Arkamı dönüp arkamdaki kişiyi tanımaya çalışıyordum. Anlamsız gözlerle ona bakarken.
??: Merhaba benim adım Serkan. Bu gün karşı daireye taşındım.
Dedi ve elindeki anahtarı bana doğru uzattı.
Ben: teşekkürler.
Dedim ve zorla sırıtarak eve girdim. Eve girer girmez yatak gidip kendimi yatağa attım. Hala başım dönüyordu etrafta dolaşmam kötü olurdu.
Diğer gun şirkette İlayda hanımın odasına giderken Mert Bey'in bana baktığını fark ettim. Bu tuhaftı çoğunlukla birinin beni izlemesini sevmezdim. Mert beye aldırış etmeden İlayda hanımın odasına girdim. İlayda hanım yüzünde bir sırıtışla bana bakmaya başladı. Bu gün niye bu kadar tuhaf davranıyorlar. Elimdeki dosyalari İlayda hanımın masasına koydum. İlayda hanım dosyaları aldı.
İlayda hanım: dün Mert bey ile beraber miydin?
Ben şaşırmıştım bunu nereden bilebilirdi ki. Sonra belki şirketten birinin bizi gördüğünü ve İlayda hanımın duyduğunu düşündüm.
Ben: evet
İlayda hanım: peki
Neden birşey sormadı? Bana güvendiği için mi? Dosyaları bana verip
İlayda hanım: bunlar Mert beye götür.
Dedi ve çekmeceden bir dosya daha çıkarıp tekrar konuşmaya başladı.
İlayda hanım: bunu da eve götür. Orada Berk beye ver.
Ben: peki efendim
Berk bey cenazeden sonra hiç evden çıkmamıştı. Onu cenazeden sonra hiç görmedim. İlayda hanımın elindeki dosyayı alıp diğerlerinin üstüne koydum ve Mert Bey'in odasına yöneldim.
Kapıyı çalıp içeri girdim ve dosyaları Mert Bey'in masasına koydum.Mert bey: yağrın işin varmı?
Gözlerini dosyalardan ayırmadan bana sorduğu soruyu düşünüyordum. O gerçekten çok hızlı. Hem hızına hem azmine hemde salaklığına hayran kalıyordum. Ona aşık olabileceğimi nereden çıkardı?
Ben: yok
Mert bey: peki o zaman yağrın benimlesin.
Dosyaları bana doğru uzattı bende hemen odasından çıktım. Mert Bey'in eski halini özlemeye başladım.
İlayda hanımın Berk beye götürmem için verdiği dosyayı elime alarak odamdan çıktım. Şirketten çıkarken İlayda hanımın sorduğu soru aklıma geldi. 'dün Mert bey ile beraber miydin?' acaba nasıl öğrendi? Tüm şirket biliyor mu? Biraz duraksadım ve etrafıma baktım bana bakıp arkamdan konuşan kızlar yoktu. Yakınımda daha önce konuştuğum bir kızı gördüm. Hiç kimseyle ilgilenmeden önündeki dosyalara bakıyordu. Onun yanına gittim.Ben: bu aralar Mert bey ile ilgili bir şey duydun mu?
Kız: hayır bu aralar öyle bir dedikodu yok.
Ben: tamam sağol.
Kızın yanından uzaklaşıp tekrar düşünmeye başladım. ' acaba İlayda hanım benim ya da Mert Bey'in peşine adam takmış olabilir miydi?' yok be o kadar ileri gitmez. Hem adam taksa fark ederdik. Neyse bu konunun üzerinde çok durmamalıyım.
Yine o büyük malikhaneye geldiğimde çok gergindim. Buraya geldiğimde İlayda hanımın kanlı elleriyle karşımda durmuş bana bakan yüzünü hatırlıyordum ve bu beni geriyordu. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Görevliler direk beni Berk Bey'in çalışma odasına götürmüştü. Odada Berk bey yoktu, dosyayı masaya bırakıp görevlilere ' Berk beye dosyaları masasına bıraktığımı söylersiniz' dedim ve malikhanede çıktım. Bu günlük isim yine bitmişti. Bu gün o kadar dosyadan sonra yorgun hissediyordum sadece eve gidip uyumak istiyordum.
Eve gelip yatağıma yattığımda birden kapı çaldı. Neden, tam rahatlamışken neden? Güç bela kalkıp kapıya baktım. Kapıda geçen gün tanıştığım yeni komşum Serkan vardı. Kapıyı yavaşça açtım ve güler yüzleBen: yardımcı olabilir miyim?
Serkan: kahvem bitti de bu saatte her yer kapalı olduğu için seni rahatsız etmek zorunda kaldım.
Ben: sorun değil
Evet beni gerçekten rahatsız ettin. Ben aslında oldukça yardım sever bir insanım ama bu gün değil! Kendi kendine konuşurken bir yandan da kahve kavanozunu arıyordum. Serkan da bu arada uzun almadan içeri girmişti. Ona doğru dönüp ' ne yapıyorsun' bakışları atarken
Serkan: dışarısı soğuk da o yüzden burada bekliyim dedim
Tuhaf bir şekilde bana gülüp arkamdaki mutfak masasına oturdu. Kavanozu sonunda bulmuştum. İçinden biraz kahve çıkarıp Serkan'ın getirdiği kasenin içine koydum.
Serkan: geçen gece gelen arkadaşın iyi birine benziyordu. Arkamı dönüp yapmacık bir sırıtışla ona baktım ve kahveyi uzattım.
Ben: evet öyledir.
Serkan: onun patron olduğunu öğrendim. Aranızdaki sadece iş ilişkisi mi?
SANANE!? Kendimi tutmakta zorlanıyordum. Bu adam kendini ne zannediyor. Bir dakika onun patron olduğunu nasıl öğrendi. Yoksa...
Serkan: neyse ben artık gideyim seni de rahatsız ettim. Kahve için teşekkürler.
Ben: dur bir dakika önemli bir işin yoksa kahveni burada içebilirsin zaten bende kahve içecektim.
Serkan: olur
![](https://img.wattpad.com/cover/275501458-288-k809750.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Kalıntıları
Action" geçmiş aslında geçmezmiş efendim. hep bir köşede yerinden çıkmak için geceyi beklermiş" Oğuz Atay "en kötü düşman kim olduğunu bilmediğin düşmandır" bu sözü bana bir arkadaşım söylemişti. bence en kötü düşman yanında olduğunu bildiğin ama hiç bir...