15. Bölüm

2K 151 17
                                    

Ertesi gün sabah yine göl kenarında uyandım. Gözlerimi açtım, tam o sırada birilerinin seslerini duyunca hemen bi ağacın üstüne çıktım. Leya ve Ülkü'nün sesleri geliyordu. Gelip göl kenarına bakındılar. Leya Ülkü'ye baktı
" Ülkü cidden burda mı kalıyordur?" Dedi Benden bahsediyolardı.
" Leya yağız yalan söylemez bence." Dedi. Yağız onlara burda kaldığımı söylemişti. Ağaçtan inip kıyafetlerimi değiştirmek için bi restorantın tuvaletine girdim. Üstünü değiştirip okula doğru yürümeye başladım.

Okula geldiğimde sınıfa çıkmak yerine gidip bi çardağa oturdum. Kulaklığımı taktım. Koluma biri dokununca irkildim.
" sakin benim." Dediğinde yağıza kafa salladım.
" günaydın." Dedi
" günaydın." Dedim Kızlara söylemişsin." Mahçup bi ifadeyle bana baktı
" ben söylemedim Ülkü telefonuma girmiş." Dedi. " sonrada sorunca anlattım bende."
Güldüm
" geldiler sabah ama onları görünce saklandım." Dedim. Yağız şaşırdı
" neden saklandın?" Dedi şaşkınca.
" görmelerine gerek yoktu." Dedim.


İkimizde konuşamıyorduk.
" kafedeki manzarayı anlatacak mısın?" Diye sordu.
" yani... anlatacak bişey yok. Sonuçta kimsem yok ölmemek için çalışmam gerekiyor." Dedim. Güldü
" hadi ama inanmamı bekleme. Sen kendini bi şekilde hallederdin ne oldu?" Dedi.

Derin bi nefes aldım
" kendim için değil ." Dedim Gülümsedi " cesur için... yurtta bi çocuğa bisiklet gelmiş. Cesur binmek istemiş ama çocuk izin vermemiş. Kavga etmişler" Dediğimde yağız devam etti
" sen bisiklet sürmeyi bilmiyorsun ve hiç bisikletin olmadı bu yüzden de cesura bisiklet almak istiyorsun." Dedi acıyla gülümsedim.
" doğru , söz verdim. Alıcam dedim. Çalıştığım yer Ozan abinin. İlhan amca zamanında oğluna kafe açmak için Benden yardım istemişti. Yanına gidince bana o kafede çalışabileceğimi söyledi. Bende okuldan sonralarda dahil çalışıyorum işte ." Dedim.

     Zil çalınca ayağa kalktım.
" hadi sınıfa gidelim." Dedim, yağızla okula girdik.
Sınıfa çıktığımızda yağız mavi ayın yanına gitti bende kendi sırama geçtim.  Tüm gün boyunca sıramdan kalkmadım. Okul çıkışı hızla okuldan çıktım. Çantam tek kokuma takılıyken koşarak kafeye gitmeye başladım. Kafeye girdiğimde hemen önlüğümü giydim. Ön tarafa geldim. Ozan abi beni görünce gülümsedi.
" baya hızlısın" Dediğinde güldüm
" koşarak geldim. Hemen işimin başına gidiyorum."dedim. Masalara bakmaya başladım sipariş falan alıyordum

                         ( Yağız'ın anlatımıyla )
    Okul çıkışı tuananın koşturarak çıktığını görünce şaşırmadım. Hayatını düzene koymaya çalışıyordu. Beş kuruşsuz haliyle bile bi çocuğu mutlu etmeye çalışıyordu.
" tuana koştura koştura nereye  gidiyor?" Diyen leyaya baktım.
" göl kenarına mı gidiyor acaba?" Dedi Ülkü çağan merakla onlara baktı
" göl kenarında ne işi var ki?" Dediğinde nefes aldım
" tuana göl kenarında yatıp kalkıyor." Dedim. Mete yağız esat bilmiyordu
" ayrıca kafeye gidiyor çalışmaya ." Diye devam ettim.


     " yağız anlamıyoruz baştan anlat." Dedi esat sinirle deidn bi nefes aldım.
" gelin benimle." Dedim ve hızla yürümeye başladık. Tuananın çalıştığı kafenin oraya geldik. Karşı caddeden kafeye bakıyorduk. Tuana içerde koşturuyordu cam olduğu için görünüyordu
" bebeği yurda götürdüler ya . Onu görmeye gitmiş, gittiği günde cesur diye biriyle tanışmış, 8-9 yaşlarında bir çocuk annesi babası kazada yeni ölmüş. İçine kapanıkmış tuana onunla arkadaş olmuş. Ona da sahip çıkmış. Bebeğin adını kader koymuşlar. Cesura da bişey olursa haber etsinler diye müdürle konuşmuş. Dün müdür aramış, cesur kavga etmiş. Tuana hemen gitmiş. Yurttan bi çocuğa bisiklet gelmiş. Cesur binmek istemiş ama çocuk bırakmayınca kavga etmişler. Cesur yine kendini odaya kapatmış. Tuana tatlı diliyle ikna etmiş. Sonra söz vermiş sana bir bisiklet alıcam diye." Dediğimde  şaşırdılar


     " nasıl yani bi bisiklet için mi bu kadar koşturuyormuş." Dedi Leya güldüm.
" bi bisiklet değil işte. Tuana bisiklet sürmeyi bile bilmiyor. Hiç bisikleti olmamış. Söz vermiş, İlhan amca varmış tuana zamanında yardım etmiş ilhan amca oğluna bir kafe açmış. Tuanada rica etmiş şimdi  okuldan sonra o kafede çalışıyor." Dedim.
" biz onu kötü sandık ama bizde çok kötüyüz. Çağanın kardeşi için katil oldu. Bize itiraf etti diye dövülüp sokağa atıldı ama hiç birimiz hiç bişey yapmadık. Teslim olacaktı bırakmadık. Salih hocanın abisi onu o çukura attı.  Salih hocada dahil hiç birimiz hesabını sormadık."


     " biz daha çok yalnız bıraktık." Dedi Mete kafa salladım. Tuana hala içerde koşturuyordu.
" saatlerce böyle ." Dedim gülerek " hiç yorulmuyor."
Bu gidişle bisiklet parasını bi kaç güne toplar biliyordum.
" hadi gidelim bizi farketmeden." Diyen Çağana baktık. Tam o sırada tuana kafeden çıktı. Peşine takıldık

                    ( tuananın anlatımıyla)

Ozan abi beni yanına çağırınca gittim.
" al bakalım şu parayı." Diyip para uzattı
" niye Ozan abi?" Dedim Gülümsedi
" bisiklet için.. küçük arkadaşımız daha fazla beklemesin." Dedi heyecanla ona baktım.
" hadi git al bisikleti sonra doğru yurda , yarın gelirsin buraya."
Hemen kafeden çıkıp bisiklet almaya gittim. Güzel bir mavi bisikleti görünce gülümsedim. Bi bisikleti alıp hemen turda doğru gitmeye başladım.

    Ben bile heyecan yapmıştım. Yırda geldiğimde hemen müdireyi arayıp cesuru aşağı indirmesini söyledim . Bisikleti arkama aldım. Cesur merdivenlerden koşarak inip gelip bana sarıldı
" tuana abla hoşgeldin." Dediğinde gülümsedim.
" hoşbulduk, bi emanet getirdim de." Dediğimde merakla yüzüme baktı. Yana çekildiğimde bisikleti gördü. Hemen yanına  koştu.  O bisikleti Gülerek  inceliyordu bende ona bakıyordum aşırı mutlu olmuştu. Aniden gelip bana sarıldığında kucağıma aldım

     " tuana abla bu çookk güzel. Teşekkür ederim." Dedi gülüp kafasını öptüm.
" hadi bi bahçe içinde bin de görelim." Dediğimde hemen kucağımdan inip bisiklete bindi.  Sürmeye başladı. Gülümsedim mutlu olması Beni de mutlu etmişti. Birilerinin adım seslerini duydum odaklanıp dinlemeye başladım. Biri omzuma dokundu hemen gözlerimi açıp geri çekildim. Mavi aydı. Derin bi nefes aldım.  Daha bişey diyemeden Cesur bisikletle yanımıza geldi
" tuana abla bunlar kim?" Dediğinde gülümsedim
" bunlar yağız abinin Arkadaşları hani tanışmıştınız ya." Dedim kafa salladı.

      Yurttaki diğer çocuklar etrafımıza toplandı.
" tuana abla hadi yakar top oynayalım." Dediğinde güldüm
" ama tuana abla oynayamıyor ya." Dedi biri.
" ya ben ilk defa oynadım. Oyunu bile yeni öğrenmiştim."dedim yapay bi kızgınlıkla. Çocuklar güldü. Mavi ay sadece dinliyordu. Belkide bu kadar sevenim olmasına şaşırmışlardı ama umrumda değillerdi.

Kuzgun ve Tozkoparan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin