Sınır: 300 oy, 200 yorum
.
.
.
İlk önce feci şekilde acıyan ve kızarmış olan elime, sonra ise karşımda duran biyolojik abime baktım. Yumruğu atmamla ağzının içinden bir şeyler mırıldanmıştı ama anlayamamışım. Yüzünü incelediğimde o sert yüzündeki gizlemeye çalıştığı acıyı fark ettim. Eli anında vurduğum yere gitmişti.
Gülümsedim, resmen demir gibi adamın canını acıtmıştım. Tabi bunu yaparken kendi elimi de feda etmiştim ama olsundu. Onun yüzündeki o ifadeyi görmek için diğer elimi de feda edebilirdim.
Tekrardan yüzüne baktığımda bana şaşkınlıkla baktığını gördüm. Yüzündeki acı tamamen silinmişti ama eminim ki canı acıyordu. Öyle nazik kızlardan değildim ben.
Kodum mu oturturdum.
Genelde de elimin ağır olduğunu söylerlerdi. Açıkçası benim elim bu kadar acıdıysa onun karnını düşünemiyordum bile.
Ya böyle bir şeyi beklemediğinden ya da canının acımasına şaşırmıştı muhtemelen.
Koskoca Yiğit abimden dövüş dersi almıştım ben, tabi canı yanacaktı.
Her ne kadar kötü kadın kahkahası atmak istesem de şuan zamanı olmadığını düşündüğüm için bunu sonraya erteledim.
Kafamı yavaşça Suna Hanıma çevirdim. O da herkes gibi şaşırmıştı. Elini ağzına götürmüş kocaman gözlerle bize bakıyordu. Ay, yazık oldu kadına. Kalpten gitmese bari.
Ona doğru bir adım attım ve sanki az önce oğluna vuran kişi ben değilmişim gibi şirince gülümsedim.
"Kusura bakmayın Suna Hanım. Oğlunuza vurmak istemezdim ama sinirlenince kendimi durduramıyorum. Kişiliğim böyle, maalesef. Sizden ricam kendisine bir daha benimle muhattap olmaması gerektiğini söylemeniz. Böylesi herkes için daha iyi olacak sanırım." tekrardan tatlı olduğunu düşündüğüm bir şekilde tebessüm ettim ve arkama dönerek salondan çıktım.
Elimin acısı odama doğru yürürken kendini daha da belli etmeye başlamıştı. Muhtemelen bir süre acıyacaktı ama yaptığım şey için değerdi.
Bir an önce odama gidip kahkaha krizine girmek istiyordum.
Canım kendim, seninle gurur duyuyorum.
.
.
.
.
(Doğu'dan)
Kelimeler yaşadığım şoku anlatmaya yetmiyordu.
Bir numaralı, canım kankim Demir abiye yumruk atmıştı. Biz ona karşılık vermekten bile tırsarken o resmen adamın karın kaslarını dağıtmıştı.
Bir yandan kankiciğimle gurur duyarken bir yandan da ondan korkuyorum. O nasıl yumruktu be kankiciğim? Adamın karizma yerle bir oldu resmen.
Şaşırdığım bir diğer nokta ise kankiciğimin Demir abiye çok benzemesiydi. O da aynı Layana gibi sinirlenince kendine hakim olamazdı ve hiçbir lafın altında kalmazdı.
Layana salondan çıktığında her ne kadar peşinden gitmek istesem de ayıp olmasın diye gidemiyordum.
Demir abi yavaşça bize döndü. Zaten koyu olan gözleri daha da koyulaşmıştı.
Acaba konuşsa ağzından falan da ateş çıkar mıydı? Çıkardı bence. Yumruk yemiş ejderha gibi ateş püskürte püskürte dolaşmasa bari.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAYANA (Gerçek Aile)
Genç Kız Edebiyatı"Daha abi olmayı bile beceremiyorken nasıl aile olacağım ben size?" ... Yıllar önce salak bir hemşirenin dalgınlığı yüzünden dünyası değişen Layana'nın biraz anormal, biraz saçma, biraz eğlenceli ve fazlasıyla kaoslu hayatına hoş geldiniz. ... Klas...