Hayatta başlarken kaybetmiş bir kız gerçek ailesiyle anlaşamaması geride bıraktığını düşündüğü zorlukların tekrar önüne çıkması hayatını baştan sonra değiştiriyor
Sonunda yetişmişlerdi. Uğur alya uyurken nisa ve utku'yu aramış onlarında gelmesini istemişti. Alya'yı uyandırıp arbadan indirdi uğur. Hepsi uğur'a bakıyordu bir açıklama yapması için. Elinde tutuğu üç anahtara baktı ilk önce ardından gülümseyerek bisa ve utkuya öndü. "Kardeşim bu ev sizi ve hemen yanınzda duran arabada sizin artık burada kalacaksınız" dedi ikiside uğur'a sıkıca sarıldı. "Teşekkür ederim kardeşim çok teşekkür ederim" dedi utku nisa mutluluk gözyaşlarıyla bırakmamıştı uğur'u. "Rica ederim kardeşim. Alya?" Dedi uğur ona bakarak elini beline yerleştirip arkasını dönmesini sağladı. "Güzelim bu da bizim evimiz" dedi alya şaşkın bir şekikde baktı uğur'a Uğur'un telefonu çalınca cebinden telefonu çıkarttıp arayana bakmadan açtı. "Söyle" dedi sert sesiyle "Efendim funda hanımla toplantınız vardı"dedi "Sen ayarla ben geliyorum" dedi ve telefonu kapattıp cebine koydu. "Benim toplantım var güzelim siz isterseniz eve geçin ben şirkete gidiyim" dedi uğur alya cevap vermeden olumlu anlamda kafasını salladı. Nisa ve uğur evlerine giderek onları yalnız bıraktılar. Uğur alya'ya döndü. "Güzelim akşama hazırlan birlikte akşam yemeğine gidelim" "Akşam geç kalma o zaman yakışıklı" dedi Uğur alya'nın dudağına bir busr kondurdup. "Hadi nisa'gilin yanına git güzelim eve tek başına gitme sakın yalnız kalma" dedi anahtarı alya'ya verdi ve alya'dan ayrılıp arabasına bindi. Alya içeri girene kadar bekledi. Alya içeri girer girmez gazı kökleyerek Şirekete gitmeden restorana gitmişti. Funda hanımı tanıdığı için onu görür görmez yanına gitmişti. Onunla tokalaştıktan sonra yerine oturdu. "Kusura bakmayın sizi beklettim" "Hiç önemli değil ben de yeni geldim sayılır" dedi uğur garsonu yanına çağırdı. "Bana sade kahve funda hanım siz ne alırsınız?" Dedi "Ben de sade kahve istiyorum" dedi garson siparişleri alıp gittiğinde uğur oturduğu sandalyede ceketini düzeltip dikleşti. "Funda hanım öncelikle geç kaldığım için tekrardan özür dilerim şimdi sizinle bir iş yapmamızı istiyor hata ortak olmayı teklif ediyorsunuz ama sizin şirketiniz neredeyse batmak üzere.. " dedi garson geldiği için susmuştu. Garson gidince funda haım konuştu. "Şimdi şirket konusunu açmayalım bence başka bir şey yapabiliriz" dedi elini Uğur'un elinin üzerine koyacaktı ki Uğur'un telefonu çalmaya başladı. Arayam alya'ydı. Beklemeden telefonu açıp kulağına koydu. "Güzelim?" Dedi sorarcasına "Kusura bakma rahatsız ettim seni ama akşam giyinmek için hiç bir şeyim yok nisa'yla birlikte alışverişe gidecektik" dedi alya uğur dediği şeye gülümsemişti. Daha eve gitmemiş olmalıydı. "Güzelim nisa'yla birlikte evimize git. Odamızda senin için aldırdığım kıyafetler var arasından birini seç" dedi "Tamam canım müsait misin yani yanında biri var mı?" Dedi kıskanıyor muydu? Yoksa sadece merak mı ediyordu? Kendi de bilmiyordu. "Hayır güzelim yalnız değilim funda hanımla toplantı yapıyoruz " dedi "Güzel mi?" Dediğinde uğur küçük bir kahkaha atmış ve tüm gözleri üzerinne çevirmişti. Funda hanımda ona hayranlıkla bakıyordu. "Değil güzelim değil" dedi "Tamam o zaman akşam görüşürüz" "Görüşürüz canım" dedi ve telefonu kapattı. Eski ciddiyetine geri döndüğünde onu izleyen funda hanıma döndü. "Ee! Uğur hala bir şey söylemedin bir şeyler yapıyor muyuz?" "Sizinle hiç bir şey yapmıyoruz funda hanım " dedi ve masanın üzerine para bırakıp ayağa kalktığı gibi orayı terk etmişti. Şimdi sıra babası ve kardeşindeydi. Fabrikaya yetiştiğinde içeri girdi. İkisi de zincirle makinede asılmış durumda onu bekliyorlardı. Uğur geldiği gibi ceketini çıkartıp kenara koymuştu. Ardından öasanın üstündeki zinciri alıp eline sardı. Babasını es geçip doruk'un yanına ilerledi. "Sen alya'ya dokundun değil mi doruk bu yaptığın hatada ısrar edip üstüne onu öptün" dedi sakindi sakin konuşuyordu. Sert bir şekilde zincirle doruk'un karnına vurdu. "Sen benim olana dokundun" dedi iki üç defa nereye geldiğini umursamadan zincirel vurdu. Fabrikada dorukun acı çığlıkları yankılanırken babası korkuyla uğur'a bakıyordu. "Kokusu çok güzeldi eminimki ona kırmızı çok yakışacak" dedi doruk acıyla "Sana daha çok yakışıyor" dedi uğur dha fazla vurmaya başaldı. Ardından selim'e baktı. "Açın şu kapağı selim beylere süprizimizi yapalım" dedi uğur elindeki zinciri masaya atarken selim adamlarla kapağı açtığında ikisi yalvarmaya başlamıştı bile "İlk şu piçle başlayın" dedi uğur doruk'u gösterirken selim makineyi çalıştırıp doruk'u sıcak lavların üzerine getiri. "Yapma uğur yapma" dedi uğur tüm dişlerini göstererek gülümsedi. "eminimki ölüm sana çok yakışacak" onu lavlara bıraktıklarında uğur onun acı çığlıklarını umursamadan babasına döndü. "Ben sana ne dedim? oğluna sahip çık dedim ama sen dinlemedin oğlunun ölümünü bir azdan sana da böyle olacak izle izlerken o vücudunda yayılan korkuyu hisset" dedi "Hadi selim hadi" dedi uğur belinden silahı çıkartıp babasının omzundan vurdu. Babasını da oğlunun yanına gönderdiğin de ceketini alıp selime döndü. "Gerisi sen de selim" dedi ve elindeki silahı beline yerleştirip arabasına bindi. Alya onu bekliyordu. Şirkete uğrayıp işlerini halledip eve gitmişti. Ahmet beyle konuşmuş durumları halletmişti. Yarın gelip alya'yı görmek istedikleri için uğur onları kahvaltıya davet etmişti. Eve vardığında alya'nın hazır olduğunu gördü. "Acaba evde mi yesek seni böyle dışarı çıkarmak istemiyorum güzelim" dedi alya utanmaya başlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Abartma uğur" dedi Uğur elinin tersiyle alya'nın yüzünü okşadı. "Senin abartılmaya değer bir güzelliğin var yavrum" dedi yaklaşıp dudağından öpecekti ki vazgeçip dudağının kenarından öptü. "Ben de üzerimi değiştirip geliyorum güzelim" dedi odasına çıktığında alya heyecandan titremeye başlamıştı bile Derin nefesler alıp veriyordu. On - on beş dakika sonra hazır bir şekilde uğur aşağı indi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Uğur çok yakışıklı görünüyorsun" "Teşekkür ederim güzelim" dedi yanıan varınca elini beline yerleştirip onu kendine çekti. "Her ne kadar bu gün sana sarılarak uyumak istesem de bir başbaşa yemek yemeliyiz" "Yok o kadar önemli bir şey değil bence yemek yemek " dedi alya uğur'un dudakarına yaklaşıp "Güzelim bence şu an gitmezsek başka şeyler olacak ve ben bunu istemiyorum" dedi ama alya onu umursamadan dudakalrına daha da yaklaşıtı. "Ben istiyorum" dedi dudaklarından öptü uğur'u uğur ona karşılık vermişti. Ama şimdi onu üzemek istemiyordu. Geri çekildi. "Hadi güzelim yemek bizi Bekler" dedi ve elinden tutup kapıya ilerledi. Alya çantasını aldığında evden çıkıp kapıyı arabaya bindiler. Şık ve oldukça gösterişli bir mekana geldiklerinde rezerve ettikleri yere doğru gittiler "Yarın sabah babangil geliyor seni merak etmişler bir de kahvaltı edecekler " dedi bir süredir incelediği menüyü kenara bırakıp "Tamam sorun değil canım zaten annem aradı haber verdi" dedi Yemekleri söyledikten sonra sohpet etmeye başlamışlardı. Uğur'un yanındaki sandalyenin çekilmesiyle bakışlarını oraya çevirdi. "İyi akşamlar uğur" dedi gelen funda hanımdı. "Sizin burada ne işiniz var ayrıca müsade edersen sevgilimle baş başa bir yemek yemek istiyorum" dedi ur sertti. "Saçmalama uğur ben yabancımıyım" dedi Alya sadece olanları izliyordu. Uğur kurumuş dudaklarını ıslattıp "Yanımda sadece sevgilimi istiyorum ondan başka kimseyi istemiyorum özellikle sizin gibi fazlalıkları" dedi alya ayağa kalktığında uğur ne yapacağına bakarken alya onu kolundan tutup ayağa kaldırdı. "Sevgilim..." dedi elinden tutu uğura bakmıyordu. "Seni kibar bir şekilde kovdu. Ama sen utanmadan hala masada oturuyorsun ben onun kadar kibar değilim ve hiç sorun etmeden burada senin beynini patlatırım" dedi üstüne yürürken uğur onu karnındqn tutup kendine çekti. Alya Sırtını Uğur'un göğsüne yasamıştı funda ayağa kalktı. "Senin peşini bırakmayacam uğur" dedi ve Uğur'un içtiği kırmızı şaraptan bir yudum alıp yanlarından ayrıldı. Alya uğur'dan ayrılıp sinirle ona döndü. "Kim bu kadın!" "Funda hanım" "Bu gün toplantı yaptığın funda hanım" "Evet" alya sinirle güldü. "Eve gitmek istiyorum" dedi "Otur yemeğimizi yiyelim alya" dedi uğur oturunca kendi de oturdu. Bardağı değiştirdiklerinde uğur alya'nın elini tutup öptü. "Seni seviyorum güzelim bu ömrüm sadece senin".....
