tanıtım videosunda hiç kimse göründüğü gibi değil demiştim yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın  aşxçwçxçwçd )

Kuzgun ve Tozkoparan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin