2.3

1.9K 195 245
                                    


Hayatta yeni aldığım kitapları okumak kadar sabırsızlandığım bir şeyin daha olduğunu düşünmezdim. Durakta Hyunjin'i beklerken tezimi böyle çürüttüm.

Otobüsün birazdan geleceğini bildiğimden dakikaları saymaya başladım. En son saatime baktığımda on beş dakika olduğunu görsem de otobüs erken gelmişti.

Hyunjin otobüsten indiği gibi beni fark etti. Seri adımlarla yanıma geldiğinde gülümsememi saklayamadım. Yüzümdeki sırıtış anında onda da belirdi.

"Nasılsın?" diye sordu.

"İyiyim" dedim.

Büyükannenin evine giden yolda yürürken konuştuğumuz ilk ve sanırım son şey bu olmuştu. O da benim gibi konuşacak konu bulamadı diye sustuğunu düşündüm. Bir süre sonra aklıma 'sen nasılsın' demediğim geldi.

"Sen nasılsın?"

"İyiyim Jeongin" dedi. Sesi gerçekten de iyi geliyordu.

"Dün sabah büyükannem aradı. Gece evinden sesler gelmiş. Uykusundan uyanıp mutfağa bakmış, tabak ve bardakların kırıldığını görmüş."

Dönüp bana baktı tepkimi görmek için. Endişeli olduğumu görünce güldü. "Korkma, önce hırsız sanmış ama kedilermiş."

Dedikleriyle içim rahatladı. Anlatırken ben de eve hırsız girdiğini düşünmüştüm.

"Üstüne o sıralar mahalleden bir kadının halısı çalınınca iyice kuşkulanmış. Olan biteni kedileri mutfakta görünce anlamış."

"Halı mı çalınmış?"

Gülerek "Evet" dedi.

Kendimi tutamayıp gülünce gözleri önce dudaklarıma, sonra gözlerime çıktı. Gülüşüm silinip giderken başını önüne çevirdi.

Büyükannenin evinin önüne geldiğimizde Hyunjin demir kapıyı araladı ve bahçeye girdik. Son gelişimin ardından etraf iyice yeşillenmişti. Bahçeyi çevreleyen demirlere sarmaşıklar dolanmış, boy boy çiçekler güzel renklere bezenmişti. Ayrıca çimlerin arasında bir piknik masası, piknik masanın iki tarafında da ağaçlar vardı.

Eve doğru yönelirken çimlerin arasında beyaz, küçük bir kafa gördük. Büyükanne eldivenli elini kaldırıp gülümseyerek el salladı bize.

"Hoş geldiniz çocuklar!"

Hyunjin, Yujin teyzeye doğru yürüyünce ben de onun arkasından gittim. "Hoş bulduk." dedik ikimiz de.

Hyunjin çimlerde oturan büyükannesinin yanına çöküp büyükannesinin yanağına bir öpücük kondurdu.

"Ne yapıyorsun büyükanne?"

Yujin teyze elindeki otu bir kenara atıp konuşmaya başladı.

"Yabani otları temizliyorum." Cansız çiçekleri gösterdi. "Görüyor musun otlar zavallıların büyümesini nasıl engellemişler."

"Yardım lazım mı efendim?" diye sorunca büyükanne beklenmedik bir hızla ayağa kalktı.

"Yok şeker çocuğum, bitmişti işim zaten." dedi. Yanındaki hortumu tutarken devam etti konuşmaya. "Yalnız, şuradaki vanayı görüyor musun? Hah işte onu açarsan çok yardımın dokunur."

Gösterdiği yere gidip vanayı açtım. Hyunjin'le ikimiz bir kenarda beklerken Yujin teyze hızlıca çiçeklerini suladı. Sonra bizden tarafa döndü.

Library | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin