25

20 13 1
                                    

Ben: odanın kamera kayıtları var mı?

Mert bey: var ama birisi kilit koymuş. Şu an kilidi açmak için uğraşıyorlar. Aslında kilidi uzman biri açsa daha hızlı biter.

Ben: sizce İlayda hanım bu sefer yakalanacak mı?

Mert bey: bilmiyorum, ama içimde kötü bir his var.

Ben: onu polise verebilir misiniz?

Mert bey: İlayda sınırını çok fazla aştı. Bunun geri dönüşü yok.

Ben: iyi.

Mert bey: peki sen? Az önce İlayda ile aranda bir bağ olduğunu söylemiştin. Sen onu polise verebilir misin?

Ben: ben 6 yıldır bunun hayalini kuruyorum. Hiç bir şey İlayda hanımı yakalamamın önüne geçemez.

Mert bey: 6 yıl? Bana kendi hikayeni anlatmayacak mısın?

Ben: bilmenize gerek yok.

Biz Mert bey ile konuşurken birden telefonum çaldı. Arayan Serkan' dı.

Ben: alo

Serkan: İlayda hanım beni arayıp tekrar taşınmamı söyledi. Ne oldu?

Ben: sanarım İlayda hanım artık beni merak etmiyor. Artık benden kurtulmaya çalışıyor.

Ben: Serkan senden bir şey isteye bilir miyim?

Serkan: sesindeki yumuşaklıkta kabul etmeyeceğim bir şey olduğunu hissediyorum.

Ben: güvenlik kamerasına konulan kilidi açabilir misin?

Serkan: Hüseyin Bey'in yattığı hastane odasındaki güvenlik kamerası mı?

Ben: evet nereden biliyorsun?

Serkan: o kilidi ben koydum. İlayda hanım istemişti.

Ben: peki yapacak mısın?

Serkan: bilmeeem

Ben: lütfen dememi mi bekliyorsun?

Serkan: belki bir de akşam yemeği

Ben: bu yaptığına fırsatçılık denir.

Serkan: ne yapabilirim? Seninle vakit geçirmek çok zor.

Ben: peki bir düşünürüm.

Mert bey biraz sinirli bir şekilde bana bakarken ona döndüm ve

Ben: video nerde?

Mert bey: hastaneye getirte bilirim.

Ben tekrar Serkan ile olan konuşmama dönerken Mert bey ise bir telefon görüşmesi yapıyordu.

Ben: hastaneye gel. 232 no lu oda

Serkan: tamam güzelim.

Kapattım. Bu kadar yılışıklık fazla ama. Mert bey de telefonunu kapatıp bana döndü.

Mert bey: o kimdi?

Ben: İlayda hanımın peşime taktığı komşum. Sorun yok kendisi güvenilir biri.

Mert bey: İlayda'nın adamı nasıl güvenilir olabilir!?

Ben: kendisi son iki haftadır benim için İlayda hanım'a yalan söylüyor.

Mert bey: senin için?

Ben: benim için.

Mert bey ile aramızda geçen bu tuhaf sohbet bittikten sonra içeri Serkan geldi .

Serkan: ne oldu, neden hastanedesin?

Dedi ve Mert Bey'in önüne geçerek yanıma geldi.

Ben: boşver iyiyim.

Serkan: emin misin?

Ben: evet 

Dedikten sonra içeriye bir adam daha girdi ve elindeki bilgisayarı Mert beye verip gitti.

Serkan: video bunun içinde mı?

Ben: evet

Mert bey bilgisayarı Serkan'ın eline verip Serkan'ı izlemeye başladı. Beş altı dakika sonra Serkan bilgisayarı bana vererek videoyu gösterdi. Videoyu Serkan ile birlikte izlerken

Serkan: vay canına gerçekten güzel dövüşüyorsun.

Ben: seni dövdüğümde  anlamamış mıydın?

Serkan: ben ve şu adam bir mi?

Ben: tamam tamam.

Serkan: bir dakika ama burada sen ateş etmişsin. Bu adam öldürmeye teşebbüs değil mi? Yani eğer bunu polise verirsek senin basın belaya girebilir.

Ben: biliyorum.

Mert bey: yinede polise mı vereceksin?

Ben: size her şeyi yapacağımı söylemiştim.

Sonradan aklıma bir şey geldi. Telefonumdaki fotoğraflar. Eğer o adamları İlayda hanımın öldürdüğünü kanıtlaya bilirsek İlayda hanım hapisten hiç çıkamaz. Bilgisayarı Mert beye verip Serkan doğru döndüm ve ona güldüm. Serkan benim gülüşümü fark edip

Serkan: benden yine bir şey isteyeceksin değil mi?

Diye sordu ve bende kafamı aşağı yukarı salladım.

Ben: merak ediyorum acaba şu galerindeki insanları İlayda hanımın öldürdüğünü kanıtlayacak bir şeyler var mı?

Geçmişin Kalıntıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin