Sinemadan ayrıldıktan sonra eve geldim. Yatağıma uzandığımda çalışma masamın üzerinde duran günlüğü gördüm. Kalkıp çalışma masamın üzerindeki günlüğü aldım. Yatağıma geri yattım ve bu gün gördüğüm tuhaf anıyı yazmaya başladım. Bu anı hakkında tuhaf hissediyordum. Sanki o gördüğüm kızı ilk görüşüm değildi. Bu anı sadece bir çocuk kavgası degidi. "Annem seni görürse seni öldürür" neden böyle dedi? Ahhh bu anı aklımı kurcalıyor. Neyse artık uyumalıyım. Yerimden kalkıp günlüğü tekrar masaya koydum ve ışıkları kapatıp yatağa geri döndüm.
Sabah uyandığımda yine ağlıyordum, yine aynı kâbusu görmüştüm. Bu kâbusu her gün görecekmiyim? Bence hala olayın etkisinde olduğum için bunu görüyorum. Zamanla geçer. Gözyaşlarımı silip saate bakmak için telefonumu aldım. Yarı zamanlı işime yarım saat vardı. Bu tuhaf, geçen sefer de bu saatte uyanmıştım. Bu rüyanın etkisinden hala çıkamıyorum. Derin bir nefes aldım ve banyoya girdim. Duş aldıktan sonra daha rahat hissediyordum. Hazırlanıp yarı zamanlı işime gittim.
Yarı zamanlı işim bitmişti, eve doğru gidiyordum. Yolda oyun oynayan çocukları gördüm. Aklıma o kız çocuğu gelmişti. Aaahhhh tekrar başım ağrıyor. Yine anlamsız görüntüler görüyordum. Durdum ve yakınlardaki bir ağaca yaslandım ve gördüğüm görüntüleri birleştirmeye başladım. Bakalım bu sefer bana ne gösterecek.
-Sarı saçlı ve siyah elbiseli bir kız bana doğru geliyordu. Ben korkup bir kaç adım geri gidiyorum. Geri geri giderken birine çarpıp, duruyorum. Arkamı döndüğümde sıcak gülümsemesiyle annemi görüyorum. Annemi gördüğümde biraz rahatlıyorum ama hala içimde kötü bir his var. Kız bana yaklaşıyor ve o buz gibi suratıyla bana sırıtmaya başlıyor " hadi gel de oyun oynayalım" annem de beni arkamdan itip "kızım çekingen olma, hadi git" diyor. Ben çok korksamda gidiyorum. Kız ve ben bahçeye çıkıyoruz. Bahçedeki masaya oturuyoruz . Ben etrafına bakıyorum ama kız o soğuk suratıyla gözünü dikmiş bana bakıyor. Sonra bana " merak etme annem yok, sadece ben varım" diyor. Bunun beni rahatlaması mı lazım? Kız masanın altından makası çıkarıyor ve " hadi seninle bir oyun oynayalım" diyor. Ben de " ne oynayacağız" diyorum . Kız yavaşça yerinden kalkıyor ve " sadece oyun" diyor. Ben o kadar çok korkuyorum ki yerimden kımıldayamıyorum. Sonra kız yavaş yavaş bana yaklaşırken birden biri "ilaydaaa" diye bağırıyor kız arkasını dönüyor ve bağaran çocuğa bakıyor. Çocuk kızdan dört beş yaş büyük, uzun, siyah saçlı ve ela gözlü bir çocuk geliyor. Kızın elindeki makası alıyor ve bana dönüp "annenin yanına git" diyor. Kız çocuğa "onunla daha işim bitmedi" diyor. Ama ben kızı dinlemeden oradan kaçıyorum.-Gözlerimi tekrar açıyorum ve derin bir nefes alıyorum. Korkudan tir tir titriyorum. Etrafima bakıyorum ve gördüğüm şeyleri düşünerek eve gidiyorum. Eve vardığımda çalışma masamın üzerindeki günlüğü alıp gördüğüm her şeyi yazıyorum. Yazmayı bitirdiğimde yatağıma doğru gidiyorum ve düşünmeye başlıyorum. Bu gördüğüm şeyler annemin ölümü ile alakalı mı? Olamaz bu küçük cocuklar birisini nasıl öldürürürler? İmkansız, olamaz. O çocuk gelmeseydi kız bana makasla ne yapardı? Beni öldürebilir miydi ? Asıl dikkatimi çeken gelen çocuğun, kızın yaptığı sanki normalmiş gibi karşılaması yani sanki daha önce yapmış gibi bakması. Ahhh çok saçma şeyler düşünüyorum onlar daha çocuk. Bu tür şeyler düşünmemeliyim. Uyumak için çok erken en iyisi televizyonda bir şeyler izlemek. Televizyonu açtığımda karşımda bir şarkı yarışması çıktı. Bir süre izledikten sonra reklama girdi. Birden tevizyonda bir silah sesi geldi. Aaaahhhhh başım, başım çok ağrıyor. Bu hiç normal değil. Bu normal bir ağrı değil. Artık dayanamıyorum aaaahhhhh.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Kalıntıları
Action" geçmiş aslında geçmezmiş efendim. hep bir köşede yerinden çıkmak için geceyi beklermiş" Oğuz Atay "en kötü düşman kim olduğunu bilmediğin düşmandır" bu sözü bana bir arkadaşım söylemişti. bence en kötü düşman yanında olduğunu bildiğin ama hiç bir...