ARTHUR
Arthur bir prenste olması gereken hemen hemen her özelliğe sahipti. Tarihe iyi hakim olan bir insan Arthur'un gelmiş geçmiş en iyi yöneticilerin sahip olduğu özelliklerle kutsanmış olduğunu rahatça fark edebilirdi. Belki de genç varisin en güzel özelliği kendisine yapılan haksızlıklara rağmen kalbinde düşmanlarına kin tutacak en ufak bir kötülüğün bulunmamasıydı. Bu özelliğiyle objektif davranabiliyor düşmanlarının ve dostlarının kimler olduğunu anlayabiliyordu. Eğer ilk geldiği günden beri Damien'a yöneltilen tüm suçlara kulak asmış olsaydı Gleann'in bir şeyler sakladığından şüphelenmezdi. Oysa Gleann usta bir yalancıydı ve bunu fark eden tek kişi kendisiymiş gibi hissediyordu. İlk günlerde Gleann'in bu öfkesinin sebebini sevdiği kadını kaybetmesine bağlıyordu ama ilerleyen günlerde anlamıştı ki Breanna ile daha önce hiç tanışmamışlardı, beraber vakit geçirmemişlerdi. Farklı amaçları olmayan bir insan hiç tanımadığı bir kadın için yıllardır omuz omuza savaştığı onca insana Kral'ın önünde böyle sert tepkiler ve ağır ithamlarda bulunmazdı. Bunu kendisine yapılan bir hakaret olarak gördüğü açıkça belliydi ama işin içinde aşk kesinlikle yoktu. Ancak tüm bu olanların yanında Arthur Damien'nın gözlerindeki hüznü ve sevdiği bir insanın kaybıyla hissedilen o korkunç acının varlığını görebiliyordu. Bu adamın Breanna'ya kötülük yapamayacağı oldukça belliydi. Öyle ki bu durum Hector'un bile gözünden kaçmamıştı. Yaşlı adamın Damien'a karşı olan tutumunda gözle görülür bir fark oluşmuştu.
Arthur hala gördüklerinin şokunu üzerinden atamamışken at sürmeye devam ediyordu. Ve bu olayın sonunun nereye varacağını az çok anlamıştı. Dikkat çekmemek için ağaçların arasında gizlice at sürmeye devam ediyordu. Ama içinde korkunç bir his vardı. Bu hissin onu pişmanlığa doğru sürüklenmesinden çok korkuyordu. Eğer üstesinden gelemeyeceği bir duygu varsa o kesinlikle "Pişmanlık" olurdu. Takipte kalıp olayın gerçek yüzünü öğrenmesi gerekmeseydi Ailbert'i yardım etmeye çalışan Alex'e yardımcı olabilirdi. Arthur vurulan askerin eski sağlığına kavuşabilmesini umut ediyordu. Gleann tüm bu yaşananların hesabını verecekti. Genç bir askeri ölümcül bir şekilde yaralamak ona pahalıya patlayacaktı. Ama içinden bir ses ona az önce şahit olduğu o anın arka planında çok daha büyük bir gizemin saklı olduğunu söylüyordu. Gleann'in öyle aptalca davranmasına sebep olan sır her ne ise bunu bizzat kendisi açığa çıkaracaktı. Bu sebeple buradaydı.
Aklından geçen tüm düşünceler hala yangının izlerinin durduğu isli duvarlara sahip yıkık dökük terk edilmiş bir harabeye vardığında bir anda uçup gitmişti. Çünkü parçalar bir bir yerine oturuyordu. Ve nerede olduğunu anlamıştı. İçindeki merak alevleniyordu. Şuandan itibaren yapması gereken tek şey Gleann'in binadan içeri girmesini beklemek ve ardından sessizce yaklaşıp izlemeye devam etmekti. İçindeki heyecan gitgide artıyordu ve bu olayı çözebilecek olmanın verdiği o his heyecanını daha da körüklüyordu. Kafasındaki tüm sesleri susturdu ve Gleann'in atından inip kırık kapıyı iterek açışını izledi. İçeri girdiğinden emin olduktan sonra atında atladı onu ağaçlardan birine bağladıktan sonra Gleann'in onu görmesine engel olacak yıkık dökük duvarlardan birinin arkasına geçmek için koşarak ilerlerdi. Dışarıda yangından kurtarılmaya çalışıldığı anlaşılan yanık bir kaç eşya vardı. Ve o eşyaları taşıyan iki tane yabancı adam vardı. Onlardan birine yakalanmamak için dikkatli olması gerekiyordu. Adamların konuşmalarına şahit olacak bir mesafedeydi. Tüm konuşulanlar kulağına kadar gelmese de aradan birkaç cümleyi seçebiliyordu. İki adam arasında geçen konuşmanın teması Gleann'in tanınmışlığı ve her ne planlıyorsa yakında ortaya çıkacağı yönündeydi. İşitebildiği tek şey bunlardı. Ama birazdan duyacakları öğrenmek istediği hemen hemen her şeyi aydınlatacak nitelikle olacaktı. Ve Kızıl Prens birazdan işiteceği korkunç planın karşısında soğukkanlılığını yitirmemek için kendisiyle savaşacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCU
Historical FictionO...Gelmiş geçmiş en büyük savaşçı. Bir kadının aklını başından alabilecek delici mavi gözlere ve güneşle öpülmüş altın sarısı saçlara sahip yakışıklı bir şövalye. O..Aşkı tanımayan,sevgisiz büyümüş bir asker. Damian Leathan.. Bu bir İskoç şövalyeni...