Anlamına bakmak

1.6K 237 183
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Kapımın sertçe çalınması ile gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım ve kapıyı açtım. Karşımda Bakugou duruyordu.

"Ne oldu?"

"Sen hâlâ uyuyor muydun?"

"Evet, neden uyumayayım?"

"GERİZEKALI OKUL VAR OKUL!"

"Ha... Doğru... Tamam hazırlanırım şimdi." Başka bir şey demeden kapıyı yüzüne kapattım. Küfürler ettiğini duyabiliyordum.

Haftalar geçmesine rağmen bu okul olayına çok alışamamıştım. Bazı günler kalkıyor bazı günler ise okulu unutuyordum.

Üstümü giyindim ve eşyalarımı da alarak aşağı indim. Çoğu kişi gitmiş gibiydi, Bakugou ise duvara yaslanmış telefona bakıyordu.

"Neden gitmedin?"

"Senin gibi bir malı tek bırakmak olmaz."

Telefonu kapatıp cebine koydu ve başıyla kapıyı işaret etti. "Yürü, gidiyoruz."

Hâlâ esnerken kapıya ilerledim ve çıktım, ardımdan da o çıktı.

"Alarmın yok mu senin?"

"Var ama kapatıp uyuyorum."

"Neden, gerizekalı mısın?"

"Senin kadar değil."

Son dediğim şeyi alayla söylemiştim, bana vurmaya çalışacağını biliyordum. Tam popoma tekme atmaya çalışırken bir adım öne atladım ve bacağı yetişemedi.

"Ruh hastasısın. Psikiyatriye gitmeni öneririm."

"Sinirlerimi bozma."

"Nepenthe, günaydın!"

Duymaya alıştığım sesin geldiği yöne başımı çevirdim. Monoma arkamızdan bize yaklaşıyordu. Gerçekten çok sinirlerimi bozan biriydi. Bakugou'dan bile daha çok sinir oluyordum.

Bir şey demeden önüme döndüm.

"Nepenthe ne lan?" Bakugou'nun sorusuna omuz silktim.

"Ben de bilmiyorum."

Monoma'ya döndü, "O ne demek?"

"Seni ilgilendirmez."

"Söylesene."

"Hayır."

Telefonunu çıkardı, "İnternetten bakarım."

Monoma sessiz kalınca Bakugou telefonunu açtı. Göz ucuyla ona bakarken mırıldandım. "Bana söyleme."

"Ne? Neden?"

"İnternetten öğrenmek istemiyorum."

"Mal mısın lan sen?"

"Sikicem ha, söyleme diyorum işte!"

"Nepenthe sinirlendi."

Hemen yanımda hissettiğim sıcak nefesle başımı sağa çevirdim. Bu çocuk az önce soldaydı, ne zaman sağa geçmişti?

Elimle onu bir adım geri ittirdim. "Bu kadar yakın durma."

"Neden?"

"Özel alanıma giriyorsun."

"Yine mi beni tacizci yerine koyuyorsun?"

"Sana tacizci demedim, özel alanıma girdiğini söyledim."

O sırada aklıma Bakugou'nun kelimenin anlamına bakacağı geldi ve kafamı ona çevirdim.

Nasıl anlatacağımı bilemediğim bir ifade ile telefona bakıyordu. Kaşları çatıktı ama sinirli değil de şaşkın gibiydi. Gözleri telefondan önce Monoma'ya kaydı, daha sonra da bana baktı.

Bir şey demeden telefonu kapattı ve cebine koydu.

"Beğendin mi anlamını, Bakugou?"

Monoma'nın sesi ile Bakugou tekrar ona döndü. "Senden beklemeyeceğim bir şeydi."

Okul binasına girdiğimizde Monoma minik bir kahkaha attı. "Beni tanımıyorsun ki benden beklenmeyecek bir şey olsun."

"Tamam, boş yapma Monoma."

Sınıflarımızın önüne geldiğimizde öylece dikildik. Neden girmediğimize emin değildim, sanki bir şey dememiz gerek gibi hissediyordum.

Yutkundum ve benim bile zor duyabileceğim bir ton ile konuştum. "İyi dersler."

Monoma bir anda bana döndü. "Ne? Bana iyi dersler mi dedin? Bana ilk kez böyle bir şey dedin!"

"Bunun için insan neden bu kadar sevinir amına koya-"

"Bakugou! Yau! Monoma! Sınıflarınıza girin!"

Aizawa senseinin bir anda bağırması ile daha fazla konuşmadan sınıfa girdik.

Monoma x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin