•dört•

22.4K 1.1K 535
                                    

Bölümü sınırın dolması için bir sürü yorum yapan GaribanCey 'e ithaf ediyorum.
.

.

.

.

"Oğluşuum, yapma böyle. Bak siz gelmezseniz valla ben gelirim." diyen Suna Hanım odasına doğru yürümeye başladı.

Ne mi oluyordu? Suna Hanım telefonda oğluşlarını Türkiye'ye geri dönmeleri için ikna etmeye çalışıyor fakat pek değerli oğluşları yurt dışında yaşamaktan vazgeçmiyordu.

Neden bu kadar ısrar ediyordu ki? Belli ki oğluşları gelmek istemiyordu.

Bu onların sorunuydu sonuçta. Hangi evlat anasının yanında olmak istemezdi ki?

Hangi evlat anasına sarılmak istemezdi?

'Sen.'

İç ses, susar mısın? Azcık acıtasyon yapıyorum içine etme bari.

'Layana, sen acıtasyon yapma gülüm. Acıtasyon yapma, çay yap.'

Çay ne alaka lan?

'Ne bileyim? Canım çekti ayol.'

Git başka yerde iç çayını. İşim gücüm var benim.

Gittin mi?

Lan ne çabuk gidiyon salak, konuşurduk az daha.

Off.

"Layana, kızım bugün Doğu gelmiş buraya. Ne yaptınız?" diye soran Serkan Bey dikkatimi ona vermemi sağlamıştı.

Anlatmaya nereden başlayacaktım ki?

Kafeden çıktıktan sonra beni zorla lunaparka götürmüştü. Sonra ise korku tüneline binmiştik. Tabi bu salak benim sırt çantamı alarak korku tünelindeki şeylere saldırdığı için lunaparktan atılmıştık.

Korkudan ettiği küfürler hala aklımdaydı. Korku tünelini bulan insanın ilkokul öğretmeninin kalemini bile sövmüştü gerizekalı.

Sonra ise sinamaya gitmiştik. Tabi ki Doğu orada da rahat durmamıştı. İlk önce ona oradan rahat izleyemeyeceğimizi söylememe rağmen en ön koltuktan bilet almıştı. Film başladığında ise filmi izleyemediği için arkada oturan bir adamın kucağına oturmuş ve oradan da atılmamızı sağlamıştı.

En berbat olanıysa pop konserine diye operaya gitmemizdi. Bir insan pop konseri ve opera konserinin biletlerini nasıl karıştırabilirdi ki? Bir süre opera dinledikten sonra Doğu da eşlik etmek istemişti, fakat yaptığı şey anırmaktan başka bir şey değildi. Sesi çok yüksek çıktığı için de kovulmuştuk.

Bir gün içinde 3 olay!

Hayatımda yaşadığım en heyecanlı gündü aslında.

Lgs'ye girerken bu kadar heyecanlanmamıştım aq.

Neyse konumuz bu değil, Serkan Bey bugün ne yaptığımızı sormuştu.

Peki ben anlatacak mıydım? Tabi ki hayır. Üşeniyorum aga n'apayım? Uyumak varken neden zamanımı günümü anlatmakla geçireyim ki?

"Gezdik biraz." demekle yetindim. O kadar şeyi anlatana kadar saatler geçerdi.

Serkan Bey başını salladı ve saatine baktı. Eminim Doruk için endişeleniyordu.

Bende merak etmiştim açıkçası. Kafede bizim yanımızdan ayrıldıktan sonra onun hiç görmemiştim. Eve de gelmemişti.

Amaan, neyse canım. Dün de geç saatlerde gelmişti sonuçta.

LAYANA (Gerçek Aile)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin