Utku ve nisa temsil..
Nisa ne yapacağını bilmez bir şekilde öylece kaldı. selim'i sert bir şekilde üzerinden atıp yüzüne tokattı atmıştı. selim özür dilemek ağzını açtığı sırada Nisa onu dinlememiş ve arabadan inmişti. bulduğu ilk taksiye binip Utku'nun yanına gitmişti. Defalarca dudaklarını elinin tersi ile silmiş ağlamıştı. şirkete geldiğin de hemen içeri girip Utku'nun odasına gitmişti. asistan Nisa'yı durdurmak istese Nisa durmadan içeri girmişti. içeride Utku dışında iki adam vardı. bir konu hakkında konuşuyor arada önlerinde duran kağıtlara bakıyorlardı. Utku Nisa'yı görünce şaşırp kalmıştı. gözleri hafifi kızarmış dudakları silmekten bir kaç yeri soyulmuştu. utku Nisa'ya bir şey demden adamlara döndü.
"beyler biraz ara verelim" dediğinde itiraz etmeden odadan çıkmışlardı. Utku nisa'nın yanına geldi.
"sevgilim iyi misin?" dedi elleriyle Nisa'nın yüzünü avuçlarken
"sadece bana sarılır mısın?" dedi Nisa tekrar gözleri dolarken Utku ona sıkıca sarıldı. elleri saçların daydı. nisa utku'nun sarılmasıyla başını onun göğsüne yaslamış ve öylece kalmıştı. kısa süre kimse konuşmadı. utku nisa'yı öyle görünce şaşırmıştı. o dudakları gözleri yoksa o selim denen piç mi bir şey yaptı? diye düşünmeden edemiyordu. nisa'nın eli istemsizce dudaklarına gitti. o öpücükten kurtulamıyordu sanki. utku nisa'nın kollarından tutu.
"sakin ol güzelim sakin ol" dedi
"beni öptü utku beni öptü" dedi sesi oldukça yüksek çıkıyordu. utku duyduğu şeyle kaskatı kesilmişti. yani o selim denen adam onun sevgilisini öpmüş müydü? nisa kaşları çatılmış ve donmuş olan utku'ya baktı.
"utku yemin ederim ben istemedim onu hemen üzerimden attım yemin ed-" diyen nisa'yı öperek susturdu. ardından hafif bir şekilde geri çekildi.
"bu dudaklar sadece bana ait ben senin bir şey yaptığına inanmıyorum zaten sevgilim ve lütfen artık ağlama" dedi utku nisa'nın anlına uzun ve güzel bir öpücük bıraktı ardından ondan uzaklaşıp
"ama o adamın s*kmeden duramam"dedi
utku nisa'yı evlerine bırakmasının ardından selim'in şirkette olduğunu öğrenip oraya gitmişti. kimseyi beklemeden odaya daldı. selim pencerenin önünde durmuş uzaklara dalmıştı. kapının açılmasıyla oraya dönmüş ve yediği yumrukla yere düşmüştü.
"lan şerefsiz nasıl böyle bir şey yaparsın nasıl?" dedi sert bir yumruk daha attı. selim ve bir kaç kişi onu durdurmaya çalışıyordu ki cenk'in gelmesiyle utku'yu belinden tutup selim'in üzerinden kaldırdı fakat utku hala selim'e öfkeliydi. öfkesi de kolay kolay geçmeyecekti. selim kanayan ağzı ve burnu ile ayağa kalktı.
"cenk bırak beni"
"utku dur artık" dedi utku siniro da utku'le solurken kendini cenk'in kollarından kurtardı. ardından ağzını ve burnunu silen selim'e baktı .
"ulan şerefsiz olan piç bir daha seni nisa'nın etrafında görmeyecem eğer seni onun etrafında yakınında görürsem seni orada siker bırakırım"
"utku ne oluyor" dedi cenk utku'nun bu sözlerine sinirlenmişti.
"sen bu pezevenk kardeşin benim kız arkadaşımı zora öpmüş kız yanıma geldiğinde ağlamaktan gözleri şişmiş ve kızarmış sırf bu piç onu öptü diye kız dudaklarını silmekten tahriş olmuş kızarmış bazı kısımları kanıyordu" dedi bunları duyduğunda iki tarafta şaşırmıştı. selim nisa'nın bu kadar etkileneceğini düşünmemişti. cenk selim'in bçyle bir şey yapacağına ihtimal bile vermiyordu.
"seni bir daha uyarmam selim kız arkadaşımdan uzak dur eğer duymazsan seni abinde kurtarmaz elimden "dedi ve oradan çıkıp gitti.alya eve gelmişti ve uğur onun konuşmasını bekliyordu. aslında korkuyordu alya ona bunlardan bahsetmekten nisa ona haber vermeden gitmişti. onu da düşünmeden edemiyordu. daha fazla beklemeden konuşmaya başladı alya.
"annem babamı başka bir adamla aldatmış yani beni gerçek babamla. ahmet bey bunu kendine yedirememiş ve beni o aileye vermiş onlara para vermiş o adamı tehdit etmiş ege'yle eğer bana bu şeyler yani taciz tecavüz olaylarında zorla olmuş ege zarar görmesin diye yapmış bu olanların tek sorumlusu babam üvey babam ve her şeyi bilmesine rağmen susan annem" dedi alta artık ağlamıyordu ağlamaya bile mecali kalmamıştı. uğur duyduğu şey ile bakışlarını alya'ya çevirdi. uğur alya'yı nisa'nın yanına götürdü.ama nisa'da iyi değildi. uğur kapıda öyle oturmuş düşünürken utku gelmişti. arabadan inince uğur'un yanına oturdu.
"kızlar artık dayanamıyor kardeşim onları buradan kurtarmamız gerekiyor" diyen uğur'la utku çok haklı olduğunu biliyordu. yapamıyorlardı. o aile ile tanıştı tanışalı hep mutsuzlardı. onları tek mutlu eden kendileriydi. bir birlikte olduklarında mutluydular neden böyle olmuştu ki. nerede hep gülen yüzler neredeydi o gamzeler. gitmeden kurtulamazlardı. uğur düşünüp duruyordu deli gibi gideceklerdi herkesi bırakıp gidecek. uğur biliyordu ne yapacağını.
başka bir şehre gidecekler ve orada yaşayacaklardı. güzel ve bir o kadar şirin bir ev ve kafe bulacak orada. orada çalışıp birlikte vakit geçireceklerdi. utku da aynı şeyleri düşünüyordu. onun içinde gitmek en doğru hareket olacaktı. ikisinin gözleri buluştu.
"aynı şeyi mi düşünüyoruz kardeşim" dedi uğur utku sadece olumlu anlamda kafasını salladı. ardından ikisi ayağa kalkıp eve girdiler kızlar birbirlerine sarılmış bir şekilde oturmuşlardı.
"kızlar kalkıp eşyalarınızı hazırlayın gidiyoruz" dedi utku kızlar anlamaz bir şekilde bakıyordu.,
"artık burada kalmıyoruz başka bir şehre gidiyoruz siz eşyalarınızı hazırlayana kadar ben evleri hazırlayayım artık daha sonra şirketi oraya taşırız" dedi açıklama yapıp kızlar bunu duyunca sevdiklerinin boynuna sarıldı. aynen bu doğru karar kızların böyle sevinmesine bakarsak yüzde yüz doğru. kızlar eşyaları toplamak için yukarı çıkarken utku ve uğur diğer işleri halletmek için evden çıkmışlardı.
"abi sen mi gideceksin yoksa ben mi eve ve şirkete bakmaya" dedi utku birinin önce gidip her şeyi yapması gerekiyordu.
"yok kardeşim ben giderim şimdi zaten gideceğim fazla geç kalmam sadece bu evlerin alıcısı vardı. burayı satar öğle tamamen giderim" dedi ikisi ayrıldıktan sonra işlere koyulmuşlardı."NASIL LAN SEN BENİM KARDEŞİM NASIL YAPABİLDİN BUNU" diye bağırıyordu cenk şu an selim de pişmandı fakat ne demişler son pişmanlık fayda etmez. cenk hala kardeşinin böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. selim öylece durmuş oturuyordu. kafasında nisa'nın ne halde olduğu vardı. onlar şirkette otururken anneleri içeri girdi. tam o sırada telefonu çalmaya başladı. alya arıyordu.
"efendim"
"çocuklarına bu konu hakkında bir şey söyleme ben burada değilim artık gidiyor ve benim üzüldüğün gibi onların üzülmesini istemiyorum ama sana şunu söylüyorum bana yaptığınız bu iğrençliği sakın onlara da yapmayın" dedi ve beklemeden telefonu kapattı.
ayla yatağa oturduğunda kapıya yaslanmış bir şekilde duran nisa alya'nın yanına geldi ve ona sarıldı selim'in yaptığı şeyi alya'ya söylememiş ve kimsenin bilmesini istememişti.
"iyi olmalısın alya yaptığın şey kesinlikle yanlış değildi" dedi
"neden böyle oldu nisa ben ne yaptım da bunları yaşadım neden ya neden ? benim dünyaya gelmem mi suç olan bu yüzden mi bu kadar şey yaşıyorum" dedi ağlayarak
"inan bana alya çok güzel bir hayat bizi bekliyor buradan herkesten kurtulacağız"
alya kendini toparlayıp ayağa kalktı. yüzüne gamzeli bir gülüş yerleştirip eşyaları kutuya koymaya başladı. artık kurtuluyorlardı ve bu iki çiftin mutlu olması gerekiyordu. buna inanıyorlardı mutlu olacaklar başaracaklardı....Hikaye ile ilgili tüm düşüncelerinin bilmek isterim sevgili okurlarım...💫☺❤💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ SEDASIZ
Fiksi RemajaHayatta başlarken kaybetmiş bir kız gerçek ailesiyle anlaşamaması geride bıraktığını düşündüğü zorlukların tekrar önüne çıkması hayatını baştan sonra değiştiriyor