Gleann bir savaşçıydı.Tüm hayatını buna adamıştı.Tıpkı Damian gibi o da soğukkanlı acımasız bir asker olarak yetiştirilmişti.Damian'dan tek ve en büyük farkı Gleann hislerine yenik düşmezdi.Merhamete,şefkate,sevgiye ya da bağlılığa..Onun düşünebildiği tek şey güçtü.Sahip olmak istediği bir ülke,kazanması gereken bir savaş,başaçıkması gereken güçlü düşmanları vardı.
Gleann yetişkinliğe adımını attığı andan itibaren hep intikamını alacağı o günü beklemişti.Artık bir unvanı vardı.Ve komutan olduğu için bu unvanını kullanması onun için daha kolaydı.Çünkü ondan emirler bekleyen adamlar ve onun öfkesinden güç alan askerleri vardı.Onların sevgisini kazanmak önemli değildi.Onların korkusu Gleann'e yetiyordu.
Hayatında ilk kez duygularına yenilmek üzereydi.Hayatında ilk defa düşünmeden hareket ediyordu.Bu onun için büyük bir sorun teşkil edecekti.Bunun farkındaydı elbette.Ama umrunda değildi.Bu göze alınması gereken bir bedel olacaktı.Cesaretini toparlaması gerekiyordu ama Gleann kendisini düşünmekten alıkoyamıyordu.Çünkü kararını vermişti.Geri adım atamazdı.İki seçeneği vardı.Ya daha hızlı davranıp Ailbert ve Alex'den önce mekanın sahibine ulaşacaktı.Ya da Ailbert ve Alex'i oyalaması için bir adam bulup - ki bu sağ kolu William olmalıydı çünkü bir tek ona güvenebilirdi- onlardan önce mekanın sahibine ulaşacaktı.Ya da her iki savaşçıyı da ortadan kaldıracaktı.Onları öldürmek zor olmazdı.Ok atmak onun için çocuk oyuncağıydı.Muhtemelen kendilerini Gleann'in öldürdüğünden bile haberleri olmayacaktı.Son anlarında düşmanlarının kim olduğunu bilmeden can vereceklerdi.Ama Ailbert ve Alex'i öldürmenin ona yardımı dokunmazdı.Aksine tüm dikkati kendisine çekerdi.Her şekilde başka birileri de onlar gibi mekanın sahibine ulaşabilirdi.Ve o adamın farkında olmadan söyleyeceği en ufak söz Gleann'in ölümüne sebep olabilirdi.Bunu göze alamazdı.
Ailbert odadan çıktıktan çok kısa bir süre sonra Gleann de odadan ayrılmıştı.Ama ondan daha hızlı olmak zorundaydı.Ahıra ulaştığında acilen bir plana ihtiyacı olduğunu fark etti.Gerçek bir plana ! Hatasız olmalıydı.Ve gözlerini kapatıp düşünmek için bedenini ahırın kapısına yasladı.Çok kısa bir süre için kendisine zaman ayırdı.Kral'ın şehri, Breanna'nın sahte ölümünün düzenlendiği konaklama yeri ve William'ın olması muhtemel her yerin konumunu gözünün önüne getirdi.En kısa yol ve en kısa süreyi hesapladı.William'ın şuanda talim yaptırması gerekiyordu.Gleann yokken askerlerle o ilgilendiği için talim alanında olmalıydı.Ona ulaşmak için o yolu kendisi gidemezdi.Askerlerden birini de gönderemezdi.Onun yerine Ailbert ve Alex'in peşine düşmesi gereken kendisiydi.Eğer Gleann'in yüzünü görürlerse -ki bu çok da imkansız değildi çünkü onları öldürmeyecekti- işte o zaman Gleann hiçbir şekilde Kral'ın gazabından kurtulamazdı.Bu riski göze alarak yola çıktı.
*****
Ailbert şu sıralar kendisini çok yoğun ve yorgun hissediyordu.Her görev ve kendi şehrinin sorumlulukları onun omuzlarındaydı.Hala çözmesi gereken çok mesele ve halledilmesi gereken işler vardı.Hiçbir şeye gerçek anlamda yetişebildiğini düşünmüyordu.Artık Damian'ı anlayabiliyordu.Damian'ın kendisini her zaman işlerine adamasını çok sıkıcı bulurdu.Artık ne kadar büyük bir fedakarlık yaptığını anlayabiliyordu.Her şeyden kendisini soyutlaması gerekiyordu.Ailbert'in üstünde yoğunlaştığı tek konu siyasi ve idari meseleler olmalıydı.Ne yazık ki Cathy'e bile zaman ayıramıyordu.Onunla daha fazla zaman geçirmek istiyordu genç adam ama buna fırsatı olmuyordu.Cathy çok yakın bir süre zarfı içerisinde en sevdiği arkadaşını hatta belki de tek dostunu kaybetmişti.Acısı Damian kadar tazeydi.Ona zaman ayırmak ,onu teselli etmek bu kadar zor olmamalıydı.Ama yapamıyordu işte ! Çok zor zamanları geride bırakmışlardı.Yine de hiçbir şey için pişmanlık duymuyordu.Ailbert Damian'in koşulsuz güvenebileceği tek insandı. Şehrini bir tek ona emanet edebilirdi.Onu anlıyordu.Bu görevi kendi isteğiyle devralmıştı.Çünkü Ailbert değil de bir başkası bu görevi devralmış olsaydı Damian'ın yerine gelecek olan hiçbir asker Damian'ı önemsemeyecekti.Böylece yeni gelecek kişinin koltuk sevdası yüzünden Damian bir daha eski görevine dönemeyebilirdi. Ailbert bunu göze alamazdı.Dostunun hem hayatının aşkını kaybetmesini hem de şehrini kaybetmesine göz yumamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCU
Historical FictionO...Gelmiş geçmiş en büyük savaşçı. Bir kadının aklını başından alabilecek delici mavi gözlere ve güneşle öpülmüş altın sarısı saçlara sahip yakışıklı bir şövalye. O..Aşkı tanımayan,sevgisiz büyümüş bir asker. Damian Leathan.. Bu bir İskoç şövalyeni...