SESSİZ SEDASIZ

12.BÖLÜM

MEDYA: ALYA

Babamın ailesi gelmişti. Babaannem dedem, amcamlarım, yengelerim ve kuzenlerim gelmişti. Herkes  oturmuştu. Açıkçası rahatsız olmuştum. Amcamlarım karşımda oturuyordu. İki amcam vardı ve bu iki amcamın birsinin üç birisinin iki çocuğu vardı. Dedem konuştu.
"Oğlum burada yeni bir konak aldık ve bu gün sizi de alıp oraya gidelim bizde kalırsın hem torunum bizimle vakit geçirir" dedi
Konağa falan gitmek istemiyordum. Konaktan nefret ediyordum. Küçük bir evde yaşamayı konakta yaşamayı tercih ederdim. Annem bir şey demeden babama baktı. Babam kabul etti. Ben ne diyebilirdim ki şimdi? Babama baktım o da bana bakıyordu.
"Müsadenizle ben bu gün çok yoruldum gidip dinlenmek istiyorum" dedim ayağa kalkıp odama çıktım. Babam 15 dakika sonra yanıma geldi.
"Baba ben gitmek istemiyorum" dedim
"Ben her zaman senin yanında olacam kızım ben ve abilerin seni her zaman koruyacağız" dediğinde ona sarıldım. Telefonum çalmaya başlayınca babamdan ayrılıp telefonuma baktım nisa arıyordu. Açmak istemiyordum. Bu gün onunla konuşmasam iyi olacaktı. Babam gülümseyerek bana bakıyordu. Aşağıda olan misafirleri unutup balkonda oturduk babam elini omzuma atmıştı. Uğur hakkında konuştuk. Babam bana ona şans vermemi istedi. Ona o şansı vereceğimi söyledim. Saçlarından öptü.

Şu an konağa gidiyorduk. Cenk , selim abim ve hira'yla aynı arabada gidiyorduk. Diğerleri başka arabayla geliyordu. Hira uyuya kalmıştı. Ben de müzik dinliyordum. Konağa yetiştiğimizde selim abi hira'yı kucağına almıştı. Ben de arabadan indiğimde vücudum yayılan korkuyla derin nefes alıp veriyordum. Burası o konaktı eski üvey ailemin konağı. İçeri girdiğimizde canlanan hatıralarımla gözlerim dolmuştu. Babamın yine beni dövdüğü bir gündü. O yanımdan ayrılır ayrılmaz koşarak yanıma gelen ege o Hatıralarla gülümsedim. Herkes salona geçerken babam yanıma gelmişti.
"Kızım hadi gel burada yanlız kalma" dedi salona girdiğimizde hiç bir şekilde oturmama izin verilmeyen koltuklara baktım. Az ilerde büyük yemek masası vardı ve o masada hiç bir zaman yerim olmamıştı. Oturmak istemediğimi söyleyip salondan çıktım. Merdivenleri indiğimde gözlerim bodrum kapısında takılı kaldı. İşte alışık olduğum yer.
Saat iyice geç olmuştu. Herkes yataklarına gitmişti. Ben merdivende oturuyordum. Etrafta oluşan sessizlikle bodrum kapısına ilerledim. Kapıyı açtığımda zifiri karanlık karşıladı beni ışıklarını açınca eski yatağımı gördüm. Yatak dediğime bakmayın yere açılmış kirli eski bir örtü kirli bir yastık ve örtü. Deli gibi ağlıyordum yine babam ve annem bana bağırmıştı. Babam dövmüş beni buraya getirmişti. Ben üşürken titrerken onlar yatakalrında yatarken ben kışında buradaydım. Bodrumun kapısı açıldı. O adam gelmişti. Ben qyağa kalkmıştım. Yanıma geldi tam boynumdan öpüyordu ki ege'nin babasına seslenmesi bir oldu. Canım ege beni kurtardın. Gözümde canlanan şeyle kafamı sallayıp gözümün önünden sildim babamın kaldığı odaya çıktım. Uyuyorlardı. Arabanın anahtarını alıp aşağı indim.  Araba kullanmayı biliyordum. Uğur öğretmişti. Arbaya bindiğim gibi o konaktan ayrıldım. Uğur'un yanına gidecektim. 1 saat sonra eve yetiştim. Arbayı park ettikten sonra arabadan inip kapıları kilitledim. Kapıyı çaldığımda açan olmadı tekrar çalacaktım ki saçı karışmış uykulu bir uğur açtı kapıyı onu görmemle sıkıca boynuna sarıldım.
"Sana ihtiyacım var" dedim ağlarken o bana sarılmıştım.
"Güzelim ne oldu" dedi
"Oraya gittik konağa gittik daha fazla orada kalmadım" dedim beni içeri geçirdi. Kapıyı  kapattıp yanıma geldi.
"Baştan anlat güzelim" yanıma oturdu.
"Bu gün babaannem ve dedem geldi yeni bir konak aldıklarını bu gün onlara misafir olmamızı istedi. Gittiğimizde gördüm eski konak daha fazla dayanamadım her seferinde o anılar gözümün önüne geldi bir şey yapamadım ağlamaktan başka" beni kendine çekitiği gibi sıkıca sarıldı. Başımı onun göğsüne yaslayıp ona sarıldım.

YAZARDAN...
Uğur ağlayarak uykuya dalan kıza bakıyordu. Nasıl ailesi böyle bir hata yapardı. Hele ki alya bu konuda bu kadar hassasken alya'yı kucağına alıp odasına götürdü. yatağa yatırıp üstünü örtmüştü ki alya'nın bir şey fısıldadığını duydu.
"Yapma... lütfen bırak beni" 
Sokuyum böyle işe kabus görüyordu yine. uğur alya'nın saçını okşayarak onu sakinleştirmeye çalıştı.
"Sakin ol güzelim sadece bir kabus" dedi alya hızla alıp verdiği kesik nefesleri eski haline dönerken uğur alyanın yanından kalkıp odadan çıktı. Telefonu alıp ahmet beyi aradı.
"Efendim uğur"
"Ahmet bey alya şu an yanımda"
"Ne nasıl yanında"
"Merak etmeyin ahmet bey iyi ama yarın mutlak yüz yüze konuşalım"
"Tamam uğur kızıma dikkat et"
"İyi geceler ahmet Bey " dedi telefonu kapattıp alya'nın yanına gitti. Yatağın diğer tarafında uzandı. 
Bıkkın bir nefes verip bakışlarını tavana dikti. Alya'yı bu sorundan nasıl kurtaracaktı. Nasıl onun geçmişini silecekti?...

Ertesi sabah alya uyanmıştı. Yanında uyuyan uğur'a bakıyordu. Çok yakışıklıydı. Bütün kızların ilgisini çekecek özelliklere sahipti. Başını göğsüne koymasıyla uğur'un eli alya'nın beline dolanmıştı. Alya uğur'un tişörtünün üstünden hafif bir şekilde parmağını hareket ettirirken uğur dişlerinin arasından konuştu.
"Rahat dur güzelim" dedi
Alya parmağını durdurmadan konuştu.
"Sana bir şey söylemek istiyorum"
Uğur gözlerini açmadan hııı! Diyerek konuşmasını bekledi.
"Ben aşık oldum" dedi alya uğur gözlerini açarak sert bir şekilde alya'ya baktı.
"Aşık mı oldun?" Dedi alya kafasını olumlu anlamda sallayınca uğur alya'nın belindeki elini çekip ondan uzaklaşıp yataktan kalktı.
"Bir şey demeyi düşünmüyor  musun?" Dedi alya yatakta otururken
"Ne dememi bekliyorsun alya sana aşık birine başka birine aşık olduğunu söylüyorsun" dedi uğur şu an aşırı kıskançlık içindeydi. Alya'nın aşık olduğunu duyunca kan beynine sıçramıştı.
"Ben sana aşık olduğumu söyledim başkasına aşığım demedim" dedi alya
"Ben aşık oldum diyorsun bundan ne anla-" dediğinde durdu şimdi anlamıştı alya'nın dediğini alya sırıtarak ona bakarken kendisi de gülümsedi.
"Ne dedin sen?" Dedi
"Ne dediğimi duydun" dedi uğur alya'nın yanına oturdu elini tutup
"Bir daha duymak istiyorum güzelim" dedi alya'nın yüzündeki gülümseme büyürken
"Seni seviyorum" dedi alya ama fısıldayarak söylemişti. Uğur her ne kadar dediğini duymuş olsa da onu yüksek sesle söylemesini istiyordum. Diliyle dudaklarını ısaltıp
"Ne dedin güzelim duyamadım" dedi  alya uğur'a doğru yakalştı dudaklarının arasındaki mesafe yok denecek kadar azdı. Alya uğur'un dudakalarına doğru fısıldadı.
"Seni seviyorum UĞUR DENİZ ❤❤.....".....