11

24 13 2
                                    

Ben: yakaladım

Mert bey önce telefona sonra bana baktı ve telefonu yavaşça masanın üzerine koydu.

Mert bey: henüz İlayda' ya bir şey söylemedin değil mi? Söyleseydin burda sen yerine İlayda olurdu.

Ben: tabiki ona söylemedim önce doğrulamam lazımdı değil mi?

Mert bey: sadede gel! Ne istiyorsun.

Ben: sizi İlayda hanım'a söylemekten beni hiç bir şey alıkoyamaz.

Mert bey: eminim istediğin bir şey var. Eğer olmasaydı benimle şu an konuşuyor olmazdın.

Ben: söylediğim gibi istediğim birşey yok ama merak ettiğim bir şey var. İlayda hanım'ın odasına giren adam onu nerden buldunuz?

Mert bey: neden soruyorsun?

Ben: bilmem sanarım ben de birilerini para ile satın alıp istediğimi yaptırmak istiyorum.

Mert bey güldü ve sandelyesinden kalkıp yanıma geldi.

Mert bey: bir tahmin yapmama izin ver. Adamım bana bir telefon numarası aldığını söyledi. Bu telefon numarasıyla bunların arkasındaki kişinin ben olduğumu zaten kanıtlardın ama telefon numarasını ilayda'ya söylemedin bu yüzden o adama ihtiyacın var değil mi?

Ben: bu kadar zeki olmanıza rağmen nasıl yakalandığınızı merak etmeye başladım.

Mert bey: benim de merak ettiğim şeyler var. Mesela güzel bir üniversiteden mezun olduğun halde niye sadece bu şirkete girmek için bu kadar uğraştın.

Ben yavaşça Mert bey'den uzaklaştım ve güldüm.

Ben: beni kafanızda çok büyütüyorsunuz efendim. Ben sadece patronunun iyiliğini isteyen bir sekreterim.

Mert bey: merak etme bolca zamanımız var. Sanarım bu durumda ikimiz de aynı taraftayız. Peki neden bir anlaşma yapmıyoruz. Ben sana adamı verim sen de adamın arkasında benim olduğumu söyleme. Böylece belki bir ay daha kalabilirsin.

Aslında oldukça mantıklı bir plan ama ona nasıl güvene bilirim. Sonuçta o İlayda hanımın kardeşi ayrıca oldukça akıllı. Son anda bana sırt çevirebilecek biri ama sonuçta o da İlayda hanımdan nefret ediyor. Ayrıca beni ispiyonlamak ile eline bir şey geçmez. Şu an için tek çıkış yolum bu olabilir.

Ben: peki, bu arada yaptığımız bütün konuşmayı kayıt altına aldım . Eğer ben kovulursam, bu konuşmayı sadece İlayda hanım değil tüm şirkete yayarım.

Mert bey: aynısı senin için de geçerli.

Bana bir kaç adım attı ve elini uzattı. Bende elimi verdim ve anlaştık. Buradan dönüş yok. Umarım doğru kararı vermişimdir.

Diğer gün Mert bey'in bana verdiği numarayı arayıp adamı yerini buldum. 
Önümde biraz eski bir bina vardı. Çok kirli ve kötü kokuyordu. Yavaşça bir adım attım yerlerde bir sürü çöp vardı. Kapıya yaklaştım ve çaldım. Kapıyı adam açtı. Adam beni görür görmez büyük bir endişe içine girmiş olmalı ki kapıyı bile kapatmadan kaçmaya başladı. Ben de hiç vakit kaybetmeden arkasından koşmaya başladım. Keşke ilk önce Mert bey'e aratsaydım. Neyse ki çok iyi koşamıyor. Bir süre sonra yavaşlamaya başladı ve yol kenarına yığıldı. Onun yanına gittim tam konuşacakken yalvarmaya başladı.

Adam: lütfen... lütfen yapma

Ben: bir şey yapmayacağım. Ben sadece senden bir şey istemeye geldim

Akşama doğru eve gelebilmiştim. Planlarıma göre adam tekrar İlayda hanımın odasına girece ve ben onu tekrar yakalayacağım daha sonra adam Mert bey ile alakası olmayan birinin adını söyleyecek. Bu kişiyi bulmak benim için çok kolay. İlayda hanımdan nefret eden o kadar çok kişi var ki ama son zamanlarda İlayda hanım biraz durgun. Bu yüzden İlayda hanım'dan intikam almak isteyecek kadar nefret eden ben hariç sadece onunla çalışan son sekreter var. Duyduğuma göre İlayda hanım onu ölümüne çalıştırmış. Adam işten kendisi ayrılmak zorunda kalmış daha sonra adam hiç bir şirkete girememiş. Hepsi İlayda hanım yüzünden. Bundan daha iyi bir aday varmı ki.

Geçmişin Kalıntıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin