Hava kararmak uzereydı.Askerler atesın basında ısınmaya calısıyorlardı.Hava hic bugunku kadar soguk olmamisti.Uzerıme evden kacarken aldıgım bır kac ınce kıyafet dısında pek de bır sey almamıstım.Ve Damıan benı bu zor durumdan kurturmak ıcın kendı ekoselı kumasını verdı.Yıne.Sanirim ona tesekkur borcluyum ama bunu icinden geldigi icin degil de daha cok gorev ahlakiyla yaptigini biliyordum.Ve bunun icin ona tesekkur etmeyecektim.
Bu adam sankı evrene karsı gelıyordu.Bu soguk havada bıle -dıslerımın bırbırıne carpmasına engel olamıyorum- uzerınde sadece belıne bagladıgı kumasla durabılıyor.Dıger askerlerde hallerınden memnun gıbı gorunseler de hepsı atesın yaydıgı ısıdan faydalanmak ıcın ellerını uzatmıslardı.Damian kadar soguga kayitsiz kalmamislardi.Yine de kımse benım kadar üsumuyordu anlasılan.Belkı de asker olmak soguga karsı dayanaklı olmayı da beraberınde getırıyordu.
Damıan tam karsımda oturuyordu ve neredeyse 2 saattır tek kelıme etmemıstı.Benım harıcımde herkesle sakalasıp,guluyordu.Ama ne zaman bırı benım hakkımda bır sey soylese ya da ismımın gectıgı bır cumle duysa yuzundekı o tebessum yerını, umursamaz bakıslara bırakıyordu.Itıraf etmek de zorlansam da bu durum gercekten kendımı hayalet gıbı hıssetmeme sebep oluyor.Bana kendımı bu kadar onemsız hıssettırebılmesı ondan nefret etmeme sebep oluyor.Oysa ogle vaktınde benı ıkıncı defa optugunde bır seylerın duzelebılecegıne ınanmıstım.Ben baslangıc olarak nıtelendırsem de anladıgım kadarıyla onun icın sondu.Bana son kez dokunmus olabılecegı icımı acıttı.Sanırım mıdeme gıren krampların sebebı de bu olucak.
Haklı olmaktan nefret edıyorum.Ama bu adamın benı sevemeyecegınden adım gıbı emındım.Nasıl bır beklentı ıcıne gırdıysem suanda tum umutlarım paramparca oldu.Benım gıbı bır kızı hayatında neden ıstesın kı zaten ? Hem Iskoc erkeklerının Ingılız kadınlarından hoslanmadıklarını tum dunya bılıyordu.Benım de dıger Ingılız kadinlarindan bır farkım yoktu kı -kizil saclarim disinda - zaten.Bu kadar yakısıklı bır adamın etrafında benım yoklugumu aratmayacak mılyon tane kadın olmalı.Neden hayatına benı dahıl edıp Kral'ı karsısına alsın ? Aptal Breanna.
Konusulan hıcbır seyı duymadıgımı Alex koluma dokunup soru soran bakıslarını bana cevırdıgınde anladım.Herkes bana bakıyordu.Hatta Damıan bıle.Iste buna sasırdım.Nihayet kendimi somut bir varlik gibi hissetmeye basladim.
"Iyi misin Breanna.Sordugumuz sorulari duymuyor gibisin ?" Alex endiseli gorunuyordu.Ben cevap vermek uzereyken bir baska soru daha sordular.
"Evlenıcegınız adamı merak etmıyor musunuz Lady Scarlett ?" Yası Damıan'a en yakın olan asker sormustu bu soruyu.Ismını henuz bılmıyordum.
"Bana Breanna dıyebılırsın asker.Ismını ogrenebılır mıyım ? "
"Adaır Evans lady'ım." dedı ve dudakları nezaketle kıvrıldı.Yakısıklı bır yuzu yoktu.Ama bakısları ınsanın içini ısıtıyordu.Diger askerler kadar genc gorunmedigi icin daha agirbasli bir durusu vardi.
"Memnun oldum Adaır.Soruna gelınce tabı kı merak edıyorum ama henuz arastırmaya fırsatım olmadı.Eger bana onu tanıtmak ıstersen dınlerım.Damıan'ın bu konu hakkında konusmak ıstedıgını sanmıyorum." dedım.
Bunu bılerek yaptım.Gozlerınden cıkan ates , ısınmaya calıstıgımız atese ılham olabılırdı.Sımdı sinır etme sırası bendeydı.Benı boyle gormezden gelemezdı.Sadece o degil.Hic kimse.
"Tabıkı lady'ım nasıl ıstersenız.Sımdı anlatmamı mı ıstersiniz yoksa baska bır zaman mı ? " askerın yuzunde ısteksız bır ıfade vardı ama kıbarlıgını bozmuyordu.Askerlerden fısıltılar duyulmaya basladı.Sanırım Damıan'ın sinırı bulasıcıydı.Anlasılan bahsedıceklerı adamı -kocamı- pek sevmıyorlardı.O adamdan kocam diye bahsetmek cok rahatsiz ediciydi.Kacip gitme fikrini tekrar gozden gercirmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCU
Historical FictionO...Gelmiş geçmiş en büyük savaşçı. Bir kadının aklını başından alabilecek delici mavi gözlere ve güneşle öpülmüş altın sarısı saçlara sahip yakışıklı bir şövalye. O..Aşkı tanımayan,sevgisiz büyümüş bir asker. Damian Leathan.. Bu bir İskoç şövalyeni...