Monoma x Reader (Bnha x Reader)

Oda

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın, teşekkürler

"Eve gitmem gerekiyor, benimle gelir misin?"

"Ev mi? Abinlerin evi mi?"

Başımı aşağı yukarı salladım, elini bel boşluğuma koyarak okşamaya başladı. "Gelirim bebeğim, ama neden gitmen gerekiyor?"

"Bir odaya bakmam gerek."

Tek kaşı anlamaya çalışır gibi havaya kalktı, ama bir şey sormadı. "Gözetleyen kişi de bizimle gelmek zorunda."

"Sorun değil."

"Peki o zaman."

~~~~~~~~~~~~~~~

Evin içine girdiğimde iç çekerek etrafa baktım. Uzun zamandır buraya gelmemiştim.

Etrafa daha fazla bakmak istemedim. Nereye baksam abimler ile olan eğlenceli anılar aklıma geliyordu.

Gözetmene baktım. "Burada bekler misiniz? Üst katta bir odaya girip geleceğim."

Elimle odayı işaret ettim, zaten görebileceği bir yerdeydi. Kafasını aşağı yukarı salladı ve Monoma ile üst kata çıktık.

Kapının önüne geldiğimde sakin olmaya çalışırken mırıldandım. "Burada bekle, olur mu?"

"Bekliyorum, bir şey olursa çağırabilirsin."

Kafamı aşağı yukarı salladım ve kapıyı açıp ardımdan kapadım.

Gözlerim kapalı, sırtımı kapıya dayamıştım. Ne göreceğimi bilmiyordum, abim beni odasına hiçbir zaman almamıştı çünkü.

Yaklaşık 15 saniye sonra kendimi hazır hissettim ve gözlerimi yavaşça araladım. Duvarlara bakınca nefesim kesildi.

Hep benimle, bizimle ilgili fotoğraflar vardı. Birkaç adımda sol duvarın karşısına geçtim ve dikkatlice incelemeye başladım.

Dabi ile, Shigaraki ile, üçümüzün birlikte olduğu birçok fotoğraf vardı.

Gözüm bir fotoğrafa kaydı, daha küçüktüm. Buraya ilk geldiğim zamanlardı. Dabi'nin dizinde, koltukta uyuyakalmıştım. O günü çok iyi hatırlıyordum.

Ben Dabi'nin dizinde uyuyordum, Dabi ise kafasını koltuğun sırtına dayamış uyuyordu.

Başka bir fotoğrafa baktım, ilk sigara içtiğim zamandan çekilmiş fotoğrafı. Shigaraki çekmişti.

Dabi'den zorla bir sigara alıp yakmıştım. Dudaklarımın arasındaki sigara ile fotoğrafa bakarken Dabi ise sigara dumanını üflerken Kameraya bakıyordu.

Başka bir fotoğrafa baktım. Bu fotoğraf eski değildi. 15 yaşıma girdiğimde doğum günü partisi yapmıştık. O zamandan kalmaydı.

Ben, ikisinin ortasında kollarımı onların omuzuna atmış gülerek kameraya bakıyordum. Dabi hemen solumda bir eli cebinde, Shigaraki ise sağımda elindeki alkol şişesi ile poz vermişti.

Daha fazla bunlara bakmak istemiyordum. Kendimi daha da kötü hissediyordum.

Başımı tekrar odanın içine çevirdim ve masanın çekmesine ilerleyip çekmeceyi açtım.

İçerisinden onlarca kağıt çıktı. Küçükken çizdiğim resimler...

Abimin bunları attığını sanıyordum. Ama hepsi duruyordu.

Gözlerim yaşarırken resimleri yatağın üstüne bıraktım ve ben de yatağa oturdum.

"Monoma, gel." titreyen sesim ile onu çağırdığımda saniyesinde kapı açıldı ve içeri girip geri kapadı.

Önce bana baktı, kaşları çatıldı. Bu sefer kafasını duvarlara çevirdi, yaklaşıp resimlere baktı.

"Ah... Bunu beklemiyordum."

Hiçbir şey demedim, başım yere eğik öylece durdum.

Birkaç dakika sonra hemen yanımda, yatakta ağırlık oluştu. Yanıma oturmuştu.

"Nepenthe."

Konuşmak istemiyordum. Muhtemelen ağzımı açarsam ağlardım.

Bir eli omzumu tuttu ve beni kendisine çevirdi. Direkt beni göğüsüne doğru çekti ve sıkıca sarıldı.

Ellerimi onun sırtına tuttum ve gözümden birkaç damla yaş düşerken tişörtünü sıktım.

Eli sırtımı okşarken saçlarımı öpüyor, kokluyordu.

"Ağla güzelim, burada istediğin kadar kalabiliriz."