BÖLÜM 4- AŞKIN PLANI OLMAZ

3.4K 451 134
                                    

ve bölüm sizlerle :)

TOLGA
“Evet...”

Bu kelime kimisi için bir rüyanın başlangıcıdır. Benim ise kabusumun başıydı. Aslında kabusum ona aşık olmaktı. Rüya ise bana aşkını sunmasıydı. Çünkü yanlıştı, baştan sona bağlanmam yanlıştı. Benim gibi tehlikeli, siyah biri kıpkırmızı bir aşk yaşamazdı, yaşatmazlardı...
Bu masala mutlu sonu yakıştırmam ahmaklıktı.
İnandım ama, bütün ruhumla, kalbimle, saflığımla inandım. Bu aşka yürekten bağlanmam aptallıktı.
Bize şimdi tek yakışan asil bir ayrılık ve kocaman bir ‘hoşçakaldı!’

-*-
Tolga kızın dudaklarının dudaklarına değmesi ile gözlerini yummuş ve onu kendine çekip daha da sert bir şekilde öpmeye, canını acıtırcasına okşamaya başlamıştı ki birden ondan ayrılıp, kızı itti. Sonra da alayla güldü. “Kendine başka oyuncak bul kızım. Benim işim yalanla gerçek, yanlışla doğruyu seçmek arasında...” biraz yaklaştı, “Sen bir oyun oynadın ve beni öptün. Yandın... Yanacaksın da... Ama ben o ateşe elimi bile sürmem, anladın mı beni?” sudan çıkarken saçlarındaki suları eliyle serpiştiriyor, bir yandan da homurdanıyordu, “Başımı yakacak Linda’yla. Hayır benim sapıklığımdan korktular, kızınız üzerime atladı, zorla öptü; desem de tövbeler olsun inanmazlar. İnsanın adı çıkacağına canı çıksın.”


Üzerine giyinirken kızın hala su da aynı yerde durmuş ona öfkeyle baktığını görünce güldü, “Hadi çık o sudan, donacaksın. Malum bende çıktım,” dedi alay ederek.
Rina eliyle suyu döve döve çıkarken adama saydırıyordu. Hayır adamın öpücüğünden etkilendiğine mi yansın, yoksa onun oyun yaptığını anladığına mı bilemedi. Ama çok öfkelenmişti, hemde çok fazla. En iyisi anlamazlıktan gelmekti. “Bir kadın seni öptüğünde böyle kaba davranmamalısınız Tolga bey. Bu nasıl bir terbiyesizliktir. Alt tarafı bir öpücüktü. Yok oyun, yok ateş diye saçmaladın.” Dışarı çıkıp elbisesini üzerine geçirdikten sonra hafifçe eğildi ve “Tutkunun planı olmaz!” diye meydan okurcasına konuştu.

Tolga o sırada yerdeki eşyaları toplamış ve ayaklanmıştı. Kızdan hiç uzaklaşmadan belinden tutup, onu kendine çekti, “Öyle mi küçük? Benim hayatımda da plansız hiçbir şey olmaz ve sen çok ama çok kötü bir yalancısın!” onu birden serbest bırakıp, arabaya doğru yürürken Rina afallamış bir şekilde adamın arkasından yürüdü. “Hayır, aptal olan benim. Birden bire bu değişimin altında gerçekten art niyet aramalıydım ama güvenmek istedim sana.”
“Ne yaptığımı bilsem mi acaba?”

“Oyun oynama benimle Rina, çok ciddiyim. Sadece bir kaç hafta daha bana katlanacaksın ve yollarımız ayrılacak. Merak etme, bir daha istesen de beni göremezsin.”
Rina birden “Neden?” diye soruverdi. Üzmüştü bu cümle onu... neden göremeyecekti ki onu? Annesi olduğunu iddia ettiği kadınla çalışmıyor muydu?
“Çünkü ayın yirmi yedi günü her hangi bir kör cehennemde oluyorum, geri kalan üç gün -otuz bir çeken ayların dört günü- her hangi bir kadının koynunda. Yeterli bir açıklama oldu mu senin için? Seninle işim olmayacak yani.”
Rina yutkundu ve koşarak adamın yakasını tuttu, “Demin beni öptün sen!” diye bağırdı yandaki gölü göstererek. “Orada beni öptün!”

Tolga umursamaz bir şekilde o tarafa baktı ve “Öyle mi?” diye sordu. “Daha çok teknik olarak sen beni öptün.”
“Ahlaksız mısın sen?”
Tolga sert bir şekilde kızın ellerini yakasından çekti, “Bana bak kızım, görevim sana göz kulak olmak, annenle babana teslim edene kadar seni canlı tutmak. O baban sandığın Rıdvan peşine adam takmış.”
“Sana beni bulacağını söylemiş-”

“Yok güzelim yok, yanlış anladın. Seni özlediğinden değil, öldürmek için. Annenle babanı cezalandırmak için. Bugüne kadar hayatının garantisiydin sen, şimdi de tutuklanınca, bir önemin kalmadı onun için. Öldürüp annenin canını yakacak.”
“Yalan söylüyorsun,” diye mırıldandı. Canı yanıyordu. Bu adam bilerek canını yakıyordu. Tamam babası öyle sevgi dolu bir adam değildi ama severdi yine de onu. Kızıydı onun. Bu adam yalan söylüyordu.

UNUTULMAK HİÇ HESAPTA YOKTU - BELA SERİSİ II *FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin