RİNA
Bir insanın hayatı bir gecede değişir miydi? Benim ki değişmişti. Bir gece tüm hayatım alt üst olmuş, bütün ailemi kaybetmiştim. Korkuyordum, gelecekten, yalnızlıktan, yaşayacaklarımdan ve bu çok güzel bakan adamın bana yaşattığı bu duygudan korkuyordum. Şimdi önümde iki seçenek vardı, ya bu adama ve çevresindekilere güvenip geçmişimi silecek, önüme bakacaktım ya da buradan kurtulup, dedemi ve babaannemi bularak babamı kurtarmaya çalışacaktım.
Önüme sunulan seçeneği sorgusuz sualsiz kabul edecek bir kız değildim ben, kabul etmeyecektim de...
-*-Ufuk Tolga’ya seslendi, “Kolonya falan yok mu?” dedi kızın bileklerini ovalarken.
“Yok Ufuk abi de, dur soğuk su falan getireyim,” deyip bir kaseye su doldurup getirdi. Kızın bileğini, boynunu hafif hafif ıslatıyor, “Rina,” diyerek onu kendine getirmeye çalışıyorlardı.
En sonunda “Baba...” diye sayıklayıp, gözlerini açmıştı.
Ufuk onu doğrulttu, “Rina iyi misin?”“Babam! Babama gitmek istiyorum!” diye bağırarak ayağa kalkmaya çalıştı, ama Tolga izin vermedi ve ofladı, bu kızsal görevler ona göre değildi.
“Bizi önce bir dinler misin?” dedi sinirle.
“Ne dinleyeceğim ya sizi? Hepiniz delirmişsiniz. Kaçırdınız beni buraya, ne sebebini biliyorum, ne de babam, babaannem, dedem nerede onları biliyorum. Delirmek üzereyim farkında mısınız? Siz kimsiniz?”
Tolga onu kolundan tutup kendine çekti, “Bak biz iyi tarafız tamam mı? Baban-”“Tolga!” diye araya girmeye çalıştı Ufuk ama Tolga “Bir durun Ufuk abi ya!” diyerek susturdu onu ve devam etti.
“Baban tam tamına on üç reşit olmayan kız çocuğuna tecavüz etme suçundan, sekiz gencin ölümüne sebep olan uyuşturucu satıcılığından ve seni annenle babandan-” derken Ufuk ve Linda’ya baktı, “Kaçırma suçundan tutuklandı. Babaanne ve deden sandığın o iki sahtekar da ona yandaşlık ve yataklık yapma suçundan göz altındalar. Oldu mu? Bu açıklama yeterli mi?” sonra Linda’nın şok olmuş bakışlarını görüp, “Üzgünüm!” dedi ellerini yana açarak. “Bunu bu kıza, bu noktada sakince anlatamazdınız ve durumun çirkinliğine bakılırsa da sadeleştireceğimiz bir şey yoktu.” Başını sağa sola sallarken, Rina arkasındaki koltuğa çöktü.
“Benim babam o... Yapmaz...”“Bir kendi gözlerine bak, bir de şu kadının gözlerine bak Rina. Sence de nadir bulunacak bir renk değil mi?”
Rina başını çevirip yanda gözleri yaşlı olan kadına baktı. “Hepiniz kafayı yemişsiniz. Benim babam katil değil, tecavüzcü değil, hırsız değil! Benim annem beni doğururken ölmüş! Yalancısınız siz!” diye bağırıp ağlamaya başladığında Ufuk en son dayanamayıp onu kollarına aldı.
“Rina çok ağır geldiğinin farkındayım,” derken Tolga’ya ters ters baktı, “Ama gerçekler bunlar. İstersen sana kararı da açılan davanın evraklarını, delilleri gösterebiliriz. Bize inanmıyorsan, DNA testi yaparız. Sana geç kaldık kızım, özür dilerim. Ama biz senin gerçek aileniz.”Rina adamı itti, “Yalancısınız siz!” dedi bağırarak ve demin çıktığı odaya girip, kapıyı da çarptı.
Bir süre sessiz oturan üçlü arasındaki sessizliği Tolga bozdu, “Bence siz şimdi gidin. Çünkü şu saatten sonra sakinleşip, sizden kanıtları isteyene kadar yapacağınız, yapacağımız hiçbir şey yok.”
“Bir zahmet sen bir daha bir şey yapma Tolga!” dedi adam sinirle.
“Ufuk abi kusura bakma da, size bıraksam iki saat kem küm edecektiniz. Ben işinizi kolaylaştırdım.”
“Ya ne kadar kolay oldu bak kızımın haline!”Ufuk!” diye araya girdi Linda, “Tolga haklı, bize kalsa iki saat anlatamayacaktık durumu. Olan oldu, şimdi dediği gibi sakinleşip bizi dinleyeceği zamanı beklemekten başka çaremiz yok,” dedi ayağa kalkıp, gözyaşını silerek.
“Hep sen buna bu kadar yüz verdin Linda.”
“Bayılıyor bana, senden çok seviyor beni,” diye ukala bir gülümseme ile baktı adama Tolga. “Değil mi Linda?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAK HİÇ HESAPTA YOKTU - BELA SERİSİ II *FİNAL
RomanceBela o adamın soyadıydı, ateş ise yaşadığı yer... Ateşin içine çektiği masum, hiçbir şeyden habersiz bir kız... Oysa tek amacı onu korumaktı. Ateşte yanmak mı daha korkutucuydu, yoksa buzun içinde donmak mı? İşte o masum yürek tam da bu iki ucu ölüm...