16. Bölüm

2.3K 155 78
                                    

Yetimhanede vakit geçirdikten sonra mavi ayı umursamadan ormana geldim. Atış yaparken telefonuma bildirim gelince açıp baktım
" tuana nerdesin?" Yazıyordu Ülkü yazmıştı. İstese bulabilirdi. Cevap vermedim. Atış yaptıktan sonra ormandan çıkarken siyah bi minibüs önümde durdu.

İstesem kaçabilirdim ama içimden bir ses gümlerimi bilmeseler daha iyi olabilir diyordu.
Arabanın kapısı açılınca adamlar olduğunu gördüm
" hayırdır ?" Dediğimde biri silah çekti güldüm
" bin arabaya." Dedi kafa salladım ama gülüyordum
" tamam lan çek şunu bineriz." Dedim ve arabana bindim. Araba hareket etti.
" lan ne istiyorsunuz onu söyleyin bari." Dedim
" sohbet edicez biraz." Dedi iri yarı bir adam. Güldüm
" ne oldu? Beni oğluna mı alıcan amca?" Diyşp kahkaha attım. Adam silah doğrulttu ama hala gülüyordum.

Sonra bi anda ciddileştim. İşaret parmağımla silahı ittirdim.
" bak şimdi anlaşalım amca." Dedim amcayı hep bastırarak söylüyordum. " silahtan korkmam bunların içinde büyüdüm. Beni kaçırdın demekki işine yarıyorum, yani istesende vuramazsın, hadi vurdun diyelim bana koymaz ben çok bıçak yarası yedim hala izleri duruyor. Hayır yani bari korkutucan emniyet kilidini aç. İnandırıcı olsun"

Adam şaşırdı. Kahkaha attım
" sen kimle uğraştığını bilmiyorsun ki daha ." Dedim. Araba durduğunda etrafa baktım. Depoydu. Adam Kapıyı açıp aşağı indi beni de çekip indirdi. Depoya girdik. Hiç bişey yapmadım. Eğlenirdim birazcık.
" şimdi seni bağlayacağız." Dediğinde kafa salladım güldüm . Beni sandalyeye bağladılar. Adam karşıma geçti. Bi sandalye çekip oturdu.


Sonra bi adam daha depoya girdi. Kafama silah dayadı diğer adam karşımda oturuyordu.
" hadi ama silahtan korkmadığımı söylemiştim." Dedim . Bu sefer emniyet kilidini açmışlardı.
" şimdi biraz soru cevap yapalım." Dediğinde güldüm .
" tabi amca sor." Dedim
" bana özel çocuğun da içinde olma olasılığı olan grupla arkadaş olduğun söylendi. Özel çocuk hangisi?" Dediğinde ciddi duruyordum.

" bence arkadaşına söyle kafama sıksın." Dedim. İfadesiz yüzle birbirimize bakıyorduk
" niye inat ediyorsun? Kuzgunlardan bir kızmışsın zaten." Dedi. Kafa salladım
" kuzgunlardandım artık değilim."
Güldü sonra daha dikkatle yüzüme baktı.
" özel çocuk hangisi?" Dedi.
" yani şimdi bence değişir. Mete'yi düşünürsek, baya zeki, yağız baya öfkeli, esat bence kötülük potansiyeli olan biri, çağan zaten baya öfkeli, yani özel çocuk tipi hepsinde de var. Bence sen git onlara sor." Diyip güldüm.

" tuana bizimle oynama, inat etme isim ver." Dediğinde öne doğru gelmeye çalıştım ama ipler engel oldu.
" burdan kurtulmam 1 dakikamı almaz ama yapmıyorum. Ben sana bir özel çocuk gösterirdim de boşver." Dedim sinirle. Sonra kafama silah tutan adama baktım
" bence sende artık sık yani sıkıldım ama daha önce ayağıma hiç kurşun falan yemedim oraya sık. Tadını alayım bi."

Adam uzaylı görmüş gibi bana baktı.
" ben hayatım boyunca bir kere insan sattım. O da ajan olarak gittiğim yere kendimi itiraf edip kuzgunları sattım. Pişman değilim olmamda ama diğerlerini asla satmam. Ölüm bu hayatta beni korkutabileceğin bir araç değil." Dedim.
" o zaman o gruptaki her arkadaşına elveda dersin." Dedi. Baya özgüvenliydi
" valla bence dikkat et sen hayata veda etme. Onları harcaman için birine dokunmak için hepsini alt etmen gerekir bu da imkansız." Diyip güldüm silah dayayan adam dikkatle bakmaya devam ediyordu
"  o zaman arkadaşlarını arayalım buraya gelsinler." Diyip güldü. Alaycı ifadem yüzümden silindi.
" gelmezler." Dedim yutkundum.  "Onları kandırdım ben, itiraf etmiş olabilirim ama bişeyi değiştirmez. Gelmezler hatta beni öldürürsen sana teşekkür ederler." Şaşırdı.
" bence deneyelim." Dedi. Kafa salladım  " sen bilirsin." Dedim.

Kuzgun ve Tozkoparan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin