•bir•

34.4K 1.2K 569
                                    

Başlama tarihlerinizi alalımm✨👉🏻

🔥🥀

Saçlarımın etrafa saçılmasını sağlayan rüzgarın altında oturmuş hayatımı düşünüyordum. Arada bu şekilde sahile gelir, ne kadar garip bir hayatım olduğunu sorgulardım.

Hayatım kameraya alınsa en az 5 sozunluk dizi çıkardı canım. Macera ve eğlence tutkunu olan ben bile bu kadar aksiyon karşısında elim ayağım tutuşmuş bir halde buluyordum kendimi.

Ailemle pek de iyi anlaşabildiğim söylenemezdi. Aynı evin içinde yaşayan yabancılar mı demeliydim, yoksa kan bağları olmasına rağmen yabancılardan farksız olan insanlar mı? Bunlardan hangisi bizim için daha doğru olurdu?

Ben Layana, Layana Sert. Okan Sert ve Esra Sert çiftinin biricik, çok değerli(!) kızları. Böyle söyleyince ne kadar da normal görünüyordu değil mi?

'Keşke her şey dışarıdan görüldüğü gibi olsa.' diyen iç sesime ilk defa hak verdim. Keşke her şey dışarıdan görülenler gibi güzel olabilseydi.

"Baba artık söyleyecek misin şu önemli meseleyi?"

Eve geldiğim gibi babam ve annem beni karşılarına oturtmuş, bir şeyler konuşacaklarını söylemişlerdi. Aradan geçen 15 dakika içinde ise saçma sapan şeyler zırvalamak dışında hiçbir şey yapamamışlardı. Gerçekten delirmek üzereydim!

"Kızım, bu nasıl söylenir bilmiyorum ama başta şunu söyleyeceğim. Bundan sonra olur da beraber olamazsak, bizimle yaşayamazsan bil ki burada her zaman yanında olabilecek bir ailen var." diyen babama anlamıyormuşçasına baktım. Ne saçmalıyordu bu adam?

"Veda konuşması mı yapıyorsun baba? Ne oluyor?"

Sorduğum sorular karşısında derin bir nefes alarak anlatmaya başladı. Nedense içimde çok kötü bir his vardı. Hadi hayırlısı.

"Biliyorsun ben her zaman bir erkek çocuk istedim. Soyumu devam ettirebilecek bir erkek evlat istedim hep. O yüzden seninle çok ilgilenemedim, hatta hiç ilgilenemedim. Seni sevmedim sandın ama ben seni her zaman sevdim. Sana belli etmedim ama gerçekten seni sevdim. Hem kendi kızımı neden sevmeyeyim ki?"

Ne olmuştu da bunları anlatıyordu bu adam? Dünyanın sonu mu geldi acaba?

"Bunları neden anlatıyorsun?" Sesimi düz tutmaya çalışarak sorduğum soruya karşılık üzgünce yüzüme baktı.

Bu adama bir haller oluyordu. Acaba yine benim bilmediğim ne boklar dönüyordu?

"Bundan 17 sene önce senin doğduğun hastanede iki kız doğmuş. Tam aynı saatte, yan yana olan doğum hanelerde doğmuşlar. O gün hastanede olan yoğunluk sebebiyle iki kızın karıştırılmış olma ihtimali düşünülüyor ve bu iki kızdan biri sensin Layana."

Yok ebenin püsküllü donu!

Ne diyordu bu adam? Acaba annemle kavga edip de içmeye mi gitmişti? Böyle şeyleri anca sarhoşken söylerdi zaten. Yani öyle olurdu değil mi? Söylediği şeylerin gerçek olma ihtimalini bile düşünmek istemiyordum.

"Senin kafan mı güzel? Şaka mı bu?"

Soğuk tutmaya çalıştığım sesimden ne kadar çabalasam da şaşkınlığımı gizleyememiştim.

LAYANA (Gerçek Aile)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin